Hayatta en sahip olunası yetenek nedir? Bana kalırsa önemli olanı ve olmayanı ayırt edebilmektir. Önemli ve önemsiz şeyler üzerine yeterince düşünenler ayette geçen anlamıyla “boş şeylerden yüz çevirmeyi” alışkanlık haline getirebilirler.

Hayatta en sahip olunası yetenek nedir? Bana kalırsa önemli olanı ve olmayanı ayırt edebilmektir. Önemli ve önemsiz şeyler üzerine yeterince düşünenler ayette geçen anlamıyla 'boş şeylerden yüz çevirmeyi' alışkanlık haline getirebilirler. Peki, boş olmayan şeyler nelerdir?

Kant 'insanın en önemli görevi kendisini eğitmektir' der. Yani, yaşımız ve işimiz ne olursa olsun bir şeyler öğrenmeye bakmalıyız. Öğrendiklerimizi uygulamaya, onlar hakkında yeniden düşünmeye ve yine başka bir ayetin anlamıyla 'ilimde derinleşmeye' çalışmalıyız.

Hayatta eğitim dışında bir diğer önemli şey de sağlıktır. Kendimizi tanımak kadar kendimize iyi bakmak da işlerimiz arasındadır. Bugün ruh veya beden sağlığı iç içe geçmiş durumdadır. Öyle ki, en büyük psikolojik sorunumuzun nedeni vitamin yetersizliği olabiliyor.

Üçüncü sırada aile gelir. Aile; ruh ve beden sağlığının yardımcısı ve daha büyük birlikteliklerin habercisidir. Bir toplumda sağlıklı aileler yoksa sağlıklı sivil toplum kuruluşları ve sağlıklı bir devletten bahsedemeyiz. Aile her türlü uzun vadeli amaç için iyi bir başlangıçtır.

Aile kurmak herkese her zaman nasip olmayabilir veya yeterli gelmeyebilir. Bu durumda devreye arkadaşlık ve dostluk girer. Bazı arkadaşlar ve dostlarla ailemizdeki insanlardan daha yakınızdır. Hayatımızdaki büyük anlam boşluğunu onlar doldururlar.

Devlet ise Aristo'ya göre ailenin büyük halidir ve insan devlet olmadan erdemli olamaz. Devlet; güven duymanın, güçlü, ait, özgür, özerk ve ahlaklı olmanın tadını almamızı sağlar. Devletten daha ötede ise bir ümmet ve medeniyete ait hissetmek vardır.

Hayatta her şey önemli. Yemek, müzik, şöhret, para, seyahat veya güzellik. Aslında kıymetsiz şey yok. Önemli olan somut bir durum karşısında neyin neye baskın gelip onu yendiği yani neyin neyi gölgede bıraktığıdır. Buna 'gölge teorisi' diyorum.

Gölge teorisi mutlu ve huzurlu bir hayatın şifresidir. Daha güçlü olmasını istediğimiz yönlerimizi güneşe koyarız. Güçlenmesini istemediğimiz, zayıf bırakmak istediğimiz yönlerimizi ise gölgede bırakırız. Bu konuda isabetli kararlar aldıkça da daha iyi insanlar haline geliriz.

Mesela daha çok para için ailenizi ihmal etmediğinizde ailenizi güneşe koymuş olursunuz. Aile ilişkileriniz beslenir ve parayı gölgede bırakır. Evde her gün para konuşulmaz. Az para üzerine çok anlamlı ve çok katmanlı ilişkiler inşa etme şansınız doğar.

Devlete karşı görevinizi ihmal etmediğinizi düşünelim. Örneğin verginizi kaçırmamış olun. Başta bu durumun etkisini hissetmezsiniz. Herkes sizin yaptığınızı yapmaya başladığında ise hayatınız kaliteli hale gelir.

Gölge teorisinde kontrol başta sizin elinizdedir. Gölgeye attığınız değer zamanla zayıflar. En kıymetli şeylerinizi feda ederek ön plana çıkardığınız sözde değerlerinizin ise size hiçbir faydası olmaz. Mesela para ile sağlık, aile, dost ya da arkadaş satın alamazsınız.

Esnek bir hayat sürün. Bazı şeyler hayatınıza girsin ve çıksın. Yeter ki bu giriş ve çıkışlar sizi siz yapan değerleri aşındırmasın. Büyük yatırımı; eğitiminize, sağlığınıza, ailenize, dost ve arkadaşlarınıza, devlete ve ümmete yapın. Bu yatırım diğer işleri gölgede bıraksın.