Yazılarımda sıkça vurguluyorum; PKK ve onun siyasi temsilcileri HDP ve DBP giderek halktan uzaklaşıyor.

Yazılarımda sıkça vurguluyorum; PKK ve onun siyasi temsilcileri HDP ve DBP giderek halktan uzaklaşıyor.

Halktan kopuş süreci, terör örgütü PKK’nın hendek siyasetiyle Güneydoğu’yu yakıp yıkması ve HDP ile DBP’nin de buna destek vermesiyle başladı.
Sokaklar yürünemez, yakılıp yıkılan evler oturulamaz hale gelince, on binlerce insan yollara düşüp göç etmek zorunda kaldı.
PKK, HDP ve DBP’nin tüm çağrı ve baskılarına rağmen, bölge halkı teröristlerin bu kalkışmasına katılmadı, destek vermedi.
Şimdi Hükümet, PKK’nın yakıp yıktığı sokakları ve evleri onarıp, oturulamayacak durumda olanları ise yeniden yapıp sahiplerine teslim etmek için büyük bir gayret içerisinde…
PKK, HDP ve DBP’nin halktan kopuş süreci, 15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişiminin ardından yeni bir ivme kazandı.
PKK’nın, FETÖ’cü darbe girişiminin başarısız olmasının ardından eylemlerini artırması ve HDP ile DBP’nin bu sürece seyirci kalması, kopuşu daha da hızlandırdı.
Çünkü bölge halkı, terör örgütü PKK, HDP ve DBP’nin kendilerine fayda yerine zarar verdiğini artık çok daha net görüyor.
Halktan kopan HDP’nin kan kaybı, seçim anketlerine de yansıyor; bugün bir seçim olsa HDP’nin baraj altında kalacağına kesin gözüyle bakılıyor.
PKK, HDP ve DBP’nin halktan kopuşunun son örneğini, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Gülten Kışanak ve Fırat Anlı’nın gözaltına alınma sürecinde de gördük.
Kışanak ve Anlı’nın, PKK'ya yönelik bir soruşturma kapsamında gözaltına alınmasısın ardından, HDP ve DBP bir açıklama yaparak, bu kararı protesto etmek amacıyla halkı her yerde direnişe çağırdı.
Ancak, HDP ve DBP’nin direniş ve protesto çağrısı halktan destek görmedi. Ne sokağa çıkan oldu, ne de direnen…
Halk destek vermeyince, HDP halkı cezalandırmak yoluna gitti; Diyarbakır Belediyesi’ne ait otobüsler kontak kapattı, temizlik işçileri çalışmadı!
Özel halk otobüsleri ve dolmuşlar yetersiz kalınca, on binlerce insan işine ya da okuluna yürüyerek gitmek zorunda kaldı.
Çöpler toplanmadığı için, cadde ve sokaklarda çöp yığınları oluştu!
Bu tavır aslında HDP ve DBP’nin gerçek yüzünü yani, asıl amacın, halka değil PKK’ya hizmet olduğunu ortaya koydu.
Bu yüzden de bölge halkı, terör örgütü PKK’nın şiddet eylemlerine karşı tavır alamayan, vatandaşa değil PKK’ya hizmet eden HDP ve DBP’den hızla uzaklaşıyor.
Bana göre, halktan kopuş süreci önümüzdeki dönemde daha da hızlanacak. Bölge halkı yapılacak ilk seçimde, kendine değil PKK’ya hizmet eden partileri en ağır bir şekilde cezalandıracak.