Dünya 3. Cihan Harbine hazırlanıyor!. Bu tartışılmaz bir gerçek. Basîret sahiplerinin on yıllardır farkettikleri, aklı kıt ve dünyayı okumaktan âcizlerin ise yeni farkettikleri, bazılarının da hálâ göremedikleri bi gerçek...

Meseleye böyle yaklaşmalı ama nerde o basîret, nerde o feraset...

Dünya 3. Cihan Harbine hazırlanıyor!. Bu tartışılmaz bir gerçek. Basîret sahiplerinin on yıllardır farkettikleri, aklı kıt ve dünyayı okumaktan acizlerin ise yeni farkettikleri, bazılarının da hála göremedikleri bi gerçek...

Dünya büyük felaketlerle boğuşur, çok daha büyük bir felaketin (harbin) de eşiğinde iken iktidarı değiştirmekten bahsedenlerin taharet yapılacak akılları yoktur!

Atalarımız 'dereyi geçerken at değiştirilmez' demişler... Yılların hikmet birikimidir atasözleri. Sıradan sözler değildir; tecrübedir, hikmettir, akıl ve basiretin geleceği de aydınlatan kandilleridir.

Ve dikkat buyurunuz; birileri yine orduyu harekete geçirmek, demokratik seçimlerle elde edemedikleri iktidarı, vesayetle yàni silahların gölgesinde kazanmak için uğraşmaya başladı...

TSK'nin hassas noktalarına dokunmak ezelden beri en kolay yoldu. CHP ve onu iktidarda görmek isteyen çevreler son günlerde FETÖ'nün siyasi ayağı falan derken aslında bunu yapıyarlardı da kimse uyanmıyordu. Biz derhal uyandık zira ne de olsa emekli bir subayız.

Lakin konuyu fehmetmek için emekli bir subay olmak elbette yetmiyor!. Gençliğimde merhum Nizamettin Nazif Tepedelenlioğlu'nun ORDU ve POLİTİKA'sı ve benzeri kitapları okumuş, ayrıca TSK'ne oynanmış oyunları teori yanında kendisi de emekli bir subay olan merhum babamdan daha çocukluk yıllarımdan itibaren dinlemiş biriyim.

Babamdan dinleyerek ve sonraları merhum Ord. Prof. Ali Fuad Başgil gibi hocaların eserlerinden öğrendiğim 1960 ihtilali de, yüzbaşı rütbesinde bizzat yaşadığım 1980 darbesi de TSK'nin yönetim kademesindekilerin basiretsizliği yanında, beynelmilel mihrakların bin çeşit kumpasıyla gerçekleştirilmişti.

Vesayet, dünya coğrafyasının en stratejik konumundaki Türkiye genleri için en kolay GDO idi... Günümüzde artık herkesin vakıf olduğunu sandığım GDO konusunu hasseten seçtim ki, mesele daha iyi anlaşılsın.

Evet aynen yediklerimizde yapılan kimyasal değişiklikler gibidir TSK'ni kullanarak Türkiye üzerinde oyunlar kurmak, halkı zehirlemek... Biri biyolojik diğeri sosyolojik GDO fark bu kadar yàni...

Muhterem karîlerim, FETÖ'nün darbe hamlesi (düşman) kursağında kalmıştır, doğru. Amma ve lakin ne ABD ne diğer beynelmilel Türkiye düşmanı mahfiller oyunlarına son vermiş değil... Zira bu tür savaşlarda 'pes etmek' yoktur. Yeniden müsait anı kollamak vardır!

Türkiye iç ve dış düşman hamleleriyle boğuşuyor. Son derece buhranlı bir dönemden geçiyoruz. Düşman bu fırsatı kaçırmayacaktı, kaçırmadı da.

Kazanının altını açtı, suyu ısıtmaya başladılar bile. FETÖ'nün siyasi ayağı tartışması abuk bir tartışma. Tam bi CANBAZA BAK oyunu... Biz Kemal'le, Kemal bizimle uğraşırken onlar kazanları (TSK'ni) ısıtıyor!.

Ve halka da sürekli olarak 'bu iktidar gitsin, tüm dertler bitsin' abukluğunda bir propaganda yapıyorlar... Bunlar binlerce yıllık bu necip milleti ahmaklar sürüsü mü zannediyor da böyle davranıyorlar?

Muhterem karîlerim, cevabı siz vereceksiniz. Hayır, bana değil o devletimizin ezeli düşmanları, ülkemiz üzerinde derin işgal planları olan güçlere vereceksiniz cevabınızı...

Ve unutmayınız! Vereceğiniz cevap kaderiniz olacaktır.

Allah hepimizi imtihan ediyor! Biz hayra yönelirsek bizim için hayrı, şerre yönelirsek şerri yazar...

Aksi halde imtihan nasıl olurdu öyle değil mi?