ANITKABİR bir Sezar mâbedi haline getirildi. Son 10 Kasımda
orada büyük bir çeşitlilik, geniş bir renklilik boy gösterdi.
Siyasal İslam ordaydı… CHP… MHP… Ordu… Siviller… Kriptoların
kodamanları…
Alnı secdelilerle, secdesizler birlikte orada.
Allaha iman edenlerle, imansız ateistler.
Gökkuşağının bütün renkleri…
Hep birlikte Atam yolundayız, Atam izindeyiz, Atam senin
Cumhuriyetini koruyacağız dediler.
Bunların kimisi ötekilere pek iyi gözle bakmıyordu. Bazıları pek
gergindi, suratları çok asıktı.
Ne olursa olsun, hepsi Atalarına saygıda birleşmişti.
**
Doğudan üzücü haber, iki şehit, on bir yaralı… Bu haberin yanında
vajinalı, orgazmlı bir seks haberi… Güneydoğuda bir şehrimizde
devlet güçleri ile teröristler savaş veriyor, halk evlerinden
dışarıya çıkamıyor, sıkıntı büyük… Bu ikinci haberin bitişiğinde
çok önemli bir yazı var: Şehveti arttıran, azdıran on yiyecek
nelerdir?.. Bizim büyük medyamız bu minval üzere, hem şehit
haberleri, hem şehvet haberlerini yazıp durur.
**
Her biri tek başına Türkiye’yi batırmaya yetecek on büyük bozukluk:
(1) Millî eğitimin iflas etmiş olması… (2) Ekmeklerin bozulması,
günde dört veya beş milyon ekmeğin çöpe atılması, her yıl üç milyon
tondan fazla kalitesiz buğday ithal edilmesi… (3) İstanbul’un,
nüfusu 30 milyonu aşan bir mega kent haline getirilmesi… (4)
Yapılaşmanın, betonlaşmanın birinci sektör olması… (5) Toplumsal
ahlakın çok bozulmuş olması… (6) İç barışın yıkılması, birbirine
düşman cepheler oluşması…(7) İslamın içinin boşaltılması, Ehl-i
Sünnetin yerine Fazlurrahmancılığın, Mutezilenin ve diğer sapık
fırkaların getirilmek istenmesi… (8) Lüks, israf, ihtişam, aşırı
tüketim, aşırı konfor, saçıp savurma, cep telefonu ve otomobil
fetişizmi gibi sosyal hastalıkların yaygın hale gelmesi… (9) Emr-i
mâruf ve nehy-i münker yapılmaması… (10) Emanetlerin ehliyetli ve
liyakatli olanlara verilmemesi…
**
Cuma namazını Küçükayasofya camiinde kıldım. Bundan bin beş yüz yıl
önce binayı yapan Bizanslı mimar akustik biliyormuş ama zamanımızda
kurulan ses sistemi berbattı. Keşke akustik uzmanları gelseler,
durumu inceleseler ve sesbilim ilmine ve tekniğine göre
mikrofonları ve hoparlörleri doğru dürüst ayarlasalar…
**
Cumadan sonra, evde yemek üzere Kadırga Karakolu civarındaki İmren
lokantasının meşhur kuru fasulyesinden almak istedim. Beş
dakikalığına otomobili park edecek bir yer bulamadım ve yemek
alamadan geri döndüm. Vah İstanbul’a, ne hale gelmiş… Hala bina
yapılıyor, hala trafiğe her gün yüzlerce yeni otomobil çıkıyor.
**
Bir gence: Sende bu cep telefonu fetişizmi varken kesinlikle adam
olamazsın. Lüks, gösteriş, gurur, kibir hastaları vasıflı ve iyi
insan olamaz.
**
Müslüman bir mimarlık öğrencisine: Şu sekiz konuda kültür sahibi
olmadan sönük ve donuk projeler çizen sıradan bir mimar olabilirsin
ama iyi, güçlü, büyük mimar olamazsın. (1) Hüsnühat öğrenip hattat
olacaksın… (2) Fuzulî divanının okuyup anlayıp şerh edecek seviyede
edebiyat bileceksin… (3) Müzik kültürün olacak. Abdülkadir
Meragîyi, Dede Efendiyi, Şeyh Rakım Elkutluyu ve daha onlarca
musiki üstadını bileceksin… (4) İstanbul kültür, görgü, mürüvvet,
ahlak, nezaket, incelik, zarafet ve kibarlığına sahip olacaksın…
(5) Günlük hayatta en fazla kullandığın üç kelime şunlar olacak:
Efendim… Teşekkür ederim… Estağfirullah… (6) Bir kış günü lapa lapa
kar yağarken Cenab Şehabeddin’in Elhan-ı Şita şiirini hüzünle
okuyacaksın… (7) Parayı, maddî menfaati din iman haline
getirmeyeceksin… (8) Ulvî ilhamlara, sünuhata açık ve hazır
olacaksın…
**
Birine: Bendeniz size gölge etmiyorum, lütfen ve merhameten siz de
bu fakire gölge etmeyiniz.
**
Bir zata: Boşuna başkanlığa adam olmayınız. Başkanlık karizma
ister, sizde o yok, başaramazsınız.
**
Sofuzâde Derpiş beye: Maşallah beş vakit namazdan başka her şeyi
biliyorsunuz. Bir de onu öğrenseniz mükemmel olacaksınız.
**
Biri sayıklıyor: İstanbul trafiği düzelecek diyor.
**
Daha önce de vardı ama 1908’den bu yana fitneler korkunç bir hızla
çoğalıyor, şiddetleniyor. Hz. Mehdi’nin zuhuruna, Hz. İsa
aleyhisselamın nüzulüne kadar arta arta böyle devam edecektir.
Mehdi’den ve Hz. İsa’dan sonra korkunç savaşlar olacak, yer
yerinden oynayacak, bunlar bittikten sonra Altın devir
başlayacaktır. Altın devirden sonra fitneler, fesatlar, bozukluklar
yine başlayacak, dayanılmaz hale gelecek ve sonunda Kıyamet
kopacaktır.
**
Sultan Abdülhamid-i Sânî hazretleri Hâtemü’l-Hulefadır, ondan sonra
gelen iki Padişah sûrî Halifedir. En sonuncusu Abdülmecid Efendi
hazretleri temsilî bir Halifedir. Hilafetin sona ermesinden sonra
Decâcile, Kezzabiyyun, Süfyaniyye, Kahtaniyye devirleri
başlamıştır. Cehalet o kadar kesif hale gelmiştir ki, namaz kılan
oruç tutan bazı Müslümanlar Deccalı İslam büyüğü sanmışlardır.