Erdoğan'a ve davaya olan vefamız
Merhaba Değerli okurlarım…
Uzun bir aradan sonra, sizlerle yeniden bir araya gelmenin huzuru var içim de.
Biliyorsunuz ki, ani baskın secim,
Veyahut da;
Aslında beklenen erken seçim atmosferine girdik…
Bu süreç de sizlerle biraz ayrı kaldık.
27.Dönem Sakarya Ak Parti Milletvekili Aday Adayı olduk,
Ülke için, Bayrak için, Dava için;
Sahalara indik…
Aslında sahalar bana uzak bir yer değil,
Siyasetteki bakış açım ve anlayışım,
Hep halkın içinde olmaktı; öyle de oluyor…
Bazen eleştiri, bazen talepler, bazen de istekler de karşılaştığım temel husus;
Bütün olmaktı, biz de teşkilâtlarımızla bütünleştik…
Sizler aslında şunu çok iyi biliyorsunuz;
Ben Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı seven,
Güvenen,
“O’na bağlı bir dava adamı” siyaseti yaptım.
Bence doğru olan da buydu.
Çünkü O halkın adamı,
Ben de halkın siyasetini yapan ve bu tarz siyaseti seven biriyim.
Yani aslında bu çok ciddi bir ortak yanımız.
Bu yüzden de adaylık için başvurdum,
Tabi ki halkın da bizden beklentileri doğrultusunda…
Ama baktığımız da “bundan rahatsız olan bir cenah” da hala partinin içinde mevcut.
Bunu üzülerek söylüyorum…
Biz dava’ya her zaman inandık,
Dava adamıyız, davaya her koşulda sahip çıkmak zordur,
Yeri gelir kol kırılır, ama o kırık yen içinde kalır.
Elbette söyleyeceğimiz çok şeyler var, ama her şey yeri ve zamanı geldiğinde….
Ama şunu söylemeden geçemeyeceğim;
Halkın Reis’e olan güveni; TAM.
Adaylara olan güveni ise sandıkta göreceğiz.
Kişiler koltuk sevdalarından vazgeçemediği sürece,
Halkın beklentilerini göremezler.
Ben Recep Tayyip Erdoğan’ın her zaman vefasına inandım.
O’nun doğrultusunda ilkeli siyaset yapmayı uygun gördüm.
Cihan Saraç olarak görevimi ve dava inancım doğrultusunda;
Vefa’mı gösterecek, bağlılık gerektiren görevimi yaptığımı düşünüyorum.
Vefa’mı, sevdam’ı, gösterdiğimi düşünüyorum,
Gerisi de zaten sizlere kalmış…
Kırgınlık, küskünlük bu davaya yakışmaz.
Bu süreçte birlik ve beraberlik içinde olmak gerekiyor…
Önümüzdeki dönemde;
Siyasetteki gelişmeleri ve gözlemlerimizi sizler için kalemime dökeceğim.
Doğru söylemek, Hakk’ı göstermek bizi makam sahibi yapmayacak,
Belki de bazılarının hoşuna gitmeyecek,
Ve bizi geri bırakacak,
Ve belki; bazılarını kızdıracaksa,
Ama halkın gönlünde yer tutucaksa;
Biz halkın gönlünde olmayı yeğleyeceğiz,
Reis gibi…
Davasının davamız olduğunu her şartta, her ortamda haykıracağız,
Birilerinin makam sevdası;
Bizim davamıza, sevdamıza bu güne kadar engel olamadı,
Bundan sonra da olamayacaktır.
Sağlıcakla kalın…
Uzun bir aradan sonra, sizlerle yeniden bir araya gelmenin huzuru var içim de.
Biliyorsunuz ki, ani baskın secim,
Veyahut da;
Aslında beklenen erken seçim atmosferine girdik…
Bu süreç de sizlerle biraz ayrı kaldık.
27.Dönem Sakarya Ak Parti Milletvekili Aday Adayı olduk,
Ülke için, Bayrak için, Dava için;
Sahalara indik…
Aslında sahalar bana uzak bir yer değil,
Siyasetteki bakış açım ve anlayışım,
Hep halkın içinde olmaktı; öyle de oluyor…
Bazen eleştiri, bazen talepler, bazen de istekler de karşılaştığım temel husus;
Bütün olmaktı, biz de teşkilâtlarımızla bütünleştik…
Sizler aslında şunu çok iyi biliyorsunuz;
Ben Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı seven,
Güvenen,
“O’na bağlı bir dava adamı” siyaseti yaptım.
Bence doğru olan da buydu.
Çünkü O halkın adamı,
Ben de halkın siyasetini yapan ve bu tarz siyaseti seven biriyim.
Yani aslında bu çok ciddi bir ortak yanımız.
Bu yüzden de adaylık için başvurdum,
Tabi ki halkın da bizden beklentileri doğrultusunda…
Ama baktığımız da “bundan rahatsız olan bir cenah” da hala partinin içinde mevcut.
Bunu üzülerek söylüyorum…
Biz dava’ya her zaman inandık,
Dava adamıyız, davaya her koşulda sahip çıkmak zordur,
Yeri gelir kol kırılır, ama o kırık yen içinde kalır.
Elbette söyleyeceğimiz çok şeyler var, ama her şey yeri ve zamanı geldiğinde….
Ama şunu söylemeden geçemeyeceğim;
Halkın Reis’e olan güveni; TAM.
Adaylara olan güveni ise sandıkta göreceğiz.
Kişiler koltuk sevdalarından vazgeçemediği sürece,
Halkın beklentilerini göremezler.
Ben Recep Tayyip Erdoğan’ın her zaman vefasına inandım.
O’nun doğrultusunda ilkeli siyaset yapmayı uygun gördüm.
Cihan Saraç olarak görevimi ve dava inancım doğrultusunda;
Vefa’mı gösterecek, bağlılık gerektiren görevimi yaptığımı düşünüyorum.
Vefa’mı, sevdam’ı, gösterdiğimi düşünüyorum,
Gerisi de zaten sizlere kalmış…
Kırgınlık, küskünlük bu davaya yakışmaz.
Bu süreçte birlik ve beraberlik içinde olmak gerekiyor…
Önümüzdeki dönemde;
Siyasetteki gelişmeleri ve gözlemlerimizi sizler için kalemime dökeceğim.
Doğru söylemek, Hakk’ı göstermek bizi makam sahibi yapmayacak,
Belki de bazılarının hoşuna gitmeyecek,
Ve bizi geri bırakacak,
Ve belki; bazılarını kızdıracaksa,
Ama halkın gönlünde yer tutucaksa;
Biz halkın gönlünde olmayı yeğleyeceğiz,
Reis gibi…
Davasının davamız olduğunu her şartta, her ortamda haykıracağız,
Birilerinin makam sevdası;
Bizim davamıza, sevdamıza bu güne kadar engel olamadı,
Bundan sonra da olamayacaktır.
Sağlıcakla kalın…
