Padişahlar şehri, şehirler padişahı İstanbul’da yaşayan hemşerilerimizin yürek çağrısına cevap vermemek olmazdı. Elazığ Dernekler Federasyonu(ELFED), kültürün ve şiirin şehri Elazığ’a Türk Halk Müziği dalında yeni eserler kazandırmak amacıyla düzenlediği Harput-Elazığ konulu beste yarışması ödül törenine katılmak üzere yine yollardayız. Gönüller güzelliklere kapı aralayınca mesafelerin hükmü kalmıyor. İstanbul’da Maltepe Elazığlılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu üyesi Gürbüz Özdemir karşıladı bizi.

ELFED, İstanbul’daki Elazığlılara; “birlikte varız” diyen, Elazığ’ı, Elazığ dışında yaşamaya ve yaşatmaya çalışan dernekleri bünyesinde toplayan bir kuruluş. Yaptığı çalışmalarla göz doyurmaya, gönül fethetmeye devam ediyor. Bu çerçevede nicelik ve nitelik açısından Türk müziğinde ayrı bir yere ve konuma sahip Harput-Elazığ müziğine yeni eserler kazandırmak amacıyla düzenlediği Harput-Elazığ ve Kültürü Konulu Beste Yarışması Ödül Töreni ve Konseri, 12 Kasım 2015 tarihinde İstanbul-Üsküdar Bağlarbaşı Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Salon tıklım tıklım doluydu. Kimler yoktu ki: Eski İç İşleri Bakanı Mehmet Ağar, İstanbul milletvekilleri Mustafa Ataş, Ali Özcan, Elazığ milletvekili Metin Bulut oradaydı. İstanbul Vali Yardımcıları; Haluk Nadir ve Faruk Eraslan, Üsküdar Kaymakamı Mustafa Güler, Çerkezköy Kaymakamı Metin Kubilay, Başsavcı Turan Çolakkadı, Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Ahmet Cüneyt Yılmaz, Karayolları Bölge Müdürü İbrahim Halil Akgündüz… Türk Ocağı Başkanı Dr. Cezmi Bayram, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, Sivrice Belediye Başkanı Ebubekir Irmak, Ömer Balıbey, Final Okulları Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Taşel, dernek başkan ve temsilcileri, misafirler ve elbette hasretin özlemin sesine koşan, yüreği Elazığ sevdası ile çarpan gakgolar, baş tacı bacılar...

ELFED yönetim kurulu üyesi Faik İçmeli yaptığı açış konuşmasında; “kimliğini taşıdığımız, iftihar ettiğimiz bu günkü Elazığ şehri, tarihi sırtında taşıyan bin yıllık Harput şehrinin mirasçısı olarak; insanıyla, kültürüyle, sanatıyla öne çıkan kadim bir şehir, potansiyeli olan bir merkezdir. Bu şehre yeni değerler katmak zorundayız.”, dedi. Yapılan çalışmalarla geçmişle bugün, bugünle gelecek arasında köprüler kurulduğunu vurgulayan İçmeli, özellikle kültür-sanat öncülüğünde Elazığ’a hizmet etmenin onurunu ve mutluluğunu yaşadıklarını belirtti. Konuşmasını; kendilerini böylesi büyük bir organizasyonu gerçekleştirmesine yalnız bırakmayan, doğrudan katılım ve katkı sunan, omuz vererek destek olanlara kalbi teşekkürlerini ileterek sonlandırdı.

ELFED Kültür Danışmanı Salih Turhan da yaptığı konuşmasında müzik alanında bu çalışmanın Türkiye’de bir ilk olduğunu; çalışma ile Elazığ musikisine elli eser kazandırdıklarını ifade etti.

Konuşmaların ardından ödül törenine geçildi. Yarışmada birinciliğe layık eser bulunamamıştı. 2.’lik ödülünü söz ve bestesi Arif Çelik’e ait “Sen Harput De Ben Elazığ” adlı eser almıştı. Söz ve bestesi Veysel Aydın’a ait “Harput Güzeli”; söz ve bestesi Aşık Mürsel Sinan Uğursu’ya ait “Canım Gözüm Elazığ”; söz şair Ali Akbaş, beste Mehmet Üçer’e ait “Elaziz Aziz Şehir”; söz ve bestesi Fuat Kürkçüoğlu’na ait “Elazığ Üstü Harput” adlı eserler üçüncülük ödülüne layık görülmüşlerdi. Söz ve beste: Itri İmanlı’ya ait “Şu Harput’un Dağı Taşı”,söz ve beste: Zeynep Göknur Yıldız’a ait “Harput’um” yine söz ve bestesi Doğan Sever’e ait; “Çıktım Gülmez Tepesine” adlı eserler de mansiyonla ödüllendirilmişti.

Ödül töreninin ardından sıra eserlerin icrasındaydı. Fırat TV, Kanal23 ile TRT Müzik’in çekimini yaptığı program, TRT Sanatçısı Ali Gürlü’nün nefis sunumu; Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Devlet Türk Halk Müziği Korosu’nun sazları eşliğinde koro şefi Uğur Kaya’nın yönetiminde gerçekleştirildi. Aşkın, sevginin, firkatin, özlemin, hüznün, acının, vuslatın, sevincin duygu ummanında kaynatarak olgunlaştırdığı sözün özü şiir, usta ellerde notaya dökülünce bir başka uzuyordu gönüllere. Derece alan eserler ses sanatçıları; Ender Bakır, Mehmet Üçer, Adile Kurt Karatepe, Hasan Öztürk, Aşık Mürsel Sinan, Mehmet Demirbağ, Rahmi İbicek, Gürkan Soran tarafından seslendirdi.

Sözün billurlaştığı, sesin elmaslaşarak yüreklerin bam teline uzandığı bu vuslat gecesine katılan Selahattin Alpay, güftesi Fikret Dikmen’e bestesi kendisine ait; “Gakgoşlar Diyarı Elazığ Şehri” adlı eserini okudu. Fatih Kısaparmak, güfte ve bestesi kendisine ait “Harput Misali” adını verdiği eseri ile sahne aldı. İzzet Altınmeşe, Elazığ için bestelediği; “Elazığ’da Can Güzel” adlı eserinin ardından “Maden Dağı Dumandır” türküsü ile dinleyenleri coşturdu. Salih Turhan, sözü Mithat Yılmaz’a bestesi kendisine ait olan; “Sivrice Ne Güzelsin” adlı eserini okudu. Zülfü Demirtaş, sözü F. Nafiz Gürakar’a bestesi Uğur Kaya’ya ait; “Elazığ” türküsünü ile dinleyenlerini selamladı. Adnan Çilesiz, sözleri Ali Akbaş’a bestesi İhsan Öztürk’e ait; “Issız Yurt” adlı eseri seslendirdi. Turgay Çoşkun, sözleri ve bestesi babası Fikret Çoşkun’a ait “Gönlümün Güvercini” adlı eseri okudu. Bakır Karadağlı sözleri F. Kürkçüoğlu’na bestesi kendisine ait “Yığınki’den Çıktım” adlı eserini seslendirdi.
Gece muhteşem, gönüller hoştu.

Bizler, bu vuslat gecesinde bir yandan böylesi bir büyük güzelliğe imza atanlara alkışlarımızla kalbi şükranlarımızı ifade ederken bir yandan da türkülerin kanatlarına tutunarak yücelere havalanan gönül kuşlarımızla birlikte uçtuk, uçtuk… Kimimiz Harput’ta Kayabaşı’na, kimimiz Harput kalesine konduk; konduk da orada giderdik Elazığ sevdamızı. Kimimiz de Maden Dağı’na, Hazarbaba’ya, Keban’a, Palu Kalesine, Karakoçan’a, Baskil’in kaysı bahçelerine, Ak topraklı Ağın’a, Kovancılara, Alacakaya’ya, Arıcak’a uzandık.

Millet olmanın ana unsurlarından birisi de şüphesiz ki türkülerimizdir. Bizi, biz yapan, biri birimize bağlayan, birlikteliğimizi sağlayan yürek sesimiz olan türkülerimizle yaşamak ve onları yaşatmak ne güzel… Türkülere yeni değerler katarak yüceltmeye çalışmak ne ulvi bir görev… Teşekkür yetmez böylesi büyük ve anlamlı görevi yüklenenlere. Şükran yetersiz kalır böylesi güzelliklerle gönlümüze seslenenlere. Başta ELFED olmak üzere Elazığ’ı İstanbul’da yaşayan, yaşatan gönül ve kültür dostlarına olan minnettarlığımızı anlatmak için kelimeler öylesine kifayetsiz ki...

Ne diyelim; iyi ki o kocaman sevgi dolu yüreğinizle varsınız. Allah, cümlenizden razı olsun. Hasret ve özlemlerin daha büyük vuslatlarda dindirilmesi dileği ile…