Döviz fırsatçıları

Bu yazımda size kısaca üç yaşanmış olay anlatmak istiyorum.

Abim yıllar önce yağ, bal, pirinç, bulgur gibi gıda maddeleri satan Lütfü Dayının dükkanına gitmiş.

Alışveriş yaparken iki pirinç çuvalı dikkatini çekmiş; çuvalın birinde 290, diğerinde ise 310 kuruşluk fiyat varmış...

Sormuş, "Dayı bu pirinçler aynı değil mi?" diye...

Dayı da, "Aynıdır uşağım" demiş...

Abim, "Peki neden birinde 290, diğerinde 310 kuruşluk fiyat var?" diye sorunca.

Dayı, "Uşağım birini yeni aldım, ona göre fiyat yazdım, diğerini öncede aldığım için aynı fiyattan satıyorum" diye karşılık vermiş...

Abim, "Dayı eski yeni ne fark eder ki, aynı pirinçse neden ikisini de 310 kuruştan satmıyorsun" deyince, Dayı kızmış, "Hadi git işine, senin aklın ermez bu işlere" demiş...

***

Bir hafta önce tanesini 5 liradan aldığım elbise askıları hoşuma gidince tekrar Tahtakale’nin yolunu tuttum.

Askıları aldım, parasını verdim ama adam, “abi zam geldi, fiyat 6 lira oldu” demez mi?

Şaşırdım, kızgın bir ifadeyle, “Yahu daha bir hafta önce 5 liradan verdiniz ya” dedim.

Adam, “Abi biliyorsun dolar sürekli artıyor” diye karşılık verince, “Yahu ne alakası var askının dolarla. Dolarla mı alıyorsun ki, zam yapasın” dedim ve çıktım.

***

Kızım Teknosa’da fiyatı 1000 TL olan bir cep telefonu beğenmiş ve ertesi gün almaya geleceğini söylemiş.

Görevli, “Bu telefondan sadece iki adet var, elimizde kalmayabilir, gelmeden önce arayın” demiş.

Kızım telefonu almaya gitmeden önce aramış. Görevli, “Elimizde beğendiğiniz telefondan var ama zam geldi fiyatı 1200 TL oldu” demiş.

Kızım öfkelenmiş, mağaza sorumlusuna kadar ulaşmış ama sonuç değişmemiş...

***

Bu ülkede Lütfü Dayı gibi dürüst insanların neslinin tükendiğinin farkındayım. Daha kaç Lütfü Dayı kalmıştır bilmiyorum ama fırsatçıların hızla çoğaldığından eminim.

Ne diyebilirim ki, yazıklar olsun...