Hayvanlara işkence yapanlara hapis cezası

Hayvan hakları savunucuları, bir süredir hayvanlara işkence yapanlara hapis cezası getirilmesi için toplumsal talep oluşturmaya çalışıyorlar. Dinimiz, hayvanlara işkence yapılmasını günah olarak kabul eder. Bu konuda yasaklayıcı hukuk kuralları da var, ancak hayvan hakları savunucuları bunun hayvanları korumaya yetmediğini ileri sürüp, hapis cezaları verilmesini istiyorlar.

***

Adam öldürme ve adam yaralama suçlarının dışında verilen hapis cezaları toplumda büyük yaralar açmaktadır. Öncelikle hapis cezası sadece hapis cezası verilen kişileri etkilemiyor. Hapis cezası verilen kişilerin; bakımına muhtaç olan çocuklarını, eşini ve anne babaları hapsi cezası süresince mağduriyet yaşamaktadır. Bu mağduriyetlerin giderilmesi için hayvan haklarını savunan kişilerin çözüm önerisinde bulması gerekir. Ancak hayvanlara merhamet eden kişilerini bu konuda bir çözüm önerisi olduğunu görmedim. Bir yasa hazırlanırken mutlaka o yasanın toplumdaki sosyal etkileri de araştırılmalıdır. Bu konu ile ilgili sosyal araştırmalar yok.

***

Özellikle sokak köpekleri, giriş yerlerindeki cafe ve restorantların müşterilerini rahatsız ettiği için esnaf muzdarip. Esnafın sorunlarına yönelik olarak, işyerlerini korumak için hayvan hakları savunucularının bir çözüm önerisi yok. Esnaf kendilerini sürekli rahatsız eden bu hayvanlardan koruma yöntemleri belediyeden beklese, belediyeler çözer mi? Belediyelerin sokak köpeklerine yönelik olarak yapmış olduğu her türlü tedbir, harcama gerektiriyor. Yapılan harcamaları karşılamak için yeni vergiler lazım. Bunun maliyetini yine karşılamak bize yüklenecek. Bence, hayvan işkencecilerine ceza getirmeden önce, bütün yasa halkın oylamasına sunulmalıdır. Hatta iki farklı yasa çıkarılmalı kamuoyuna sunularak, halkın oylamasına sunulmalıdır. Hatta oylama, e devlet şifresi ile yapılmalı herkesin bir oy hakkı bulunmalıdır. İşte doğrudan demokrasi böyle olur.

***

Hayvan öldürdüğü için hapis yatacak kişilerin yakınlarına kim bakacak? Sokak köpeklerinden rahatsız olan esnafın ve halkın mağduriyeti nasıl giderilecek? Özellikle de çocuk parklarını işgal eden sokak köpeklerinin verdiği rahatsızlık nasıl önlenecek? Bu üç soruyu cevaplamadan, anlamlı bir çözüm yolu ortaya konulmadan, sadece hayvanlar ölmesin diye herkesin kabul edeceği bir argümanla yola insanlara hapis cezası verilmemelidir.

***

Hayvanlara işkence yapan insanların önlenmesi öncelikle ahlaki bir sorundur. Bu ahlakın yerleştirilmesi için Diyanet İşleri Başkanlığı bir hutbe irad edebilir. Bununla ilgili kamu spotları oluşturulabilir. Okullarda hayvan sevgisini aşılamak için her okulda bir kuzu, çocukların getirdiği yiyeceklerle beslenebilir. Hem kuzular çocukları ısırmaz. Ama tüm bunların yanı sıra, sokak köpeklerinden daha fazla düşünmemiz gereken, hayata tutunamamış sokakta yatan evsiz insanlar da var, onları da düşünmeliyiz.

***

Bir dostum anlattı. Kadıköy de bir dilenci soğukta titreyerek, çıplak ayakla dileniyordu, yanı başında da insanlar da kedilere yiyecek ve mama veriyordu. Hayvan sevgisi, insan sevgisini geçmiş diyordu. Evet! Hayvan sevgisi insan sevgisini geçmemelidir. Hayvanları sevelim ama insanları daha çok sevelim.

***

Sokak insanları içinde yasa teklifi hazırlayalım. Onlarında, canları isteğince gidebilecek, barınabilecek, yuvaları olsun; karınları her acıktığında karınlarını doyurabilecek aşları olsun, ekmekleri olsun. Buradan, sokakta kalan evsiz insanlara çorba dağıtmak için Aşhane’yi kuran insan sever, hayırsever Mahmut Karaman hocamıza da selam olsun. Allah ondan razı olsun.