Türk Dil Kurumu’na göre “peşkeş” şu anlama geliyor: Başkasının malını birine bağışlamak. Verilmemesi gereken bir şeyi uygunsuz bir amaçla veya yersiz olarak birine vermek… Bu açıklamalara göre; başkasına ait mal, o şahsın haberi olmadan bir başkasına verilirse bu davranış “hırsızlıkla” aynı anlama gelmez mi?

Türk Dil Kurumu'na göre 'peşkeş' şu anlama geliyor:

  • Başkasının malını birine bağışlamak.
  • Verilmemesi gereken bir şeyi uygunsuz bir amaçla veya yersiz olarak birine vermek…

Bu açıklamalara göre; başkasına ait mal, o şahsın haberi olmadan bir başkasına verilirse bu davranış 'hırsızlıkla' aynı anlama gelmez mi?

Ya da; verilmemesi gereken bir malın uygunsuz bir amaçla veya yersiz olarak birine vermek 'yolsuzluk' sayılmaz mı?

Bu suiistimaller maalesef bugün birçok kamu kurumunda yaşanıyor. Bir kılıf uydurulduğu için de bu hırsızlıklar, bu yolsuzluklar yapanın yanına kar kalıyor.

En basit kılıf ise şöyle: Açılan ihale, sadece verilmek istenen firmadan ve firmanın işbirlikçilerinden alınan tekliflerle yasal prosedür uygulanıyormuş gibi gösteriliyor. Ve normal şartlarda yüz liraya yapılacak iş bir bakıyorsunuz 300'e 500'e belki çok daha fazla rakamlarla devlete mal ediliyor.

Bunu biz söylemiyoruz, Google'a 'Belediye peşkeş çekiliyor' diye yazdığınızda bakın karşınıza ne iddialar çıkıyor.

İşte en bariz örnek; CHP Eski Milletvekili Sinan Aygün'ün, kendi partisine mensup Ankara Büyükşehir Belediyesi ile ilgili '25 milyon liralık rüşvet' istendiği haberi…

Sinan Aygün'ün iddiası buzdağının görünen yüzü. Bir de daha küçük ölçekte olduğu için gözden kaçan ama sonuçta peşkeş sayılan, belediyelere ait bazı işletmelerin çok düşük bedelle hatta bedelsiz birilerine tahsis edildiği gerçeği var.

Bunları da kafadan uydurmuyoruz, bu peşkeşleri, denetimlerde tespit eden Sayıştay açıklıyor…

ISPARTA BELEDİYESİ

Biz Isparta'da yaşadığımız için, Sayıştay'ın tespit ettiği diğer belediyelerden çok Isparta Belediyesi'ni ele almanın daha doğru olacağı kanaatindeyiz.

Isparta halkının, 31 Aralık 2019'da Belediye Başkanlığı görevine seçilen Şükrü Başdeğirmen'e güvendiğine inanıyoruz. Başdeğirmen'in kamuoyu üzerinde bıraktığı intiba 'hak, hukuk konusunda yamukluk yapmayacağı' şeklinde.

Ancak önemli olan 'yamuk sisteme' karşı direnebilmek, varsa öteden beri gelen yanlışa izin vermemek…

Biz de Isparta Belediyesi'nde böyle bir şey var mı yok mu, Başkan Başdeğirmen'e emanet edilen Isparta halkının malının, parasının doğru yerlere harcanıp harcanmadığını öğrenmek istedik.

Doğal olarak önce medyadan başlamak istedik ve Basından Sorumlu Başkan Yardımcısı Fahrettin Gözgün'e şöyle bir mesaj geçtik:

'-Isparta Belediyesi ve şirketleri hangi televizyon, gazete, haber sitesi ve radyoya sürekli reklam veriyor?

-Verilen reklamların amaçlarına ulaşıp ulaşmadığı, kaç kişinin izlediği, okuduğu, dinlediği şeklinde bir araştırma yapıldı mı?

-Hangi medya kuruluşuna ne kadar ödeme yapılıyor ve bu ödemelerin Isparta Belediyesi'ne maliyetinin toplamı?

-Mevcut uygulama ne zaman başladı ve 2020 yılında da devam edecek mi?

Fahrettin Bey, bu konuda bizi aydınlatırsanız memnun oluruz. Selamlar, kolay gelsin…'

Fahrettin Gözgün'den günlerdir ses seda yok!

Mesajı mı görmedi, bizi ciddiye mi almadı yoksa verecek yanıt mı sorunlu?

EL PARASIYLA AĞALIK YAPILMAZ

Fahrettin Bey sessiz kalabilir ama bizim, sorduğumuz soruların üzerine yatacağımız düşünülmesin. Çünkü belediyenin kasasından çıkan o para ne Fahrettin Bey'in, ne Başkan Başdeğirmen'in, ne de bir başka yetkilinin değil. O para, 7'den 70'e bütün Isparta halkının parası.

Ağalık yapılmak, medyaya şirin görünmek isteniyorsa bu 'el parasıyla' olmaz.

Şimdi Sayın Başdeğirmen'e sesleniyoruz; 'Yukarıdaki soruların ilk 3'ünden vazgeçtik. Zira sizden önceden yapılan bir sözleşmeye uymak durumunda kalmış olabilirsiniz. Lakin 'Mevcut uygulama 2020 yılında da devam edecek mi?' sorusuna lütfen cevap veriniz.'