Haşdi Şa’bi 

++++++

Haşdî Şa’bî; Bedenleri, Iraklı Bedevî aşiret ve kabilelerine aittir; ruhları İran'ın şiî taassubuna bağlı; cahil halktan kurulmuş kan dökmeyi seven paralı milis kuvvetleridir.

Haşdî Şa’binin aşırı şiî tabakadan seçilmiş kişilerdir.

Haşdi Şa’bi, Musul'un DAEŞ tarafından istilası ve kurtulması için düşünülmüş ve kurulmuş bir örgüttür. En büyük özellikleri:

1-Cahil halktan seçilmişlerdir,

2-Çoğu, Şia ve hatta gülat-i şiadan seçilmişlerdir. (İçlerinde Hıristiyanlar ve diğer unsurlarda var)

3-Bedevî gönüllü ve paralı askerlerdir.

4-Geçim yolları çapulculuk ve talandır.

5-Ehl-i sünnet ile mücadele etmeyi kendilerine büyük bir vazife ve sevap olarak görürler. (Çünkü Haşdi Şa’bînin nazarında ehl-i sünnet DAEŞ demektir.

6-Haşdi Şa’bi, kendilerinden olmayan ve emir verilen toplumlarla mücadele etmeyi; İmam Hüseyin (Radiyallâhüanhü) Hazretleri'nin intikamı olarak kabul ediyorlar.

Haşdi Şa’bî birliklerinin on iki imam isimleri olmasına aldanmayın. Haşdi Şa’bi'nin bizim Anadolu Alevileri ile uzaktan veya yakından hiçbir ilgileri yok.

DAEŞ Anadolu sünniyleriyle aynı amel ve inançta olmadığı gibi; Haşdi Şa’bi de Anadolu Alevileri ile aynı amel inançta değil.

Hatta Haşdi Şa’bi Anadolu Alevileri'ne düşmandır.

Yezidin Eyyamül’l-Harr savaşı , Hicrî 63 yolunda Medine'nin üzerine gönderdiği bedevî ve cahil halktan oluşan paralı askerlerinden farksızdırlar.

Bilindiği üzere Osmanlı Devleti tam yirmi dört kere şia ile savaştı.

Şu veya bu mülahazalar ile Kerkük ve civarını Haşdi Şa’bi'nin istilasına bırakmak gerçekten Osmanlı'nın ruhuna büyük bir ihanettir.

Zaten Kerkük ve civarı Osmanlı topraklarıdır.

Osmanlı topraklarını Osmanlı'nın en büyük düşmanlarına terk etmek Osmanlı mefkûresine ve ruhuna en büyük darbeyi vurmaktır.

Vesselam...