Hukukun baştan aşağı değiştirilmesi, Ekonomide, toplum hayatında, Sağlıklı  ve hür bir tavırla yeni bir hayat tarzının Türkiye’ye uygulanması gerekir. Sistem basit, İslam hukuku, kuran, sünnet, icma ve kıyas, ayrıca Türk töresi ve milli şuur…

Türkiye cumhuriyetinin Batı hukukunu kabul etmesi,

Çok pahalıya mal oldu.

Atatürk dönemi hariç,

İlimde, teknikte, sanayide, kültürde geri kaldık.

Bunu İsmet İnönü devrinde,

Devlete masonların hakimiyeti,

Askeriye üst komuta kademesinin,

Ya Sabataist, Mason veya CIA ajanı olmasındandır.

Batı hukuku, çerçevesinde, Türkler tarihinden koparıldı.

İslam eğitimi yasaklandı.

İktisadi açıdan, takatsiz ve mecalsiz bırakıldı.

***

Ayrıca suçlar arttı.

Gerek Allah'ın yasakladığı fiiller,

Gerekse, Kanunun suç saydığı fiiller çoğaldı,

Hırsızlık, yan kesicilik, rüşvet, İltimas, adam kayırma,

Katillik ve her türlü suçlar arttı.

Toplumun birbirine güvensizliği arttı.

Bu yaygınlaşınca da Türk milletinde aşağılık duygusu gelişti.

Hatta aynı duygu, toplumda çözülme, İslam ülkelerinde de oldu.

***

Bunun sebebi, devleti Masonların yönetmesidir.

Bütün çıkarılan kanunlar, caydırıcı olmaktan çok,

Suçu teşvik ediyordu.

Evleri basıp yağmalayan hırsızlar, yakalansa da,

Savcılığın bir kapısından girip, öbür kapısından çıkıyordu.

Cezaları artıran hakimlerin sicili bozuluyordu.

Hele idamın kaldırılması, ağır suçların, kan ve kıtalin,

Organize ve devlete karşı işlenen suçların artmasına sebep oldu.

Başbakanlık tarafından yürütülen yüksek planlama kurulu,

Daima Başbakanların yanında olan bir CİA ajanı veya mason tarafından,

Hep sabote edildi. Bilerek yanlış yönlendirildi.

Çünkü başbakanlar da CIA emrinden çıkamazdı.

Türk ekonomisi, kısır ve cılız bırakıldı.

2005 yılına kadar, Fert başına düşen milli gelir,

2600 dolardan yukarı çıkamadı.

***

Hem cumhurbaşkanı, hem başbakan, hem TSK,

Hem de TBMM; masonların vesayetinden kutulamadı.

Çünkü Batılılar, yeni bir Osmanlı doğmasın diye,

Devleti en tepesinden yönetiyorlardı.

PKK nın bilerek önlenmemesi,

TSK nin silah bakımından ve yetersizliğinden,

Bu konseptin etkisi tartışılmaz.

***

Ben milletvekili iken milli eğitimin millileşmesi için,

Bir kanun teklifi hazırladım.

Bana milli eğitim bakanının danışmanı olan,

Bir Amerikalıyı ikna etmen lazım dediler.

Yani Fulbrigith anlaşmasını telkin ettiler.

Yüksek planlama kurulunda yatırımların sanayiye değil de,

İthalata yani israfa nasıl yönlendirildiğini gördüm.

Hasılı velkelam, Türkiye çepeçevre zincirlenmişti.

***

İşte bu mahkumiyetten kurtulmanın yolu,

Hukukun baştan aşağı değiştirilmesi,

Ekonomide, toplum hayatında,

Sağlıklı ve hür bir tavırla yeni bir hayat tarzının,

Türkiye'ye uygulanması gerekir.

Sistem basit, İslam hukuku, kuran, sünnet, icma ve kıyas,

Ayrıca Türk töresi ve milli şuur… (devam edecek)