Fıkıh usulü ile sosyoloji ve psikoloji ilişkisi

Bütün fıkıh usulü kitapları; “insan eylemlerinin Allah katında sevap mı? Yoksa günah mı? Yoksa ne günah ne sevap yani mubah mı?” olduğu sorusunun cevabının nasıl bulunacağının yolunu göstermektedir. Bulunan sonuca da fıkhi hüküm denir. Bu üç hükmün dışında başka bir hüküm yoktur. Bir şeyi yapmanın/yapmamanın fıkhi hükmü ya günahtır ya sevaptır yada serbesttir (nötr, sevabı ve günahı olmayan eylem, manzara seyretmek gibi )

***

İşte fıkıh usulü kitapları eylemin hükümlerinin buluma yollarını anlatırken, kuran ve sünnetin-hadis’lerin delil olarak nasıl değerlendirileceğini anlatır. Kuran ve hadis metinlerinin (sünneti de aktaran hadis metinleri de dahil) hem dil açısından, aktarılmadaki güvenirlilik açısından, hem de hadislerin kuran ve aklın genel ilkeleri ile olan uyumu açısından değerlendirme yöntemlerini belirtir. Kuran ve hadisler, insanların eylemlerinin hükümlerini bulurken, asli kaynaklardır; icma ve kıyas ile diğer yöntemler ise asli kaynaklar ile amaçlananların, sonradan ortaya çıkan insan eylemlerinde olup olmadığının değerlendirme yöntemleridir. Fıkıh usulü, kuran ve sünnette Allahın istediklerini ve istemediklerini tespit edip, sonradan ortaya çıkan insani eylemlerin Allah tarafından istenilip istenilmediğini hususunda tahmin yürütmek, görüş bildirmektir.

***

Günümüze kadar yazılan fıkıh usulü kitapları incelendiğinde, kuran ve sünnetin nasıl değerlendirileceği çok ayrıntılı bir şekilde anlatılmıştır. Yani kuranın, sünnetin, icmanın, kıyasın ve diğer terimler en güzel şekilde ayrıntıları ile tanımlanmıştır. Ancak insanın eylemlerinin hükmünü bulmaya çalışan fıkıh usulü, kitapları insanın ve insanların oluşturdu toplumun tanımlarını ve özelliklerini yapmamıştır. İncelediğim fıkıh usul kitaplarının hiç birinde: “insan nedir? İnsan hangi unsurlardan oluşur? İnsanın genel özellikleri nelerdir? İnsanlar hangi karakter özelliklerine göre bölümlendirilebilir? İnsanları özelliklerine göre gruplandırılırsa, nasıl bir isimlendirilme yapılabilir? İnsanların toplumlara ayrılması nasıl olur? Kaç çeşit insan toplumu vardır? Toplumlar hangi özelliklere sahip olursa ideal bir toplum olur? İdeal insan hangi ideal toplumun sonucu ortaya çıkar?” gibi sorulara cevap verilmemiş.

***

Oysaki fakih, fıkıh usulü kaideleri ile insanın eyleminin fıkhi hükmünü bulmaya çalışırken, kuran ve sünneti bildiği kadar Allah’ın diğer bir ayeti olan insanı da iyi bilmelidir. Kuran ve sünnetin manası, insanı tanıyan Allah tarafından ortaya konulduğu için ayrıca insan fıtratına uygundur. Ancak fıkıh usulüne göre fetva veren fakihler, insanı ve onun oluşturduğu toplumları tanımadığı zaman insan eyleminin hükmünü bulmada yanılma oranları artmaktadır. Eylemi değerlendirilen insanı bilimsel düzeyde bilmek; doğru sonucu ulaşmak için nasları bilmek kadar önemlidir. Fıkıhın konusu olan insanı tanımadan veya insani ilimleri bilmeden fetva vermek son üç asrın en büyük sorunu budur.

***

Sorunun çözümü; artık fıkıh usulü kitaplarında insanın birey olarak incelendiği psikoloji bilimine de, insanın toplum olarak incelendiğin sosyoloji de olmalıdır. Bu gün ki fakihler en az bir psikolog kadar psikoloji, en az bir sosyolog kadar sosyoloji bilmelidir. Hele insan eylemlerinin sonuçlarını takip açısından, insan laboratuvarı olan tarihi, bir tarihçi kadar bilmelidir. Fıkıh da, branşlaşmaya gidilmelidir. Her şeyi bilen fakih modelinden; kendi alanının ilmine vakıf, uygulamayı bilen fakih modeline gidilmelidir. Hayatından tıp kitabı okumamış, doktora gitmemiş bir fakih, tıp fıkhı konusunda fetva vermemeli; hayatında mahkemeye bile gitmemiş bir fakih, ceza hukuku konusunda fetva vermemeli; hayatında bakkal yönetmemiş bir fakih ekonomi alanında fetva vermemelidir. Çünkü yanlış verdiği fetvanın, yanlış olduğunu anlamak uzun yıllar alabiliyor. Belki birkaç nesil sonra yanlış ortaya konulabiliyor. Her şeyi bilen fakih dönemi geçmişte kaldı.

***

Fıkıh usulünü anlamadan, İslam’ı yeterli olarak anlamak ve savunmak mümkün değildir. Fıkıh usulüne meraklı iseniz “kolay usulü fıkıh” kitabı ile başlayabilir, “el muvafakat” ile zirveye ulaşabilir; psikoloji ve sosyoloji biliminin de içinde yer aldığı bir fıkıh kitabı nasıl yazılırı düşünmeye başlayabilirsiniz. Çözüm bulamasak da dertli olmalı, karınca misali yolda olmak da yeter. Mutlu kalmanız duasıyla…