Mevlana Abdu’r-raḥmān bin ‘Ali bin Aḥmed El-Bistâmî tasavvuf büyüklerinden Bayezıt’ı Bistami’nin huyuna sahip mezheben Hanefi yaşadığı ve doğduğu yer Antakya’dır.

Mevlana Abdu'r-raḥmān bin 'Ali bin Aḥmed El-Bistamî tasavvuf büyüklerinden Bayezıt'ı Bistami'nin huyuna sahip mezheben Hanefi yaşadığı ve doğduğu yer Antakya'dır. Buz zat akli fenni ve dini ilimlerde yüksek bilgilere sahip olması yanında ilmi pek çok meseleye hakim olup garip ve acaip ilimlerde mahir olup ilmi Ebced ve cifr'in yanında havas ilimlerine haizdi. Bu sahip olduğu ilimleri elde etmek için Asya ve Afrika kıtalarına yolculuk etmiş bu ilimlere sahip pek çok kimse ile görüşmüştür. Kimsenin bilmediği ilimlere sahip olduğu söylenir. Harf ilminde Esma okumalarında Allah'ın isimlerinin gizli sırlarına vakıf bunlarda tasarruf sahibi hakkında pek çok olağanüstülükler görülmüş ve anlatılmıştır. Bursa'ya geldiğinde Molla Fenari ile görüşmüş Molla Fenari bundan bilmediği pek çok meselede istifade etmiştir. Harf ilmi, Ebced ilmi ve vefk ilminin yanında pek çok bilgiye sahipti ki akıllar aciz kalır. Şemsi Afak ve Fevaiki Mekkiyye adlı eserlere sahiptir. Bursa'ya geldiğinde halktan uzak durmuş ve Bursa'da vefat etmiştir. Yazdığı Eserin Türkiye'de (Süleymaniye Ktp. Hamidiye, nr. 688, Ayasofya, nr. 4160; Nuruosmaniye Ktp. nr. 2519/20) ve Türkiye dışında (bk. Brockelmann, GAL, II, 300; Suppl. II, 324) birçok yazma nüshası bulunmaktadır.[1] Kendi ifadesi ile şöyle bir beyit yazmıştır.

Faḳīrun ġarībun etā Rūme zā'irā/ Du'iye 'Abdu'r-raḥmān el-muḳīm bi-Burusa. 'Garip bir fakir ziyaret için Anadolu'ya gelmişti. Bursa'da mukim olan Abdurrahman diye anıldı[2]

Mevlana 'Alā'ü'd-dīn er-Rumi Yaratılışı hiddetli, zeki ve pek çok bahisler bilen bu zat Sa'dü'd-din-i Taftazani ve Seyyid Şerîf el-Cürcanî derslerine defalarca katılmış buralarda her ilmi meseleye dahil olmuş bu mevzularla ilgili tartışmalarda kuvvetli üslubu ile kimse ona güç yetirememiş ve tartışamamıştır.

Mevlana Faḫrü'd-dīn er-Rumi hayatında Mudurnu kasabasında yaşamış dini ve dünyevi ilimlerde yetişmiş sağlığında halk ile pek bir araya gelmeyip ibadet ve ilimle meşgul olmuş takva ve dünyaya değer vermemek üzere kurduğu hayatında imamlıkla meşgul olmuş ve bu yaptığı imamlıktan ücret almamışlardır.

Mevlana Ramazan Efendi Asrının alimlerinden olup Sultan Bayezıt devrinde Kadı askerlik görevinde bulunmuştur.

Mevlana eş-Şehir bi-Ahmedî (Aḥmedi) Germiyanlı olup asrının alimlerinden ilim tahsil etmiştir Rivayet olunur ki; Molla Fenari kendileri ve Hacı Paşa birgün duydukları keşif ve keramet sahibi bir Veli'nin yanına giderler. Veli zat bunları gözleri ile süzdükten sonra önce Ahmedî'ye hitap edip Esef duydum üzüldüm ömrünü şiirde harcayıp boşa vakit geçirmişsin. Hacı Paşa'ya dönüp senin haline de üzüldüm sende ömrünü tıp ilminde harcayıp her ikinizde ahiret vazifelerinizde gayretli olmamış ahiretinize az hazırlıkta bulunmuşsunuz. Molla Fenari 'ye dönüp müjdeler olsun sana dünyana da ahiretine de iyi çalışmışsın Şöhretin giderek artar Allah'ın ilmine sahip bir olarak anılırsın. Veli zatın dedikleri aynen vaki olmuş Ahmedî Germiyan Beyi'nin hizmetine girmiş ona şiir şeklinde bir İskender name yazmıştır.

[1] https://islamansiklopedisi. org.tr/bistami-abdurrahman-b-muhammed

[2] Mecma'u'l-Eşraf Tenkitli Metin – Hakî'nin Şaka'ik Tercümesi