Horasan, öteden beri tasavvufun gelişmesinde önemli bir muhittir. Horasan’da meşhur bir sûfînin olmadığı bir yerleşim yeri, bir köy neredeyse yoktur. Tasavvufun ünlü simaları, seçkin eserleriyle ve tarikat uygulamalarıyla buradadır.Horasan tasavvufu, Anadolu'nun İslamlaşmasında da maya rolü oynamıştır.

Horasan, öteden beri tasavvufun gelişmesinde önemli bir muhittir. Horasan'da meşhur bir sûfînin olmadığı bir yerleşim yeri, bir köy neredeyse yoktur. Tasavvufun ünlü simaları, seçkin eserleriyle ve tarikat uygulamalarıyla buradadır.Horasan tasavvufu, Anadolu'nun İslamlaşmasında da maya rolü oynamıştır. İslam'ın yayılış hareketi Horasan karakteriyle Şark'tan Anadolu'ya yöneldi. Bu yayılış kuşkusuz Ahmed-i Yesevî (ö. 1166), Mevlana Celaleddîn-i Rûmî (ö. 1273) ve Ali Semerkandî (ö. 1456) gibi öne çıkan şahsiyetler eliyle gerçekleşti. Ekol, entelektüel anlamda Selçuklu medeniyet havzasını besledi. Osmanlının teşekkül sürecini başlattı ve Moğol işgalleri karşısında alem-i İslam'ın dağılan muhitini irfanî derinliğiyle yeniden kurdu. Horasan Tasavvuf Ekolü 'nün özelliklerini; sema', hangah adabı, ilm-i batın, şeyhin belirleyiciliği, cömertlik ve fütüvvet, şiir, Ehl-i Beyt muhabbeti, adalet ve özgürlükçü tutum ile melanetlik şeklinde sıralamak mümkündür. Bu ekol; bilimden estetiğe, teknikten sanat ve mimariye, medeniyetin bütün alanlarında kurucu yeteneği ile tanındı. islamı tepeden tırnağa ruhu ile yaşayan bu ekol, Horasan Ricali, ayrımcılığın her türlüsünü reddedip insanlığı büyük bir aile olarak gördüler. Tasavvuf tarihinin en önemli kurumsal hareketi olan Horasan Ekolü; fütüvveti, şüttarî tasavvuf anlayışı, sema'ı, melametiliği, Hangah kültürü, edebiyatı, şiiri, şeriata bağlılığı ve zulme karşı duruşu ile bin yıllık geçmişinde yeniden ele alınıp araştırılmalı, Türk dünyasındaki belirleyici vasıfları, bilinen-bilinmeyen bütün yönleriyle gün yüzüne çıkarılmalıdır. Horasan Ekolünde şiir, san'at ve edebiyatın önemli bir yeri vardır ve büyük tasavvuf şairlerinin hemen hepsi burada yetişmişlerdir.

Horasan Ekolünün Özellikleri

Sema: Tasavvufıstılahında ise sema' duygusal heyecanlar etkisiyle deruni kükreme ve coşma, batıni vecd ve tutkuyu ifade eder. Marifet yolunun arifleri, hakikat yolunun saliklerine bu şekilde el verirler. Sema aynı zamandagünümüzde topluca yapılan bir zikir ayinidir. Bilhassa Türkiye'de sema', dervişlerin geleneksel çalgılar eşliğinde toplu bir şekilde dönmesi olarak bilinmektedir. Sema' ayini, 500 yıldan bu yana Mevlana'nın sevenleri ve müridleri arasında yaygınlaşan ve günümüze kadar devam eden özel adaba ve erkana riayet edilerek gerçekleşir.

Hangah Âdabı:Horasan Tasavvuf Ekolü 'nün belirgin özelliklerinden biri de hangahın müfredatı ve sülûk ehlinin eğitim öğretimidir. Tarikat salikleri zikir, oruç, vird, namaz, itikaf, ilmihal, nefis tezkiyesi gibi uygulamaları da hangahda öğrenmektedirler. Hangah, tekkedergah anlamına gelmektedir.

Fütüvvet: Fütüvvet ve Anadolu uygulaması Ahilik mesleği, yiğitlik ve cömertlik mefkûresi (ülküsü) olarak İslam'ın doğuşu ve yayılması ile 'Futuvva' (yiğitlik ve cömertlik) mefkûresinin henüz hicrî 2. yüzyılda özellikle Horasan ve Maveraünnehir'de etkili olarak yaygınlaştığı bilinmektedir. Horasanda gelişen bu kavram, 'genellikle başkasını kendine tercih etmek, engin bir mürüvvete sahip olmak' demektir. Sözlük anlamıyla birlikte fütüvvet kavramı, tasavvuf çevrelerinde diğerkamlık, cömertlik ve şefkati de içine alan bir terim olmuştur. Bu özellikleri taşıyanlara ise feta (yiğit, cesur, cömert)' denir. Fütüvvet kavramı, Kur'an'daki 'îsar' kavramı ile irtibatlı ve yakın anlamlıdır. Îsar, ele geçen bir şeyi tercihen başkalarının istifadesine sunmak, ele geçmeyen bir şey için de şükretmek demektir. Kısaca kişinin kardeşini kendi nefsine tercih etmesidir.

Şeyhin İrşadı: Şeyh, bir kabile veya grubun lideri, reis, yönetici, devlet adamı anlamlarına gelen bir tasavvuf ve hadis kavramıdır. Hangah'daki etkinliklerde ve müritlerin yetiştirilerek kişisel gelişimlerinin sağlanmasında şeyhin olmazsa olmaz bir rolü vardır. Zira tasavvuf eğitimi bir düşünce ve teori eğitimi değildir. Uygulamadan ibaret bir nefis tezkiyesi, kalp tasfiyesidir. O halde tekke ve hangahların mürşitsiz, rehbersiz işlemesi mümkün değildir.

Şiir: Sûfîlerin çoğu, oturum ve merasimlerde kendi iç dünyalarını manzum şeklinde dökmüş metinlerin yanında adab, gelenek ve mesajlarını iletmek için şiirden yararlanmışlardır. Horasan tasavvuf ekolünün bir diğer özelliği de şiir ve edebiyatın bu gelenekte özel bir yere sahip olmasıdır.

İlm-i Ledün: Horasan ekolünün özelliklerinden biri de ekol büyüklerinin ilm-i ledün'e verdikleri önemdir. Onlar duyu organlarımızla algıladığımız zahirin yeterli olmadığını, alemin ötesinde duyularımızla algılayamadığımız hakikatlerin bulunduğunu, bunların ancak kalp ile keşfedilebileceğini düşünürler. Horasan Tasavvuf Ekolü 'nün belirgin özelliklerinden biri de kuşkusuz Dik duruşudur. Ehlibeyt'e muhabbet duymaları ve adaletten taviz vermeyen bir tutum içinde olmaları bundan kaynaklanmaktadır. Ekolün bu duruşu nedeniyle Horasan büyüklerinden bazıları idam, sürgün, tazib, hapis gibi uygulamalara maruz kalmışlardır. Haftaya görüşmek üzere kalın sağlıcakla