DOST BİLDİKLERİMİZ

Birinci Dünya Savaşı, emperyalizmin dünyayı paylaşma planıydı.

Göz dikilen topraklar Osmanlı topraklarıydı.

Başlangıçta Osmanlı’nın toprak bütünlüğünü korunmasından yana görünen İngiltere 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşından sonra düğmeye bastı.

Osmanlı’yı parçalama senaryosu sahneye konuldu.

Her şeye rağmen Osmanlı İngiltere ile ilişkileri belli bir düzeyde tutmak istiyordu.

İttifak kapılarını aralamaya çalıştı.

İngilizler kapıyı açmadığı gibi Osmanlı’nın bedelini ödeyerek sipariş verdiği 2 savaş gemisine bile el koydular.

Müttefiki Fransa da Osmanlı’nın ittifak arayışlarını Rusya’nın onayı şartına bağlayarak reddetti.

Çarlık Rusyası zaten karşı kamptaydı.

Bu durumda Osmanlı adeta Almanya ile ittifaka zorlandı.

Sözde Almanya ile müttefiktik, ama kapitülasyonların kaldırılmasına karşı ilk tepkiyi gösterenler de onlar oldu.

Balkanlarda başlayan, sonra Avrupa’ya yayılan ve sonunda “cihan harbi”ne dönüşen bu ilk yaygın savaş görünürde ittifak ve itilaf güçleri arasında oldu ama savaşın en büyük mağduru Osmanlı’ydı.

18 Mart 1915’te İtilaf donanmasını sulara gömerek Çanakkale’de destan yazmamıza rağmen…

1915 yılı sonlarında Mirliva Halil Paşa komutasındaki Türk askerinin Kut’ül Amâre’de İngilizlere kök söktürmesine rağmen…

Sarıkamış faciasını unutup silkinerek Bakü’ye dayanmamıza rağmen…

Yenik saydıkları yetmediği gibi topraklarımızı işgal ettiler, bölme parçalama planlarını devreye soktular.

Ama Milli Mücadelede boylarının ölçüsünü aldılar.

***

3 kıtaya yayılmış Osmanlı’yı Anadolu’ya hapsedenler, bu topraklarda filizlenen Türkiye’nin yeniden güçlenip bölgesinde hakim bir konuma ulaşmasını istemiyorlar.

Birbirleriyle kanlı bıçaklı olanlar, Türkiye’ye karşı bir anda birleşiveriyorlar.

Dost bildiklerimiz düşman kesiliveriyorlar.

Hollanda’da yaşanan insanlık ayıbını sözde bütün Avrupa sahiplendi.

Türkiye’ye tavır koyarken FETÖ’ye PKK’ya kucak açtılar.

***

Türkiye Avrupa’dan gelen saldırılarla baş etmeye çalışırken bu hengameyi fırsat bilenler Irak’ta ve Suriye’de Kürt devleti için kıpırdanmaya başlıyorlar.

Rakka Operasyonunun YPG ile yapmak isteyen ABD sanki Suriye’de de bir Kürt devleti oluşumunun altyapısını hazırlıyor.

Obama yönetiminin Suriye politikasını eleştiren Trump’a bağladığımız umutlar da boşa çıkmış gibi…

ABD’nin politikasında değişen bir şey yok.

İstanbul’u bir terör geçiş yolu ilan etmeye çalışarak Türkiye’ye bir başka darbe vurmaya hazırlanan ABD, Türkiye ile dalga geçer gibi, YPG’ye ağır silah yardımı yapmaya devam ediyor.

Türkiye’yi dışlayıp Rakka Operasyonunu YPG ile gerçekleştirmek için…

***

ABD’nin tutumuna karşı politika üretmeye çalışırken bir de bakıyorsunuz Rusya ortaya çıkıyor, bizim terör örgütü saydığımız PKK uzantısı YPG/PYD’yi pışpışlıyor.

Sanki Osmanlı’ya karşı yapıldığı gibi Türkiye’ye karşı da bir gizli ittifak kurulmuş gibi…

Sağlı sollu saldırıyorlar.

Her cepheden gedik açmaya çalışıyorlar.

Boşa söylememiş Ümit Yaşar:

Meydana çıkalı asıl çehreler

Aydınlanmaz oldu artık geceler

Yalanlar tükendi, indi maskeler

Birer birer bitti dost bildiklerim.