İdam edilecekler

Korku dolu bakışları görünce sebebini merak ettim.

Kimsiniz gençler sorusuna,cevap veren beş gencin dramı unutulur gibi değil.

İran'da doğmuş bu gençler Türkiye'ye sığınmacı olarak gelmişler.

Sebebi ise çok manidar, yüzde 98 Şii müslümanı olarak bilinen İran da, Hristiyanlığı tercih ettikleri için,haklarında idam kararları verilmiş bu gençlerin.

Hristiyanlığı nasıl öğrendiklerini, kimlerden öğrendiklerini sorduğumuzda, ülkelerindeki Hristiyan severleri, yani misyonerleri ballandıra ballandıra anlatıyorlar.

Peki İslam? Dediğimde...

Şeriatın çok acımasız olduğunu bir ağızla söyleyen gençler İslamın çok zor olduğunu ifade ediyorlar.

Zorluğu namaz mı?

Zorluğu oruç mu?

Zorluğu zekat ve hac mı? Şeklinde sıraladığımda, bunlar şeriat değil diyerek Sıralamaya başlıyorlar;

Devlet büyüğümüzü sevmiyoruz dediğin anda,İdam edilmene yetiyor.

Bu şeriatın yani İslamın ne kadar zor olduğuna yetiyor diyor!

Bir diğeri aşiretlerinin kendilerine idam kararı verdiğini söylüyor. Sebebi, aşireti içinde bir kızla evlendirilmek istenmesi ve arkadaşın istememesi.

devlet içinde devlet gibi...

Peki Türkiye diyorum?

Türkiye demokrasinin örneği,

Türkiye insanına değer veren bir ülke

Türkiye devlet büyüklerini sevsen de sevmesen de saygı duyulan bir ülke.

Zorlamaların her çeşitine karşı duran bir ülke...

Bunları beş delikanlı tek tek söylediler.

Sabahtan akşama kadar köşe yazarlarının şeriat geliyor, diktatörlük geliyor yazılarına cevabı bu gençler veriyor.

Ve önemli olan soruya geliyoruz?

Zor dediğiniz Kuranı okudunuz mu?

Bu soruma verilen cevap şaşırtıyor. Misyonerler Kuran'ın çok zor olduğunu kendilerine anlatmış, şii mezhebinin acımasız kurallarını kuran sayan bu gençlere gerçek islamı anlatmak boynumuzun borcu.

Misyonerler dinimizi onlara anlatmaya devam ediyorlar çünkü.

Ve bu gençlerin durumu bize bir mesaj veriyor. İran'da baskılara, insanın menfaatleri doğrultusunda şekillendirilen güya şeriata karşı ciddi bir fokurdanma var.

18-35 yaş arası Türkiye'ye sırf şeriatı istemedikleri için sığınan 3 bin civarında gencin geldiği söyleniyor.

Resmi kayıtlar altına alınan bu gençlerin,şehirlere taksim edilerek gönderilmesi çözüm değildir.

"Yabancılar polisi bize diyor ki;

Ali sen Konya'ya

Veli sen Çorum'a

Rami sen Urfa'ya"

Ondan sonra diyorum?

O andan itibaren otogarda gideceğimiz şehirleri öğreniyoruz diyorlar

Peki sonrası?

Kendi imkanlarımızla ayakta durmak istesekte iş verilmiyor, verilse de üçte bir ücreti ödeniyor diyen bu gençleri göz ardı edersek masum insanlardan birer frankenstain yaratmış oluruz.

Hem de İmkansızlıkları kullanmak isteyen o kadar kötü niyetli insanlar varken...

Ankara'nın sitelerine uğramanızı dilerim 600 liraya bu insanları çalıştırmak için yıllarca çalıştırdığı elemanlar işten çıkarılıyor. İşsiz kalan insanlar sebebini bu insanlar olarak görüyor.

Sığınmacı politikası olmayan,alt yapısı olmayan bir ülke konumunda isek bugün caddelerde yürürken zorla bizlerden para isteyen üç beş yaşındaki çocukların yirmi sene sonra aynı sevimlilikle bizlere yaklaşmayacağı muhakkak.

Siz bizi bu hale getirdiniz diyenlerini de, size minnettarız diyenleride göreceğimiz yıllar pek uzak değil.