İstiklâl Savaşı’nın Doğu Cephesi kumandanı Kâzım Karabekir’in kızı Timsal Karabekir, Ermeni (soykırım) iddialarına ilişkin yaptığı açıklamada “bölgede asıl katliamı Ermenilerin yaptığını” söyledi.

İstiklal Savaşı'nın Doğu Cephesi kumandanı Kazım Karabekir'in kızı Timsal Karabekir, Ermeni (soykırım) iddialarına ilişkin yaptığı açıklamada 'bölgede asıl katliamı Ermenilerin yaptığını' söyledi.

Bir döneme ait tarihî belgelerin ek lahikaları hükmünde sayılmalıdır bu tür açıklamalar ve dayandıkarı (dönemin şahidlerine ait) hatırát...

ABD Senatosu'nun utanç kararıyla çarpıtmaya çalıştığı, «AB» ülkeleriyle daima gündemde tutmaya özel gayret sarfettikleri 1915 olaylarına ilişkin gerçekleri böyle öğreneceğiz ve öğrendiklerimizi de bu gavurlara şöyle veya böyle öğreteceğiz.

Bu nedenle 'Kuyruk acımız mı var?' yazımızda Srebrenitsa'da gerçekleştiilmiş soykırım mesabesindeki katliamı alenen savunmuş Handke'ye verilen ödülü «Ehl-i Sàlib Nobeli» tabir etmiştik...

Bazı beyinsizler idrak edememiş olabilir ama Ehl-i Sàlib her sahada böyledir, tarih boyunca da böyle hareket etmiştir.

* * *

Gel gör ki biz sûretá Müslümanlar farkında değiliz, giderek de bu Ehl-i Sàlibin kılığına bürünüyor, (millî yahut mahalli hemen her meselemizde) onlar gibi hissediyoruz... En azından yarı yarıya böyle olduk...

Artık her iki kişiden biri gavur gibi düşünüyor, hissediyor... Biliyorum adam olana küfürden beter şu sözler ama keşke adam olunsa da bize milyonlarca kişi, hatta sinli kaflı küfretse...

'Be adam söylediklerinin dayanağı var mı? Neden böyle hışımla yürüyosun?' denilirse; 'yüzden fazla delil var, lakin birkaç tanesi bile (adam olanlara) yeter' derim.

Evet her iki kişiden biri gavur gibi oldu... 'isbat' kabilinden birkaç misal:

1) Evvela 'gavur' tabiriyle başlayalım. Gavur, aslen Farsça ve Zerdüşt, ateşperest, kafir anlamında. Fakat bizde 'inadî ve/veya ecnebi (yabancı, haricî, gayr-i Türk) kafir' mánası öne çıkarılmış bir kelimedir. İşte bu gavur lafından bile rahatsız oluyor iki kişiden biri…

2) NATO, AB, ABD veya herhangi bir gavur ülkesi alehimize bir laf mı etti? İki kişiden biri seviniyor artık...

3) Istanbul, tarihî ve gerçek başkentimizdir. Müslümanar bu kentin yönetimini mühimser, hassas davranırlardı. Arızî dönemde, 80 sene bu hassasiyet kayboldu. Recep Tayyip Erdoğan'ın BB başkanı seçildiği yıl dönüm noktası oldu geçici yirmi yıllık bir süre akıllanır gibi olduk, fakat sonra yine eskiye döndük... İki kişiden biri CHP veya benzerinde artık...

4) Bir kadın nazırımız (!) sabık gavur yönetimlerin yapamadığını yaptı ve kadın felaketine, binaen'aleyh ailenin yok oluş vetiresine milat oldu... İki kişiden biri bedbaht artık…

5) Fuhuş yaygınaştı ve kolaylaştı... Artık umumhaneler müşterisizdir... Merhum şairin deyişi ile 'Utanırdı burnunu göstermeye sütninem/ Kızımın gösterdiği kefen bezine mahrem..' Her iki kızımızdan biri gavur gibi yaşıyor, onlar gibi giyiniyor (Açıklar ve Süslümanlar).

6) İlköğretim 8 yıla çıkarıldı (4+4), eşşek kadar kız ve erkek çocukları daha ilköğretimde çarpık ergenliği sürükledik.. Haliyle liseledeki karma eğitime de itiraz eden kalmadı...

7) Her iki Âlevî kardeşimizden biri 'Ali'siz Âlevî' meşrepli oldu, namazı terketti... Beş vakit namaz kılanlarımız yüzde onun altında ve camilerimiz metruk... Bu kadarı yeterli mi?.