Sosyal medyada yer alan 105 sene evvel Çanakkale siperlerinde Ramazan-ı Şerife dair bir mektup ile birkaç gün önce şehit olan bir askerimizim hatırası üzerinde durup değerlendirmelerde bulunmaya çalışacağım.

Sosyal medyada yer alan 105 sene evvel Çanakkale siperlerinde Ramazan-ı Şerife dair bir mektup ile birkaç gün önce şehit olan bir askerimizim hatırası üzerinde durup değerlendirmelerde bulunmaya çalışacağım.

İman sahibi bir kişinin bu mektupta yazılanları ve en son şehidimiz ile ilgili haberleri okuyup duygulanmaması mümkün değil; en azından ben böyle düşünüyorum!

105 yıl önceki askerimizin kızına hitaben yazdığı mektup şöyle:

'Benim güzel kızım,

Bugün Temmuz 14, Ramazan'ın ikinci günü.

Şeyhülislam oruç tutmayabilirsiniz diye fetva yayınladı ama benim içim rahat etmedi, oruca niyetlendim.

Sahur vakti çalıların arasında iki kök çiriş (pırasadan daha küçük bir ot) buldum, onlarla sahur ettim.

Gündüzü yeni siperler kazdık, hiç susamadım. Taarruz arttı, kafamızı çıkaramadık. Akşam olunca bir asker ezan okudu.

Siperin içinde matara elden ele dolaştı herkes orucunu su ile açtı.

Ben zannettim ki sadece ben oruçluyum meğer bölüğün hepsi oruçluymuş. Matara en son bana geldi, geldi ama ben kendimden utandım.

Arkadaşlarım hepsi sahursuz oruç tutmuşlar ben ise iki çirişi yediğim için arkadaşlarıma karşı kendimi mahcup hissettim.

O gün oruçlu şehit olan Erzurumlu, Darendeli ve Yenicelinin hakkını nasıl öderim diye gözyaşı döktüm..."

105 yıl sonra Irak'ın kuzeyinde yapılan Pençe-Yıldırım harekatında şehit olan 25 yaşındaki askerimiz Müslüm Toprak'ın hikayesi.

Şehidimizin Ağabeyi Remzi Toprak:

'Ateş düştüğü yeri yakar. Acımız büyük Rabb'im bir şekilde sabır veriyor. Sabah şehit haberini aldık üzüntülüyüz. Bir yandan da ŞEHİT olduğu için sevinçliyiz. İnşallah Rabb'im bizi onun şefaatine nail eder.

Operasyon başladıktan sonra dün akşam aile görüştü, muhabbet ettiler, sabahta haberini aldık. Beni merak etmeyin, dedi. Güzel şeyler anlattı, şehitlikle ilgili bazı sözleri oldu. Hatta durumunda da var, paylaştı.

'Şehit olmak, bir karıncanın sizi ısırması kadar ancak can yakar' dedi.

Ağabey Remzi Toprak konuşmasında 'Ramazan ayındaydı, Cuma günüydü, oruçluydu. Namazında niyazındaydı. Bu şekilde ölüm haberini aldık' diyerek Çanakkale'de şehit olanların RUHUNU YANSITIYORDU.

Bu yazıyı yazarken içim sızladı gözyaşlarıma hakim olamadım.

Sonrasında düşündüm düşündüm….

Bir tarafta cephede savaşırken her türlü olumsuz şartlara rağmen orucunu tutanlar, öbür tarafta bırakınız oruç tutmayı aleni, utanmadan, saygıdan uzak yiyip içen MÜSLÜMAN çocukları.

Öbür tarafta 17 günlük pandemiden kaynaklı alkollü içki satışı yasağına 'yaşam tarzımıza müdahale ediliyor' diye feryadı figan eden MÜSLÜMAN çocukları.

Ey 'alkollü içki içmeyi, zina etmeyi, kumar oynamayı' yaşam tarzı olarak görenler şunu iyi bilin ki;

Bugün bu vatan topraklarında istediğiniz gibi içiyor, zina edebiliyor özgürce istediğiniz haltı yiyebiliyorsanız o mübarek şehitlerimizin yüzü hürmetinedir!

Yiyiniz içiniz, yaşam tarzlarına uygun olarak yaşayın bakalım nereye kadar!

Her şeyin bir sonu olduğu gibi sizin de sonunuz kara toprağın altı olacak!

Kabirde de içecek haliniz yok ya!

Orada gerçeği göreceksiniz amma pişmanlığınız fayda vermeyecek ve herkes Allah(c.c.) katında karşılığını görecektir.

Bütün kalbimle bütün içtenliğimle her türlü dünyevi duygudan uzak sadece ve sadece Allah(c.c.) rızası için söylüyorum:

Şehitlerimizin hatıraları gözlerimi yaşartsa üzse de ben sizin HALİNİZE çok daha fazla üzülüyor ve ağlıyorum!

İnanın, halinize acıyorum: vazgeçin bu süfli hayat tarzınızdan!

Yeşilay Cemiyeti, Dünya Sağlık Örgütünün yaptığı araştırmaya dayanarak verdiği bir bilgide:

1-Cinayetlerin %85'i

2-Tecavüzlerin %50'si

3-Şiddet olaylarının %50'si

4-Trafik kazalarının %60'ı,

5-Kadına şiddet olaylarının %70'i ALKOLLÜYKEN İŞLENMEKTEDİR gerçeğini ortaya koyuyor.

Hadi, Allah(c.c.)'ın yasağını dikkate almıyorsunuz, yukarıdaki gerçeğe rağmen insan nasıl alkollü içkiyi, zinayı savunur bir türlü aklım almıyor, anlamıyorum!

Diyeceksiniz ki, 'AKLI OLANIN AKLI ALIR ve ANLAR!'

Şehitlerimizi rahmetle anıyor Yüce Rabb'imden şefaatlerine nail etmesini niyaz ediyorum.

Şehitlerimiz siz HAKKINIZI CANINIZLE ÖDEDİNİZ de biz sizlerin HAKKINI NASIL ÖDEYECEĞİZ onu bilemem!