Gittikçe bozuluyor muyuz?


Cemiyetin bozulması,
Ahlakının bozulması demektir.
Bir kişi, başkasından borç alıp ödemezse,
Verdiği sözde durmazsa,
Senetlerine başkasını kefil edip,
Ona senetlerini ödetirse,
Sokakta içip, ayağını direyip nara atarsa,
Kadınlar, ne kadar çok açılıp, avret yerlerini göstermekten arlanmazsa,
Hele evlere şenlik televizyonlarda,
Kocasını veya karısını aldattığını açıkça ilan ederse,
Bu ne fasıklıktır? Ne fısk-ı fücurdur?
***
Eğer esnaf sattığı malın kusurunu saklar,
Bununla da övünürse,
Ne kadar haram? Ne kadar ahlaksızlıktır.
Bu edepsizliklerin, haramların, ayıpların açıktan yapılmasına,
Fasıklık denir.
Toplumda bunun yaygınlaşması,
Kınanmaması, Cemiyetin bunu hazmetmesi,
Çözülmeye, yıkılmaya sebep olur.
Karşılıklı, güvensizliğe, sevgisizliğe yol açar.
***
Kur’an-ı Kerim’de Yüce Rabbimiz,
Yıkılmış şehirler ve viraneleri örnek gösteriyor.
Yıkılma sebeplerini açıklıyor.
Efes’i bilirsiniz,
Mermerden yapılmış bir şehirdir.
Caddeler de mermerdir.
Sokaklarda tapınakların yanında,
Çıplak kadın heykellerinin olduğu,
Genelevler vardır.
Her yıl çıplak kadınların teşhir edildiği,
Yarışmalar düzenlenirdi…
O belde de erkeklik organları bereket sayılıyordu
O insanlar o kadar mutsuzdu ki;
Ömürleri çok kısadır.
40- 50 yaşlarında ihtiyarlayıp, ölürlerdi.
Zamanla bu mamur şehirler,
Firengiden diğer salgın hastalıklardan yok olup gitti.
***
Ahlaken, bozulan toplumlara,
Allah başka milletleri musallat eder.
Daha ahlaklı milletler gelip onları yönetir.
Zaten bozuk toplumlar;
Adeta yeni yöneticileri ısrarla ister.
Mora halkının, Fatih Sultan Mehmet’e başvurup;
Bizi despotların elinden kurtarın dedikleri gibi…
***
Bu gün mermerden şehir olan Efes, virane,
Yanında tuğladan yapılmış şehir olan Selçuk, dimdik ayaktadır.
Bu ibretlik misal, gözümüzün içine bakarak,
Bizlere ne hikayeler anlatıyor?
Bütün bu gerçekleri oturup hiç düşündük mü?
Biz bu kadar ahlak buhranı için de ne yapacağız?
Bizi de gelip kurtaracak başka bir faziletli toplum var mı?
Yoksa bütün insanlık koktu da,
Haramlar içinde hayat sürerken, korkunç sonunu mu bekliyor?
Yahut bir kurtarıcı mı bekliyor?
Ben umutsuz değilim.