Nasıl ve nereden başlamalıyım bilemiyorum. Gençliğin ve gençlerin nasıl büyük bir değer olduğundan mı, ellerimiz ve avuçlarımız arasında kaçıp kayboluşlarından mı başlamalıydım bilemiyorum. Ama bildiğim bir şey var ki bir hazine, muhteşem bir değer, kaybedildiği zaman alternatifi olmayan bir enerji gençlik.

Nasıl ve nereden başlamalıyım bilemiyorum. Gençliğin ve gençlerin nasıl büyük bir değer olduğundan mı, ellerimiz ve avuçlarımız arasında kaçıp kayboluşlarından mı başlamalıydım bilemiyorum. Ama bildiğim bir şey var ki bir hazine, muhteşem bir değer, kaybedildiği zaman alternatifi olmayan bir enerji gençlik.

Dinamiktir gençlik. Kaba ve kalıba sığmamak, her an ve her durum da faaliyet içerisinde bulunmak, yirmi dört saatin yetmediği bir zaman dilimidir gençlik. Belleğin henüz dolmadığı ve aynı zaman da tertemiz olduğu ama doğru müdahale ve yüklemelerin olmadığı durumda şiddetle patlaması kuvvetle muhtemel olan gençlik.

İlk, tek ve en büyük yatırımın yapılması gereken bir zümre olan gençlik, siyasi ve ideolojik kısır döngünün ucuz materyalleri haline getirdiğimiz gençlik. Ne İsa’ya ne Musa’ya yaranamayıp heba olan ve edilen gençlik.

Doğru ve anlamlı bir değer skalasına tabi tutamadığımız, doğru ve anlamlı rol model olamadığımız gençlik, büyüklerin mahareti (!) sayesinde uçurumun köşesinde gezinen gençlik. Anne ve baba olarak, hoca ve âlim olarak, eğitimci ve akademisyen olarak göz alıcı bir iz ve izlenim bırakamadığımız bir gençlik.

Kendi değer ve potansiyelinin farkında olan bir avuç genç haricinde geriye kalanın günden güne eridiği bir gençlik. Sorumsuz, hedefsiz, amaçsız, umut ve heyecanını yitirmiş bir gençlik. Sadece kobay mesabesine indirgemiş bir eğitim sistemi, içi kof ideolojilerin figüranları haline getirilmiş bir gençlik. Dünyayı salt şehevi dürtülerin tatmini üzerine algılayan, yorumlayan ve bütün bunlara bir de büyüklerin (!) çanak tutarak elbirliğiyle ellerimizden kaçırdığımız gençlik.

Bilinçli bir projeyle çok çeşitli uyuşturucuların teslim aldığı bir gençlik. İnternet, televizyon, gazete, radyo ve daha birçok kitlesel yayın organları eliyle bu projenin cazibesinin artması sonucunda perişan edilen gençlik. Peynir ekmek gibi satılan uyuşturuculara, internet ve televizyonlarımızdan yasal (!) olarak yirmi dört saat yayın yapılan erotik içerikler eliyle uyutulan/ uyuşturulan bir gençlik.

Hiçbir kontrol mekanizmasına tabi tutulmayan tüm kitle iletişim araçlarının, bu projenin gönüllü hizmetkârları olarak yaptıkları yayınlar dolayısıyla ülkesine, Milletine, Dinine ve değerlerine düşman edilen bir gençlik.

Ben yaşamadım oğlum kızım yaşasın diyen büyüklerin (!) hayâsız, sorumsuz, düşüncesiz davranışları sebebiyle günü ve geleceği berbat edilen bir gençlik. Büyükler olarak doğru ortaklıklar kuramayışımız dolayısıyla birbirine girmiş olmanın, ucuz hayaller peşinde koşarken duyarsız kalarak kaybettiğimiz bir gençlik.

Bütün bu olumsuzluklar içerisinde kendisini kurtarmasını, doğru düşünüp doğru hareket etmesini istediğimiz bir gençlik. Gördüklerinden, şahit ve tanık olduklarından, rol model olarak bu tanıklıkları ve tanıdıkları ile benzeşen bir gençlik.

Yeni baştan, en başından başlayarak ele almamız, yeniden ama sabırla, şevkle, inançla ve kararlılıkla işlememiz gereken bir gençlik. Bir ton topraktan on gram altın elde edildiği bilinciyle ve bu hassasiyetle irdelenmesi, incelenmesi, işlenmesi gereken bir gençlik.

Bizden sonrasının daha güvenli, daha doğru ve daha ehil olanların ellerinde olduğu bilincine sahip olmak ve bu huzur içerisinde kalabilmek için yeniden ele alınması gereken bir gençlik. Gözlerden sakınılması gereken, her an ve her durumda sıkıcı olmadan, boğucu olmadan kontrol edilmesi, her doğrusunun onure edilmesi, desteklenmesi ve özgün olabilmesi için teşvik edilmesi gereken bir gençlik.

Bağnaz düşüncelerden, kirli, ucuz ve kısır dövüşlerden bağımsız, gerçek doğrular ve değerlerle bezenmiş bir gençlik. Zamanın, hem bizim ve hem de gençlerimiz için hızla akıp gittiğini, giden ve akan zamanın zarar hanemize işlediğinin bilinciyle ele alınması gereken bir gençlik.

Zamanın, doğruların, değerin ve gençliğin farkında olan ve olması gerektiği bilincini yüklenmiş büyükler, korkuyorum ki vakit bitti ve uzatmaları oynadığımız bu sürecin acı ve sancısı sizlerin de üzerine çökmüş durumdadır.

Hadi, vira Bismillah…