Farkında ol, geç kalma

Türkiye'de yaklaşık 60 bin kişide inflamatuvar bağırsak hastalıklarının var olduğu tahmin ediliyor. 19 Mayıs “Dünya İnflamatuvar Bağırsak Hastalıkları Günü” olarak kabul edildi. Türk Gastroenteroloji Derneği, toplumsal farkındalık projeleri kapsamında “Farkında Ol, Geç Kalma” sloganıyla Türkiye’nin farklı şehirlerinde halkı bilgilendirme toplantıları gerçekleştiriyor.
Türk Gastroenteroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Hale Akpınar, sindirim sistemi veya bağırsak duvarının kronik iltihabı ve kalınlaşması sonucu oluşan inflamatuvar bağırsak hastalıklarının, yaygın olarak 20-30’lu yaşlarda görüldüğüne dikkat çekiyor.


Sık ishale dikkat


Prof. Dr. Akpınar, herhangi bir bulaşıcı mikrop olmadan bağırsakların iltihaplanmasıyla meydana gelen bu hastalığın birbirine benzer bir grup hastalık içerdiğini belirtiyor. Bağışıklık, kalıtımsal ve çeşitli çevresel faktörlerin etkisiyle oluşan Crohn hastalığı ve ülseratif kolitin bu hastalıkların başlıcaları olduğunu bildiren Prof. Dr. Akpınar, “Hastalıkların başlama yaşı 15-25 arasıdır ancak tüm yaş gruplarında da görülebilmektedir. Tüm toplumlarda ortalama binde bir olarak görülen hastalığın, kadınlarda görülme olasılığı erkeklere göre biraz daha fazladır. Ülseratif Kolit ve Crohn hastalığı oldukça nadir görülen hastalıklardır ve diğer pek çok hastalıkla karıştırılabildiği için yıllarca gizli kalabilen hastalıklar arasındadır. Sindirim kanalının çeşitli yerlerinde inflamasyon ve ülserasyonun oluşmasına sebep olan kronik rahatsızlıklardır” açıklamasında bulunuyor.

Bu hastalığın, inatçı ve sık ishale (genellikle kan lekeli ve acil dışkılama ihtiyacıyla görülen), karın ağrısına, ateşe, yorgunluk ve kilo kaybına sebep olduğunu anlatan Prof. Akpınar, “Yapılan araştırmalara göre hastalığın en fazla görüldüğü Kuzey Avrupa’da her bin kişiden 5’inin Ülseratif Kolit, 3’ünün ise Crohn hastası olduğu görülüyor. Türkiye’de yaklaşık 60 bin inflamatuvar bağırsak hastası bulunduğu tahmin ediliyor” diyor.


İdeal kilonu koru

Sosyal hayat, alışkanlıklar ve hobilerin insan yaşamının önemli bir parçası olduğunu dile getiren Prof. Dr. Akpınar, “Gerek Crohn hastalığı gerekse Ülseratif Kolitli çoğu hasta zaman içinde sosyal hayat ve alışkanlıklarını hastalıklarına ve tedavilerine uyumlu şekilde düzenlemektedir. Ancak hastalıkların alevlenme dönemlerinde ve tanıdan sonraki ilk dönemlerde bu hastalıklar, hastaların ve ailelerinin sosyal hayatlarını negatif yönde etkileyebilmektedir. Stres ve üzüntü kronik hastalıkların getirdiği bir duygu durum bozukluğu olsa da bu durumlar hastalığın alevlenmesine katkıda bulunabilmektedir. Doğru bir tedavi yaklaşımı ile hastaların herhangi bir sosyal faaliyet veya alışkanlıktan vazgeçmesi gerekmeyecektir. Bu kişiler genellikle olması gerekenden daha düşük kilolarda olsalar da her iki hastalık için ideal kilo ölçülerini korumak, düzenli egzersizler yapmak kişinin iyilik haline olumlu yönden katkı sağlayacaktır” uyarılarında bulunuyor.
Sağlıkla kalın. Bize yazın. Sizin için araştırıp yazalım.