Hakikat ehli olanlar, harikalar diyarını asıl kabul eder. Gerçek şeyhler, ermişler, evliyalar bu dünyanın iktidarına asla talip olmazlar.

Masumiyetin sonu

Bilinmezlikler ve merak

Kaderin insanı çekişi

Aşkı arayan mürid olur

Olacak olan olur

Direniş, beyhude bir çaba

Kaderin kırmızı çizgileri…

Her basışında ötesine,

Görünmez bir varlık,

Kovalar, kaçarsın

Kırmızı çizgilerin önemini anlarsın.

İman, kadere rıza…

Perdeler açılır.

Karşında bilmez bir alem;

Kırmızı kader çizgileri,

Kırmızı çizgilerin bekçileri,

Bulutları kırbaçlayan melekler,

Tahtları uçuran insanlar,

Haber hırsızı olmak isteyen cinler,

Arşı taşıyan melekler,

Kulağının dibinde fısıldayan şeytanlar,

Çocukların başında bekleyen melekler,

Fizik kanunlarının ötesindesin,

Sanki Alis harikalar diyarında…

Görünmezler görünür;

Kırmızı kader çizgileri,

Kırmızı çizgilerin bekçileri,

Herşey ayan beyan olur.

Görenler ermiş…

Ermeyenler bilmez

Bilenler söylemez

Hakikatin aşıkları, suskundur çoğu

Azın da azıdır.

Taşıpda söyleyenler asılmış,

Sarhoş olmadan söylenmez sırlar,

Asılmak için söylenmiş;

Söylemek, kaderdeki asılmanın çekişi…

Hakikatlerin kendine kurban seçişi…

Bilmezler arınsın,

Bilenler arınsın,

Nur’un zuhuru gölgesiz olsun.

Ya Nur en Nur, Ya Nur En Nur, Ya Nur En Nur

Hakikat ehli olanlar, harikalar diyarını asıl kabul eder. Gerçek şeyhler, ermişler, evliyalar bu dünyanın iktidarına asla talip olmazlar. İstanbul’un fethinin iki manevi lideri vardır: biri Akbaba hazretleri, diğeri Akşemsettin hazkretleri… Bunlar İstanbul, feth edilince ne yaptılar biliyormusunuz? Dergahlarını İstanbulun dışına aldılar, zikirleriyle ibadetleriyle meşgul oldular. Müridlerini devlet kademesine yerleştirmek için asla uğraşmadılar. İsteselerdi, sarayda yaşayabilirlerdi . Gerçek hakikat ehilleri dünya iktidarının peşinde koşmazlar; bilirler ki Allah, insanlar nasıl yaşarsa, öyle bir iktidarı insanlara nasip ederler. Allah harikalar diyarına kabul ettiği kişiyi,dünya iktidarını ister bulursa, şükürsüz olarak kabul eder. Dünya iktidarı bizim gibi harikalar diyarına girememiş insanların işi olmalıdır. Hem dünya iktidarının liderliği hemde harikalar diyarının liderliğini bir arada toplama başarısı, Raşid halifeler’e nasip olmuştur. Bunu Risalei Nur’un müellifi Said Nursi hazretlerinin kitaplarından öğrendim. Şimdilerde daha iyi anlıyorum, bu sözün ne kadar doğru bir söz olduğunu… Herkes elindekine razı olsa, sıradan insan olmaya razı olsa, problem yok…

Allah gerçek ermişleri içimizden eksik etmesin. Amin