“Engelsiz” Türkiye’nin Engel Tanımayan İnsanları

“Engelli Bireylerin İstihdam Edilebilirliğinin Artırılması için Teknik Yardım Projesi”. Bu proje, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ortak olduğu Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ergoterapi Bölümü’nün yürütücülüğünde gerçekleşen 4.3 milyon Euro bütçesi olan bir AB projesi. Projenin amacı, engelli bireylerin en iyi şekilde istihdama hazırlanması, çalışma kapasitelerinin artırılması.

Eğitimler Ücretsiz

Proje kapsamında Hacettepe Üniversitesi’nde Mesleki Rehabilitasyon Merkezi kuruldu. Bu merkezde, engelli bireylerin fiziksel ve ruhsal kapasitelerini geliştirmek için birçok konuda eğitim veriliyor. Özyönetim becerilerini istihdama yönelik geliştirmek, iletişim kurmak, işe başvurmak, işte karşılaştığı sorunlara çözüm bulmak, bir iş sahibi olmak ya da iş hayatına geri dönmek, bir meslek seçimi, stres yönetimi, problem çözümü, zaman yönetimi, kariyer planlaması, motivasyon, karar verme gibi pek çok konuda eğitim gerçekleşecek. Türkiye genelinde Antalya, Denizli, Gaziantep ve İstanbul’da pilot bölgeler seçilerek eğitimler verilmeye başlandı. Engelli bireyler hacettepemeslekirehabilitasyon.org.tr adresinden bu eğitimlere online ulaşabilirler veya katılmak için başvuruda bulunabilirler. Engelli bireylerin kursa gidiş geliş ve yemek ihtiyaçları ücretsiz karşılanıyor. 15 kişilik gruplar halinde 10 ay boyunca 10’ar günlük eğitimler verilecek. İstihdam için İş-Kur ile de bir anlaşma söz konusu. Bu etkin ve aktif projeden birçok engellimizin yararlanarak iş sahibi olabileceğini umuyorum.

3 Aralık Dünya Engelliler günü dolayısıyla tanıma fırsatı yakaladığım engel tanımayan insanlardan bazılarını sizlere de tanıtmak istiyorum.

Eşref Armağan, doğuştan görme engelli bir ressam…
Ailesi ona görme engeli olduğunu açıklayana kadar bu durumun farkında değildi. Sesleri duyuyor ancak duyduklarının nasıl bir şey olduğunu hiç bilmiyordu. Görme yetisini kazanamayacağını öğrendiğinde hayata küsmek yerine hayatı tanımak için mücadele etmeye karar verdi. 12 yaşında kelebeği merak etti. Babası bir tahtanın üzerine kelebeğin şeklini çivilerle kazıdı. Nesneleri bu yolla elleriyle tanımaya başladı. Gören birinden yardım alarak nesneler hakkında detaylı bilgileri öğrenerek resim yapmaya başladı.
Hiç görmediği nesneleri maket modellerine veya kabartmalı çizimlerine dokunduktan sonra resmedebiliyordu. Resimlerini görenler inanamıyordu. Armağan, resimlerini kendisinin çizip çizmediğini sorguladıklarını ve onlara “Kör olayım, ben çizdim” dediğini gülerek anlatıyor. Harvard Üniversitesi Nöroloji bilim dalından profesörler hiç görmeyen birinin nasıl resim yapabildiğini anlayabilmek için beynini incelemiş. Armağan, “Hiç görmediğim bir dünyanın resimlerini nasıl yapabildiğimi merak ettiler ve çok şaşırdılar” diyerek ekliyor “Parmak uçlarıyla görebilir, resim bile yapabilir, dediler. Çabaladım ve başardım.”

Mustafa Oğuz Mucurluoğlu, spastik engelli bir yazar…
Ağzı eli, dizleri ise ayakları Mucurluoğlu’nun. İşlerini ağzıyla yapıyor, yazılarını dişleriyle yazıyor. Akülü arabası var, evde dizlerinin üzerinde yürüyor. Dördüncü üniversitesini okuyor, “Sarı Yalnızlık” adlı üçüncü kitabını yazdı. Annesi, onun için “Parmakla gösterilecek bir çocuk yetiştireceğim” demişti, öyle de oldu. Başta annesi olmak üzere fizyoterapisti ve yakın çevresi sayesinde hayatın içinde koştuğunu ifade ediyor. Hayata hep gülümsemeyi prensip edindiğini belirtiyor. “Hayatta var olabilmek için zorluklarla karşılaşırsınız. Bunlar, hayatın ‘canın çıksın kısmı’dır. Bu kısımları ‘canım’ olarak algılarsanız güçlü olursunuz ve ender insanlardan biri olursunuz” diye özetliyor yaşamını. Ayrıca söz yazarlığını yaptığı “Yürüdüm Sana” isimli albümü de son kitabıyla birlikte Aralık ayında satışa çıkıyor.

Hüseyin Alkan, görme engelli bir milli sporcu…
6 yaşındayken arkadaşının attığı taşla bir gözünü, göz tansiyonu nedeniyle de diğer gözünü kaybeden Hüseyin Alkan, Erzurum Görme Engelliler Okulu’nda goalball sporu ile tanıştı ve başarılar ardı ardına gelmeye başladı. Goalball milli oyuncusu Alkan, 2011’de paralimpik oyunlarda dünya ikinciliği, 2012’de dünya üçüncülüğü, 2013’de Avrupa üçüncülüğü, 2015’de Avrupa şampiyonluğu ve 2016’da Rio Paralimpik oyunlarına ikinci kez katılarak beşincilik elde etmiş bir takımın milli sporcusu artık.
2016 Kasım ayında Eşpedal Derneği’nin Ankara temsilciliğini de üstlenen Alkan, Ankara Eymir Gölü’nde 27 Kasım’da tandem bisiklet turu gerçekleştirdi. Eşpedal Derneği, engelli engelsiz dostlukların geliştirildiği, engelli bireylerin toplumla kaynaşmaları, bisiklet sporuyla sosyal yönlerini kuvvetlendirerek fiziksel rehabilitasyonlarını da sağlamak amacıyla merkezi İstanbul’da 3 yıl önce kurulmuş bir dernek.
Bu güzel yurdum insanlarını tüm Türkiye’de eminim daha da çoğaltabiliriz. Engelsiz bir Türkiye’ye doğru engel tanımayan insanların attığı bu büyük adımlara, başarılarına şahit olmak insanı ve toplumu daha güçlü, başarılı kılıyor. Bu bilinçte ve yetenekte insanların var olduğunu görmek, büyük mücadelelerine tanık olmak, onlarla birlikte toplum olarak gelişim kaydetmek ülkemizin geleceği için umutlarımızı bir kez daha artırıyor.
Sağlıkla kalın. Bize yazın, sizin için araştırıp yazalım.