Ebeveyn Çocuk İlişkilerinde Dürüstlük

Çocuklarla iletişimi geliştirmenin pek çok yolu var. Yeter ki bu yollarda yürürken dürüst olun. “Buna çocuklar bile inanır” demeyin. Unutmayın ki çocuklar şüphecidirler, yalanı hemen hissederler. Çoğu çocuk yalan detektörleri gibidir. Gün boyunca işleri güçleri sizi gözlemlemek olduğu için yalan söylediğinizi hemen anlarlar. Söylediğiniz yalanlara inanmaları ise çaresizliklerindendir. Ya da inanır gibi yaparlar fakat ilk fırsatta sizi test ederler. Eninde sonunda aldatıldıklarını öğrenirler. Ve yakalanırsınız. Yalanda ilk risk yakalanmaktır. Yalanın ilk zararı sizedir. Artık güvenilirliğiniz zedelenmiş olur. Gerçeklikten koptuğunuz için gerçek bir iletişim başlatmanız zorlaşır.

Çocuklarınız sizi rol model olarak kabul etmektedirler. Bir çocuk annesinin ya da babasının yalan söylediğini anladığı an yalanla tanışır. Üstelik çocuklar kendi kendilerini pekiştirmeyi iyi bilirler. Yeni öğrendikleri bir şeyi bıkıncaya kadar tekrar ederek pekiştirirler. Sizin bir yalanınız çocuğun bin yalanı demektir. Olumsuz örnekliğinizin devam etmesi de yalanın pekişmesini sağlayacaktır. Bu süreç içinde çocuğa verilecek nasihat veya ceza da işe yaramayacaktır. Anne baba düzelmeden çocuk düzelmeyecektir. Zaman ilerledikçe çocuk yalana bağımlı hale gelecektir. Yalanı bırakması zorlaşacaktır.

Çocuklarla iletişimde doğrudan çocuklara söylenen yalanlar olduğu gibi dolaylı ifadelerle veya onların arkasından söylenen yalanlar da vardır. Bunlar “Çocuklarım benden daha iyi olsunlar” “Çocuğum kahvaltı yapmıyor” “Çocuğum benimle vakit geçirmek istemiyor” “Teknolojiye çok düşkün” gibi ifadelerin içinde gizlenmiş yalanlardır. Bu ifadeler ilk başta gerçek bir durumu ve sorunu ifade ediyor gibi gözükseler de dikkatli bakıldığında bu sorunun çocuklardan değil anne ve babadan kaynaklandığını fark ediyoruz. Burada kendilerine çeki düzen vermesi gerekenler çocuklar değil anne ve babalardır.

Dürüstlük “Çocuklarım benden daha iyi olsunlar” ifadesi yerine gönül rahatlığıyla “Benim gibi olsunlar” diyebilmektir. “Çocuklarım benden iyi olsunlar” ifadesi acı bir itiraftır. “Ben bu hayatı gereği gibi yaşamayı bilemedim” demektir... “Ben müzikten ve spordan anlamam ama çocuklarım müzisyen ve sporcu olsunlar” demektir. Çocuklarım benden iyi olsunlar demek “Ben Cuma namazına gitmiyorum ama çocuklarım beş vakit namazı dosdoğru kılsınlar” demektir. Gerçekçi olalım. Bilinçli olalım. Anne ve baba olarak çocuklarımıza vereceğimiz bilinç fidanlara verilen can suyu gibidir.

Dürüstlük sorunlarını fark etmendir. Sorunlu anne babaların dünyaya sorunlu çocuklar getirme ihtimali daha yüksektir. Fiziksel, ruhsal ve psikolojik sorunlarımızı çocuklarımıza yansıtırız. “Çocuğum kahvaltı yapmıyor.” Diyen kişiye “Peki, sen kahvaltı yapıyor musun? Diye sorduğumuzda bin türlü bahane işitiyoruz. Evet, dürüst olma zamanı geldi. Kahvaltı yapmak seni mutlu ediyor mu? Senin için önemli mi? Bir çocuğun mutlu ve huzurlu bir kahvaltı masasına oturmaması düşünülebilir mi? Sorular soruldukça o evde gerçek sorunun kahvaltı olmadığı ortaya çıkıyor. Gerçek sorun huzur… Anne babanın bir yalanıyla daha karşı karşıya kalıyoruz.

Çocuğum odasından çıkmıyor, benimle sohbet etmiyor diyorsun. Çocuğun seninle sohbet etmiyor çünkü bu sohbetten bir şey çıkmayacağını iyi biliyor. Çocuklar önemsendikleri yerde vakit geçirirler. Çocuklarının sorunları sana önemsiz gibi gelse de onlar için önemlidir. O sorunları dinlemekten vazgeçtiğin an kaybedersin! Dürüstlük sorunsuz çocuk beklentisinin gerçekçi olmadığına inanıp çocuklarının sorunları için biraz fazla mesai yapmaya gönüllü olmandır. Çocuklarınla iletişiminin kalitesi onlarla birlikte uğraştığın problem sayısıyla doğru orantılıdır. Sorunlarını çözmen gerekmez. Asıl olan birlikte kafa yormanın büyük heyecanıdır.

Çocuklar zekidir. Doğduktan sonra ilk birkaç ayda bizi çözerler. Bize nasıl iş yaptıracaklarını öğrenmiş olurlar. Bizim onlara nasıl iş yaptırmamız gerektiğini anlamamız ise bir ömrümüzü alır. Çocuğum kitap okumuyor, sürekli telefonla zaman geçiriyor diyorsun. Sana öncelikle kendine bakmanı kendi istatistiğini çıkarmanı tavsiye ederim. Uzaktan kumanda, telefon veya tablet elinde günde kaç dakika duruyor. Sen kendine televizyonu dost edinirsen çocuğun da tableti dost edinir. Televizyon evin başköşesinde, en rahat koltuk televizyonun karşısında evde kumanda kavgaları yapılıyor… Çocuk o evde neyin önemli olduğunu hemen anlar. Deli değilse televizyon düşkünü olur.