DÖRT PARMAK KALINLIĞINDA KAN VE ‘EVET’ OYLARI

16 Nisan'a pek bir şey kalmadı.

17 ve 25 Aralık'tan sonra FETÖ ile mücadelede çalışmayanlar 15 Temmuzdan sonra da çalışmadı.

17 ve 25 Aralık'tan sonra cumhurbaşkanını yalnız bırakanlar 15 Temmuzdan sonra da yalnız bıraktı.

Dün itibariyle cumhurbaşkanına suikast düzenleyen timin davası başladı. Örgüt'ün sadece cumhurbaşkanı için bir suikast timi düzenlemesi bile cumhurbaşkanın 17 ve 25 Aralıktan sonra yalnız bırakıldığını göstermektedir.

İnsanlar düşünmeden ve sormadan edemiyor. X bakana, X milletvekiline ve X belediye başkanına karşı neden bir suikast timi oluşturulmamıştır?

16 Nisan'da sandığa gideceğiz. İnsan gönül rahatlığıyla göğsünü gere gere ‘'Evet'' mührünü basmak istiyor.

Ama insanın gözlerinin önüne Boğaziçi köprüsünde gördüğü dört parmak kalınlığındaki ve köpürmüş kan geliyor.

Bir Ak Partili belediye diyelim ki yüzde yetmiş yüzde seksen oy almış. Ak Parti merkezinde bazı yetkin kişiler sakın ha, biz FETÖ nedeniyle bu belediye bir operasyon yaparsak bu yüzde yetmiş, yüzde seksen oy oranına sahip kitleyi de üzmüş, kırmış oluruz diye düşünmesin.

Vallahi de billahi de ve tallahi de ne o Ak Partili belediye başkanı ne de Ak Parti o oy oranını almamıştır. O oy oranını bizzat cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan almıştır.

İnsanlar 17 ve 25 Aralık'tan sonra FETÖ ile mücadele eden tek kişinin cumhurbaşkanı olduğunu bildiği ve sadece ona güvendiği için verdiğimiz örnekteki oy oranını Ak Parti yakalamış durumdadır.

Şimdi yapılan Anketler ‘'Hayırcıların'' önde olduğunu gösteriyor.

Neden böyle?

Çünkü insanlar çok açık bir şekilde görüyor ki siyasilere neredeyse hiç dokunulmadı.

Ak Parti ve MHP'nin tabanı gerçekten gönül rızasıyla ‘'Evet'' demek istiyor.

Ama insanın kanına dokunuyor…

Ama ortada dört parmak kalınlığında ve köpürmüş kıpkızıl şehit kanı var...

Siyasilere dokunulması ‘'Evet'' oylarını düşürmez tam tersi arttırır.

Kimse Ak Partilileri ayıplamaz. Biz o aşamayı çoktan geçtik

Dün Cumhurbaşkanının arkasındaki bütün yaverleri FETÖ militanı çıkmış. Bugün Başbakan'ın memleketi Refahiye'nin kaymakamı FETÖcü çıkmış...

Ayıplanacak kınanacak bir şey yoktur. Bir ilin Belediye başkanının, bir valinin ve bir milletvekilinin FETÖ militanı çıkması oyların düşmesine asla sebep olmayacaktır.

Tam tersi hayırcıların şu an daha avantajlı olmasının, “Evet” için insanların ellerinin titremesinin sebebi, bu yapılmayan işlerdir.

Halkın aklı, bir sürü HDP'li milletvekilinin PKK nedeniyle tutuklanırken ve gözaltına alınırken Ak Parti, CHP ve MHP içerisinden bir milletvekilinin de FETÖ sebebiyle tutuklanmamasına, tutuklanmayı geçtim gözaltına alınmamasına ermemektedir.

Bunlar yapılmadığı ya da 16 Nisan referandumdan sonrasına kaldığı müddetçe halkın vicdanı asla kabul etmeyecektir.