Ehl-i Sünnet âlimlerinden (Deliormanlı Ezherî dersiâm merhum) Ahmed Davudoğlu hocaefendi DİNİ TAMİR DAVASINDA DİN TAHRİPÇİLERİ (Bedir Yay.) eserinin İbn Teymiye bahsinde öyle ibretamiz şeyler anlatıyordu ki, dikkatle okumuş olanlar farkına varmıştır:

Ehl-i Sünnet alimlerinden (Deliormanlı Ezherî dersiam merhum) Ahmed Davudoğlu hocaefendi DİNİ TAMİR DAVASINDA DİN TAHRİPÇİLERİ (Bedir Yay.) eserinin İbn Teymiye bahsinde öyle ibretamiz şeyler anlatıyordu ki, dikkatle okumuş olanlar farkına varmıştır:

İbn-i Teymiye Fetulla'nın yararlanıp bozuk fikirlerini yaydığı piridir. (ABD ajanı olduktan önce veya sonra) bunları ezberlemiş, sindirip bunların yeni versiyonu sapık görüşlerini oluşturmuştur:

İmdi, A. Davudoğlu hocaefendi anlatsın, biz susalım:

'Zehebi'nin Ibn-i Teymiyye'ye nasihati 'en-Nasihatü'z-Zehebiyye'l-İbn-i Teymiyye' nàmıyla maruftur. Ehemmiyetinden dolayı, biz bu nasihatin tercümesini burada arz etmeyi münasip gördük.

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla, Hamd Allah'a mahsustur. Ya Rabb, hata edersem bana merhamet eyle; sürçersem beni kaldır! İmanımı koru! Ah, Sünnet ve Sünnet ehlinin kalmamasına ne kadar yanarım, vah!.

(........) Be adam, kendi gözündeki merteği unutarakdin kardeşinin gözündeki çepeli görmeye ne zamána kadar devam edeceksin? Ne zamána kadar kendini, fesahatini ve sözlerini övecek; ulemayı zemmedecek vebaşkalarının kusurlarını araştıracaksın? Halbuki Resûlullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) bunu yasak ettiğini bilirsin. 'Ölülerinizi hayırdan başka bir şeyle anmayın; çünkü onlar gönderdikleri şeye varmışlardır' buyurmuştur.

Hayır. Bilirim bana 'Sen kendini kurtar, benim zemmim ancak şu İslam'ın kokusunu duymayanlara, Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)in getirdiği -ki cihattır- bilmeyenlere mahsustur...' diyeceksin.

Hayır! Vallahi onlar bir kulun amel ettiği zaman muhakkak kurtulacağı şeylerden pek çok hayrı bildiler. Kendilerini alakadar etmeyen şeylerden de pek çoğunu bilmediler. Zaten kişinin işine girmeyen şeyi terk etmesi Müslümanlığının güzelliğindendir.

Be adam! Sana Allah aşkına yalvarıyorum. Bizden vazgeç. Çünkü sen iddiası çok bilimli bir adamsın. Yerinde durmaz ve uyumazsın. Dinde mugalata sayılan şeylerden sakının! Senin Peygamberin (sallallahü aleyhi ve sellem) sorulardan hoşlanmamış, onları ayıplamış ve çok sual sormayı yasak ederek 'Gerçekten ümmetim için en ziyade korktuğum şey bilgili münafıktır' buyurmuştur. Delilsiz çok söz helal ve harama dair olursa kalbi katılaştırır. (........) Acaba biz akıllarımızla ret cevabı verelim diye felsefi 32 küfriyatın inceliklerini ne zamána kadar ortaya atıp duracaksın!..

Be adam! Feylezoflarm zehirlerini ve acı teliflerini yuttun! Zehirleri çok kullanmakla vücut ona alışır ve Allah'a yemin olsun ki, vücutta gizlenir. (........) Hıristiyanlar bizim gibi sayılıyor!.. Vallahi kalplerinde şüpheler var. Eğer sana iki şehadet ile imanın sağlam kaldıysa mesutsun! [Kelime-i Şehadet: Allah'ın birliğine ve Muhammed'in (s.a.v) onun Resûlü olduğuna iman ........REB] Vay sana tabi olanın hüsranına!.. Çünkü o zındıklığa ve bozulmağa maruzdur. Hele de ilim ve dini azsa!.. Şehvetperest ve bátılcı ise!..

Böylece Zehebi isimli alimin dilinden İbn'i Teymiye'nin (ve zamane talebesi Fetonun) bozuk 'üç İbrahimî Hak din' telakkisini (bize de) anlatıyordu.

O nedenle bendeniz kitabını okuduğum 40 yıl öncesi dahi bu F.G denilen Şam Şeytanı soytarıya zerre kadar sempati duymadım, bunu da yakınlarımdan başlayarak tüm Müslüman kardeşime anlattım. Şimde de bunu yaptığım için bahtiyarım. Selam ve dua ile.