FETÖ’nün emniyet teşkilatında yapısı (6)

Ankara Emniyet Müdürlüğü 30.04.1999 gün ve 2691-99 sayılı yazısında;

“Işık Tarikatı adı altında örgütlenen Fethullah Gülen ve teşkilatımız içerisindeki uzantılarının polis koleji, polis akademisi ve emniyet teşkilatı içerisindeki örgütlenmesi ile ilgili yapılan çalışmalarda;

Polis kolejine ve polis akademisine daha önceden özel olarak eğitilmiş örgüt içerisinde yer alan şahısların rahatlıkla girebildikleri tespit edilmiştir.

Bu şahısların okul içerisindeki öğrenciler tarafından imam olarak adlandırıldıkları ve mezkûr yapılanma içerisinde yer alan sınıf komiserleri aracılığı ile ayrı ayrı sınıflara dağıtıldıkları öğrenilmiştir.

Bu sınıflarda sınıf imamı veya devre imamı olarak faaliyet yürüttükleri, iyi bir aile terbiyesi ve din eğitimi almış öğrencileri samimi yaklaşımlarla taraflarına çekmeye çalışmaktadırlar.

İmam olarak adlandırılan şahıslar tespit etmiş oldukları öğrencileri, başlangıçta, dışarıda sivil vatandaşların evlerine götürerek sıradan bir aile ya da muhabbet ortamı sağlamak suretiyle video filmleri izlettikleri, (…) böylelikle samimi bir ortam yaratılmıştır.

Öğrencilerin geçmişi ve aile yapıları hakkında bilgi edindikleri, öğrenci imam olarak faaliyet gösteren öğrencilerin aynı yapılanma içerisinde bulunan sivil vatandaşlar ile sürekli irtibat halinde bulunmuşlardır.

Bu şahısların genelde üniversite öğrencisi oldukları ve kendilerine abi diye hitap ettikleri, ayrıca bu şahısların kod isim kullandıklarını ifade etmişlerdir.

Yaz tatillerinde örgüt mensupları aralarındaki bağın soğumaması ve öğrencilerin sosyal yaşantı içerisine girmelerini engellemek için ailelerinden izin alabilen öğrencilerin, Ege ve Akdeniz Bölgesinde bulunan, örgüt tarafından kiralanan Işık Kışlalarında yoğun bir eğitime tabi tutuldukları öğrenilmiştir.

Haftada bir veya iki kere deniz sahilinin tenha bölgelerinde denize girmelerine müsaade edildiği, yine haftada bir veya iki kere pikniğe gittiklerini belirtmektedirler.

Yaz programlarında sivil vatandaşlardan abi diye hitap ettikleri ve kod isim kullanan şahısların bu evlere gelerek eğitim faaliyetlerini kontrol ettikleri" tespitine yer verilmiştir.

b-) Oluşturulan Kadroların Mesleki Hayattaki Durumu:

Örgüt mensubu öğrencilerin mezun olmasıyla kadro oluşturma süreci sona ermekte, ancak mesleki hayata başlayan mezunların örgütle bağları devam etmekte ve örgütün stratejileri çerçevesinde yeni bir aşamaya geçmişlerdir.

Fetullah Gülen'in Türkiye'de bulunduğu dönemlerde, mezunların örgütsel bir ritüelle başlayan mesleki hayatları, memur maaş ve ödüllendirmelerinden %10 ve üstü himmet adı altında para toplanmaktadır.

Devlet kurumlarına yerleştirilen örgüt mensuplarının ilk maaşlarını örgüte vermeleri ile finansman sağlamışlardır.

Evlilik kararı verilmesi durumunda sorumlu imamın kontrolünde müstakbel eşinin örgüte bağlı olan bayanların resimlerinin bulunduğu bir katalogdan seçilmesi veya örgütün izin verdiği kişiyle evlenilmiştir.

Birim ve kaynak toplantıları yapılmak suretiyle örgütle ilk tanışma döneminden itibaren örgüt mensuplarının evlerde toplanması ve bağların sürekli canlı tutulmuştur.

Devlet içerisinde kalması gereken bilgilerin dışarı sızdırılarak örgüt içerisinde hiyerarşik olarak bir üste aktarılma yapılmıştır.

Örgüt mensuplarının en özel bireysel alanına dahi örgütün büyük ölçüde nüfuz ettiğini ve akrabalık bağlarından bile daha sağlam olan örgütsel bağların bulunduğunu göstermektedir.

Fetullah Gülen'in “Ne olursanız olun makam, şöhret başınızı döndürmesin. “sıfır ( Sıfır yazılı tişörtlerle FETÖ yapılan operasyonları protesto etmiştir. Bu protesto eylemleri için örgütün protestolarına bakılabilir. ) ” olun.

Olun ki büyük rakamlarda büyük yerlerde kullanılasınız.” şeklindeki sözleri ise, örgüt mensuplarının fonksiyonel değerini ifade etmektedir.