Evet ile Hayır

Evet- Hayır yarışmasına katılmış gibi hissediyor insanlar.

Haklılar, çünkü evet diyen neden evet diyeceğini,

hayır diyen neden hayır dediğini bilmiyor.

Olayın iyi yönüne bakarak konuşmamız gerekiyorsa henüz bilmiyor dememiz daha mantıklı.

Üniversitede evet hayırlı sorular en kolay sorular gibi görünse de, güvenilirliği en basit sorular olarak yerini alır.

Bu sebeple soru cevap şeklinde olan sorular daha sağlam Ve sonuç odaklıdır. Ya biliyorsunuzdur, ya bilmiyorsunuzdur. Atmasyon dedikleri duruma yabancısınızdır.

Bugün insanlar, birileri çıksa şu evetin içini doldursa, birileri çıksa şu hayırların içini doldursa demekteler. Haklılar... sonuna kadar haklılar. Hamaset yapmak yerine, ben evet diyorum sen de evet de, demek yerine, ve yine ben hayır diyorum sen de hayır de demek yerine, beyinlerin kiralanma sürecinden vazgeçilmeli, Özgür irade için insanlar bilgilendirilmelidir.

Türkiye'yi çok kısa süre içerisinde gezen biri olara, kendilerini ak partili olarak gören seçmenin hayır dediğine şahit oldum. Bir iki şahitlik değil bu,

Neden hayır diyeceksiniz sorusunu şu ana kadar hayır diyenlerin anlatımı ile anlatıyorlar. Bu durum bize hayır diyenlerin evet diyenlere nazaran daha etkili bir çalışma yaptıklarını göstermekte.

Hayır deme sebeplerinden bir kaç tanesini çürüttükten sonra, insanların gözleri tekrar parlıyor. Savaşın dışındaki askerin, iyileşip mevzi alması gibi bir durum oluşuyor.

Bakın bu ülke özellikle 15 Temmuz hain işgal girişiminden sonra Recep Tayyip Erdoğan'a her cenahtan sevgi besleyen insanlarla dolu. Tabiri caizse şapkasını koysa, yüzde 55 i alacak bir lidere sahibiz hamd olsun. Fakat bu olayda insanların takıldığı soru şu;

"Ya sonrası" ?

Ve açıklamaya başlıyorlar;

Erdoğan'dan sonra onun gibi ülkesini seven biri ya gelmezse?

Erdoğan'dan sonra bu kadar vicdanlı biri ya olmazsa?

Sorular manidar, çünkü Bekir Bozdağ'ın açıklamaları etkili olmuş görünüyor. "Cumhurbaşkanın daha güçlü olmasını sağlayan bu sistemde"

cümlesinin giriş kısmı hayır diyenler tarafından kullanılmış, cümlenin devamı olan

" halk Meclis'e ve millet vekillerine daha güçlü olma yolunu açacaktır. Parlamenter sistemin daha güçlü olması,esecek olan rüzgardan etkilenmemek anlamına geliyor, meclis kanun yapma hakkını yine kendisinde tutuyor" cümleleri göz ardı ediliyor.

Bugün yapılması gereken detaylı şekilde anlatmaya başlamak.Anlatılmazsa cımbızlanan cümlelerle çok kafalar bulandırılacak.

Ve son olarak

Bu ülkede bir kitapçık fırlatarak ülkeyi ekonomik krize sokan sisteme "evet" mi?

Bu ülkede halkın iradesinden daha güçlü bir iradenin olmadığını gösteren yeni düzene "evet" mi?

Emin olunmalı ki bu soru ilk ve son kez bize sorulacaktır.