Geometrik dizi...

Merhum Necip Fazıl üstad, “Alıp beni götürsün, tam dört inanmış adam” demişti Vasiyet şiirinde..

Dâva için “dört inanmış adam” yeter. Dörtyüz imansız, dâvayı idrâk edememiş kişiden “dört inanmış adam” yeğdir.

Üstad biliyordu ki, “Dört inanmış adam”, sırrı Peygamberimize (salat’u selâm olsun ona) kadar ulaşan “geometrik dizi”dir..

Üstadın sözündeki keramet buradadır...

Resûlullah’ın (sallallahü aleyhi ve sellem) mucizesi ve onun izinden giden ümmetinin hakkıyla inanmış insanlarındaki keramet buradadır...

Peygamberimiz (salat’u selâm olsun ona) ve yol arkadaşı Zeyd bin Hârise (r.a), tebliğ için gittikleri Taif’te hakaretler işitip, taşlandılar. Kan revan içinde kendilerini bir bağa atıp zor kurtuldular..

Bağ sahipleri onların bu haline acıyıp yanlarına köleleri Addas ile bir salkım üzüm gönderdiler. Hristiyan olan Addas âlemlere rahmet olarak gönderilen zatın (s.a.v), üzümü yerken besmele çekmesine, haline baktı, onun (s.a.v) birkaç sözünden sonra da oracıkta Müslüman oluverdi.

Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) ayakkabılarında biriken kanları dökerken artık acı çekmiyor, Addas (r.a) ile teselli oluyor, hattâ seviniyordu... (Bugün orada bu isimde bir mescid var ve o üzüm bahçesi de olduğu gibi muhafaza ediliyor..)

Evet seviniyordu. Çünkü biliyordu ki Addas (r.a), “geometrik dizi”dir...

Geometrik dizi, müthiştir... Akıl ve hikmettir...

* * *

Bilge bir padişah başveziri ile satranç oynarmış.. Sürekli kendisini yenen bu adamdan her oyunda bir şey daha öğrenmekte ve ufku açılmaktadır.

Birgün ona, “bana söyle benden ne dilersen sana vereceğim...” der..

Bilge vezir sakalını sıvazlar ve tebessüm ederek der ki, “Hünkârım inanın çıkacak hesabı değil sizin servetiniz komşu devletlerin serveti bir araya gelse ödeyemez...”

Ve devam eder: Bu satranç tahtasının en altında ve en soldaki kareye bir buğday tanesi koyacaksınız. Sonra yanındakine bunun iki katı (2 tane) onun yanındakine onun iki katı (4 tane), böylece 8, 16, 32, 64... Üst sıraya geçsinler ve bu usülle devam etsinler. 64’üncü karede çıkacak miktar kadar buğday istiyorum...

Kral en iyi hesap yapan adamlarını muhasipleri toplatır ve durumu anlatır. Adamlar hesabı yapar ve “imkânsız” derler.. Zira sonuçta çıkan rakam dudak uçuklatacak bir rakamdır: 9 223 372 036 854 775 808 adet buğday..

Bu kadar buğdayı saymak muhal (imkânsız) olduğu için iş tartıya vurulur.

Yaklaşık olarak 40 000 buğday tanesi bir kg yapmaktadır. 230 milyon grostondan fazla buğday... Bugünün büyük (150 bin grostonluk) gemileriyle bile 1500 gemiden fazla buğday. Ton başına 1000 lira desen?

Kıssadan hisse: Sen dört inanmış adam bul, onlar sana milyarlarca Müslüman çıkarır... Güç de kuvvet de çoğunluk da sen olursun..

Peygamberin (sallallahü aleyhi ve sellem) ve sahabilerinin (radiyallahu anhüm ecmain) sırrı burada.. İman gücü “geometrik dizi” ile çoğaltır...

Tersi ise bugünkü halimiz. İki milyarlık Müslüman âlemi, “dört inanmış adam” çıkaramaz... Zaman boşuna akıp gider.

CUMANIZ MÜBAREK OLSUN...