Suriyeli göçmenlerin devlete getirdiği mali yüklerin sürekli artması ve büyük şehirlerde dilencilik yaparak geçimini sağlayan

Suriyeli göçmenlerin devlete getirdiği mali yüklerin sürekli artması ve büyük şehirlerde dilencilik yaparak geçimini sağlayan Suriyeli göçmenlerin artması sorunlarına çözüm üretmek gerekçesi ile Hükümetimiz, göçmenlere çalışma izni verilmesini planlamaktadır. Her verilen kararın yararları olduğu gibi getireceği sıkıntılarda olacaktır. Öncelik daha ucuz işçi bulma arzusundan olan iş verenin, Türk vatandaşlarını çalıştırmak yerine çalışma izni olan göçmen çalıştırması yolunu öncelikle tercih edeceği aşikardır. Türkiye’deki işletmelerin ise belli bir sayıda işçi çalıştırma kapasitesi olduğu için, göçmen istihdamından dolayı kısa vaade de işsiz kalacak olan Türk vatandaşları da olacaktır. Bu durum, halk da memnuniyetsizlik lere sebep olabilir.

Burada iki istemeyen durumdan birini tercih etmektense uzun vaade de yeni istihdam alanları oluşturmak gerekir. Yeni istihdam alanları oluşturmak için ya sanayi üretimini artırmak gerekir ya da göçmenlerin oluşturduğu tüketim ihtiyacı artışının karşılanması için tarım ürünlerini artırmalıdır. Sanayi üretimini artırmak dış pazarda müşteri bulmayı gerektirir ki bu uzun bir süreyi alabilir. Ancak tarım ürünlerini artırıcı girişimlerde bulunmak ise daha kısa süre alan bir hedef olur.

Peki tarım alanındaki ürünü nasıl artırabiliriz? Hali hazırda Türkiye topraklarının büyük bir kısmı ekilip biçilmemektedir. Tarım ürünleri üretimi yapılabilecek büyük bir toprak alanı atıl olarak durmaktadır. Yapılması gereken tek bir şey var o zaman; bu atıl olarak üretim yapılmayan topraklarda tarım üretimine geçmek. Yapılacak iş boş tarlaları değerlendirmek. Ekim dikim işlerini de göçmenler yapar, böylece kendi geçimlerini kendileri sağlamış olur. Tarım üretimi yapmak yani tarlada çalışmak her halde dilenmekten daha kabul edilebilir olsa gerekir. Kendi nefsimize böyle bir şeyi istemiyoruz ama çadırlarda yaşamak, savaş bölgesine geri dönmek daha kötü bir şeydir. Zaten Suriye’den göç edenlerin büyük bir kısmı, kırsal yerleşim alanından gelmektedir.

Bu toprakların bir kısmı kamuya ait arazi bir kısmı da şahıslara ait özel mülkiyet olan araziler. Kamu arazilerini göçmenlere tahsis ederek, ekim dikim yapmasını sağlamak, özel mülkiyetteki arazini tahsisinden daha kolaydır. Büyük şehirlerin dışındaki kamu ait arazilerin, ekim dikime elverişli olanları, Gıda tarım ve hayvancılık bakanlığı tarafından tespit edilecek, belirli büyüklüklere bölünerek, 10 yıllık olarak göçmen ailelere tahsis edilecek. Her tarım bölgesine 10 arası 20 aile yerleştirilerek, göçmenlerin uyumunun kolaylaşması sağlanmalıdır. Her göçmen grubuna da bir sorumlu göçmen kendi aralarında yaptıkları seçimle belirlenmelidir. Çünkü tek başına bir aile tanımadığı bir bölgeye gitmesi çok zor bir durumdur. 10 yıl sonrada ya savaş biter, ya da başka bir gelişme olur. Oraya yerleşenlere, prefabrik yapı evler ve tarım makineleri taksitle satılmalıdır. Bu insanlar daha sonra burayı kendi arazisi haline çevirirler korkusu taşımamak lazımdır. Devlete karşı savaş ilan edecek değiller ya… Ayrıca Suriye’de barış olunca tekrar geri dönerler. Hem o bölgelere, Türkçe kursuda açılmalı, çocukların eğitim alması da sağlanmalıdır. O ailelerin ürettikleri ürünlere, devlet alım garantisi vermelidir.

Özel mülkiyete ait topraklar nasıl, tarım üretimine geçirilmelidir? Cevabı ikinci yazıya…