EKSİ 40

Eksi 40 derecede terörist avı…

Görüntüleri izleyip de etkilenmemek mümkün değil.

Mehmetçik, Hakkari’nin Yüksekova kırsalında 3 bin 400 metre rakımlı karla kaplı İkiyaka dağlarında destan yazıyor.

Eksi 40…

Kaynar suyu buz kristallerine dönüştüren, gözyaşını bile donduran ısı derecesi…

Soğuk o kadar şiddetli, kar o kadar etkili ki hava ile temas eden yüzler kavruk…

Ama o zor şartlarda üç tabur askerimiz vatan için olumsuz tabiat şartlarına, kara, soğuğa kafa tutuyor.

Mehmetçiğin azim ve cesareti her türlü takdirin ötesinde.

Bununla birlikte Mehmetçiğin o ısı derecesinde askeri harekat yapabilmesinin sağlanması da o kadar önemli.

O rakımda zirvede helikopter…

O soğukta tutukluk yapmadan çalışan silahlar…

Mehmetçiği – 40 derecede koruyan kıyafetler…

Hele bir asır önce Sarıkamış’ta Mehmetçiğinin kara kışta, eksi 40 derece soğukta donarak can verdiğini, savaşmadan şehit olduğu hatırlanırsa, Türkiye’nin ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin kat ettiği mesafe daha iyi anlaşılacaktır.

Kendi silahımızı kendimiz yapar duruma geldik.

Helikopterler, insansız hava araçları, füzeler, tanklar, savunma sistemleri imal ediyoruz.

Anka’larımız, İda’larımız, Altay’larımız, Pars’larımız, Cobra’larımız, Kirpi’lerimiz, Atak’larımız, Göktürk’lerimiz var.

Artık yanmaz, su geçirmez, eksi 40 derece soğuğa dayanıklı kıyafetler üretiyoruz.

Ele güne muhtaç olmayacak noktadayız.

Allah devlete, millete zeval vermesin.

***

Mehmetçik, sadece İkiyaka’da değil, Cerablus’ta da El Bab’ta da destan yazdı.

El Bab kahramanlarının hikayelerini dinleyince Suriye topraklarında gizli ve açık birden çok düşmana karşı verilen mücadelenin, en az eksi 40 derecede verilen mücadele kadar zor ve çetin olduğunu anlıyoruz.

Kanı yere düşen şehitlerimiz Mehmetçiğin moralini bozmamış, aksine daha bir güç vermiş…

Hürriyet’te yer alan El Bab kahramanlarının hatıralarına kulak verelim:

“Çatışma sırasında bir hemşehrim var, Erol Başçavuş... Yanına doğru gidiyorum. Kurban Astsubay orada öylece kalakalmış, ağlıyordu.

“Ne oldu Kurban” dedim.

“Komutanım Önder şehit oldu, ona ağlıyorum” diye yanıt verdi.

Ben de, “Moralini yüksek tut be aslanım! Hepimiz üzülüyoruz ama burada üzülmeye fırsat yok. Kendimizi bırakırsak çok daha kötüsü olur. Daha çok şehit veririz” diye teselli etmeye çalıştım.

Bu telkinden sonra Kurban oradan çıktı ve mevzilere doğru gitmeye başladı.”

***

Türk askeri Akil Dağlarında şehit verince “Artık Bab düştü” demiş Ruslar…

“Türk askeri bir yerde kendi kanını verirse bir daha orayı bırakmaz.”

Ve bırakılmadı; bırakılmayacak.

Fırat Kalkanı harekatı noktalansa da Mehmetçiğin kanı yerde kalmayacak.

Eksi 40 derece dağ, artı 40 derece çöl de olsa…

Şehitlerimize binlerce rahmet, Mehmetçiğe sonsuz şükran…