HERŞEYİN BAŞI İNSAN OLMAK

Bizler eşrefi mahlûkat olarak yaratıldık. Bu yaratılışa en uygun insan olarak hayatımızı idame ettirmeliyiz. Lâkin bu profile uymayan nice insanlar vardır.

Ne iş yaparsanız yapın Dünyalık makamınız ne olursa olsun önce insan olmak önem arz ediyor.

Yüce peygamberimiz (SAV) bu ayet beni ihtiyarlattı diyordu ayette ise “o halde emrolunduğun gibi dosdoğru ol” (Hud 112)

Müslüman bir coğrafyada yaşıyoruz ama yaşantı yok sözde Müslümanlık var özde yok maalesef.

Böylemi emrolunduk ne için söz verdik bizi yaradan’ a ey insanoğlu gaflet uykusundan uyan ve kendine gel ben “neciyim, nerden geldim, nereye gidiyorum?” De kendini sorgula…

Bu minvalde İnsan var etrafını imar eder. İnsan var etrafını harabeye çevirir.

Bu hayatta hep iyi olmak lazım değil midir?

Elbette burada en büyük görev ebeveynlere düşüyor hayırlı, vicdanlı, milli ve manevi duygulara haiz evlatlar yetiştirmek çok önem arz ediyor. Hatta boynumuzun borcudur…

İnsanlık için ne der atalarımız “iyilik yap denize at, balık bilmezse yaradan bilir”.

İnsan var vatan kurtarır insan var vatanı satar…

Nasılda durub-u emsal olmuş bir söz var “bir mıh bir nalı kurtarır. Bir nal bir atı, bir at bir komutanı, bir komutan bir orduyu bir ordu bir ülkeyi kurtarır”

Her fert kendini düzeltirse toplum düzelir. İnsan olduğumuzu unutmayıp bazen bir mıh olunabilir düşüncesiyle hareket etmek lazım…

İşte hepimiz bir mıh gibi insan olmalıyız Dünya’daki mazlum insanlar kurtulsun…

Tüm Dünya’ya huzur, barış, refah, kardeşlik, muhabbet gelsin.

Geçici oyalayıcı ve yalan bir Dünya’da yaşadığımızı unutmayın.

Asıl imar edeceğimiz mahsulünü toplayacağımız ebedi istirahatımızı yapacağımız yere hazırlık yapın...

Eğer burada rüzgar ekersek orada fırtına biçeriz maazallah…

İnsanlığınızı kaybetmeyin, vakit çok kısa Dünya sizin olsa neye yarar bir gün yaptığınız işlerden mahkeme-i Kübra da sorgulanacaksınız…

Geçenlerde görme engelli bir kardeşimle spor yaparken bana abi sen yazarsın lütfen bizim yolumuza kaldırımdaki sarı yön taşlarına engel olacak masa, sandalye gibi eşyalar koymasınlar dedi.

Tabi özelikle araba çekmesinler biz çok zorlanıyoruz diye sitem etti bende elçiye zeval olmaz peki kardeşim dedim ve engelli kardeşlerimizin hislerine tercüman olduk…

Lütfen duyarlı olalım her kulun başına gelebilir o yüzden insan olduğumuzu unutmayalım yeter…

Zorlaştırmayın kolaylaştırın diyen bir dinin müntesipleriyiz.

Kendiniz ne kadar değerliyseniz karışınızda ki insanlarda bir o kadar değerlidir.

Sadece yapmacık olmayın kendiniz olun.

Bir muallim düşünün öğrencisinden çok iyi devlet adamı da yetişebilir okuldan nefret eden bir öğrencide yetişebilir bu tamamen bizim elimizde…

Kendimize yapılmayı sevmediğimiz her ne konu olursa olsun başkasına yapmayın karar vereceğimiz zaman bir yer değiştirin öyle karar verin.

Bakın kararlarınız isabetli karşı tarafta ma’kes bulup hedefi on ikiden den vuran cinsten olduğunu göreceksiniz hayatınızda.

İşte burada insan olmanın faktörü devreye giriyor...

Hz. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin bu güzel öğütlerini eğer hayatımıza uygulayabilirsek büyük ölçüde sosyal hayatımızda değişiklikler olacaktır…

“Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol. Şefkat ve merhamette güneş gibi ol. Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol. Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol. Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol. Hoşgörülükte deniz gibi ol. Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.”

Son olarak Bediüzzaman der ki “Güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen hayatından lezzet alır”. Selam ve dua ile…