Bir dostumla birlikte meal okumanın ve meal üzerinden İslam hakikatlerini anlamanın nasıl olması gerektiği üzerine, gece yarısında bir çay ocağında sohbet ediyorduk. Günümüzdeki cemaatlerin Kur’an meali okumayı cemaat faaliyetlerinin ortasına yerleşmediğinden dert yanıyorduk. Sonra dostum bana “Cemaatlerin gençlere yönelik birçok yaz kamplarının olduğunu ama Kur’an meali okuma kampının bulunmadığını, aslında meal okuma kampının da olması gerektiğini” söyledi. Ben de “Aslında Kur’an meali okuma kampı en iyi Diyanet İşleri Başkanlığı’nın düzenleyeceğini” söyledim. İki meal okuma, meraklısı olarak, meal okuma kampları üzerinden konuşmalara devam ederken, meal okuma tatil köylerinde, meal okuma evlerinde, beş yıldızlı meal okuma otellerinde, meal okuma aile kamplarında, Türkiye’nin çeşitli illerinden gelmiş farklı kültürlere sahip insanlarla, sadece Kur’an’ı okumak ve anlamak için bir araya gelmiş bu ulvi gruplarla manevi ortamları paylaşmanın hayallerini kurduk. Hatta farklı ülkelerden gelen insanlarla İngilizce kuran meali okuma kamplarını bile hayal ettik. Hayallerimizin gerçek olmasını Allah’tan gönülden istedik…

Projenin İlmi ve Felsefi Gerekçeleri

1. Öncelikle belirtmek gerekir ki, Kur’an anlaşılmak üzerin indirilmiş bir kitap olması nedeniyle “Kur’an’ın mealini okuma, Kur’an’ın Arapça lafzını okumaktan sevabı daha çok olan bir ameldir”. Bunu ben kendi bilgime dayanarak söylemiyorum, Mahmud Efendi Hazretleri ile aynı medresede okumuş Trabzon’un büyük alimlerinden Ahmed Yaşar Hocaefendi’ye bizzat kendim bu hükmün doğruluğunu sorduğumda, Kur’an anlamın okumanın daha sevap olduğunun fetvasını vermişti. Yine bu konuda iki önemli ayet de kuranda yer almaktadır.

Apaçık Kitab'a andolsun ki biz, anlayıp düşünmeniz için onu Arapça bir Kur'an kıldık. (Zuhruf Suresi 2,3. Ayet Diyanet vakfı meali)

Anlayasınız diye biz onu Arapça bir Kur'an olarak indirdik. (Yusuf Suresi 2.ayet Diyanet vakfı meali)

Bu demek değildir ki, Kur’an’ın Arapça lafzını okumak önemsizdir. Asla bu kabul edilemez. Kur’an’ın lafzını okumak, anlamasak da sevaptır. Ama Kur’an’ı anlamanın önene geçirilmemelidir. Size bir dostunuz, Arapça mail atsa, hemen google çeviriden, çevirisini yapıp anlamaya çalışırsınız. “Ben Arapçasını okudum” demekle eminim yetinmezsiniz. Kur’an için de yetinmemeliyiz. Günümüzde Kur’an’ının Arapçasını okumayı öğrenmek için yeterince hizmet sunumu yapılmaktadır. Elhamdulillah Kur’an kurslarımız faaliyetlerini sürdürmektedir.

2. Her cemaatin İslam’ı anlamak için öncelikle bağlılarına okunmasını tavsiye ettiği kitaplar var. Bunlardan en bilinenin Risale-i Nur kitaplarıdır. İnsanlar birçok kitabı okumak için bir araya gelip, toplu olarak okuma yapıyorsa, Kur’an’ın mealini de pek ala okunmak için insanlar toplanabilir. Bence en güzel toplanma nedeni olur.

3. Kabul etsek de etmesek de şu bir gerçek ki, İslamı sadece Kur’an mealinden anlamak isteyen çok sayıda Müslüman var. Bunun doğru olmadığını düşünsek bile bu gerçeği yok sayamayız. Öyle ise bu gerçeklik üzerinden bir hizmet vermek zorundayız. Biz yapmazsak başka insanlar kendi batıl görüşlerini yaymak için Kur’an meali yazma üzerinden mesajlar veriyor. Niçin insanlar meal üzerinden İslam’ı anlamak istiyor? Çünkü pratik akıl bize bunu böyle telkin ediyor. Bizlerde aynı şeyi yapmıyor muyuz? Biz öncelikle, Hıristiyanlığı anlamak için İncil’i, Yahudiliği anlamak için Tevrat’ı okumaktan başlarız. Onların tefsirlerinden ya da o dinlerin itikat kitaplarından başlarız. Evet, İslam’a yabancı olan biri de öncelikle Kur’an meali okumak ile İslam’ı anlamaya çalışır. Bu durum çok garipsenecek bir şey değildir. İstediğiniz kadar mealden İslam’ı anlamayı kötüleyen sözler söyleyin özellikle yeni nesil İslam’ı anlamak için meal okumaktan vazgeçmeyecektir. Öyle ise başkaları gençleri yönlendirmeden biz İslam’ın hakikatinden onlara bahsetmeliyiz. İŞİD’e katılan birçok genç İslam’ın hakikatini anlamak için Kur’an meali okuyarak başlamışlardır, sonrada onların yorumlarına kapılarak, onlara katılmıştır. Samimi olarak İslam’a yönelen o gençleri terör gruplarına teslim etmemeliyiz.

4. Toplumun gündeminde ne varsa insanlar bir araya geldiklerinde onu konuşurlar. Örneğin önemli bir milli maç varsa, birbirini tanımayan bir insan topluluğu, konuşacak konu bulamadıkları için o maçı gündem yapacaktır. Ya da siyaset konularını gündem yapacaktır. Çünkü birbirini tanımayan, ya da ortak bir eylemi olmayan, ortak anıları olmayan insanlar, bir düğün ya da bir toplantıda konuşacak bir şey bulamayınca siyaset, ekonomi gibi konular konuşur. Ne olacak bu ekonominin hali diye başlayan konuşmaları bırakıp, ya da magazin haberlerini bırakıp, Kur’an ayetlerini gündem yapmaya başladığımız an, mutlu bir İslam toplumu oluruz. Bu proje ile gündemi Kur’an olan topluluklar üretmiş olacağız.

Projenin Gerçekleştirilme İlkeleri ve hedefleri

1. Öncelikle bu kamplarda, sadece diyanet işleri vakfının Kur’an meali okunmalı başka kitaplar karıştırılmamalıdır. Çünkü her cemaat kendince uygun bulduğu mealin okunmasını ister ki kargaşa çıkar. Hatta Diyanet İşleri Başkanlığı bu iş için Kur’an mealini, notlar alınabilecek, içinde test soruları olacak şekilde yeniden düzenleyebilir. Her katılımcıya bunu hediye edebilir.

2. Bu kamplara öncelikle liseli öğrenciler alınmalıdır. Çünkü en çok arayış içinde olan ve kolayca inandırılıp iyi niyeti sömürülebilecek olan bu gençlerdir. Şartlar iyileştikçe üniversite gençliği, çalışan gençlik ve aileler için de düzenlenmelidir.

3. Bu kamplarda sadece Kur’an meali okunmamalı, spor ve sosyal etkinlikler düzenlenmelidir. Özellikle tarihi beldelerin tanıtımı yapılmalı, dini içerikli filmler seyredilmelidir. Hatta yüzme, ata binme gibi maliyetli ama eğlenceli etkinlikler de olmalıdır. Bu kamplar, tercih edilen tatil beldelerinde olması gerekir. Hatta deniz kenarında bile olabilir. Kızlar ve erkekler plajı ayrı olursa problem olmaz. Katılımı artırır.

4. Kamplar kız ve erkekler olarak ayrı ayrı düzenlenmelidir. Bu, ailelerin özellikle kız çocuklarını, bu kamplara gönül rahatlığı ile gönderebilmesi açısından önemlidir.

5. Türkiye’nin bütün illerinden gelen gruplar da karma gruplar oluşturulmalıdır. Bir gruplarda mümkün mertebe, aynı ilden iki katılımcı olmamasına özen gösterilmelidir. Böylece farklı kültürlere ait insanlar birbirlerini tanıma fırsatı bulmuş olur. Etnik milliyetçilik yapmayı da önleyen bir çalışma olur. Düşünsenize bir masa etrafında, Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez, çeçen bir araya gelmişler ellerinde Kur’an’ın meali, İslam’ı anlamaya çalışıyorlar. Mükemmel bir kardeşlik kültürü oluşur.

6. Bu kampların işleyişi, görev alan personele verilecek ücretler ile katılımcılardan alınacak bedeller, katılım bedeli alınmayacak kişilerde aranacak şartlar, bu kampların finansının sağlanması için gerekli olan yardım kampanyaları, alınacak zekât ve sadakanın harcama kriterleri, kamplara uyumsuz olup problem çıkaran veya kötü niyetle kampa gelenlerin tespiti ve kamptan uzaklaştırılmaları gibi konuların yer aldığı “Diyanet İşleri Başkanlığı Kur’an Meali Okuma Kampları Yönetmeliği” yürürlüğe konulmalıdır. Kamplarda uyulması gereken kurallar kamuoyuna ilan edilmeli ve katılımcılarla taahhütname olarak imzalatılmalıdır. Referans sistemi de getirilebilir.

7. Katılımların objektif olarak değerlendirilmesi için katılımlar mutlaka internet üzerinden olmalı, başvuru değerlendirme sonuçları internet üzerinden kamuoyuna duyurulmalıdır. Başvuru değerlendirme sistemi, puanlama şeklinde yapılarak, objektif kriterlere bağlanmalıdır. Torpilli torpilsiz gibi bir zan verilmemelidir. Çünkü Kur’an için bir araya gelen grupların için böyle bir nifak girerse ihlas bozulur. Manevi olarak bir verim alınamayacağı için zamanla hayır şerre dönüşür.

8. Bu projeye katılımın sağlanması için Milli Eğitim Bakanlığı ile ortak bir çalışma yürütülmelidir. Proje kapsamında kampların oluşturulmasının duyurulması, eğitim ve öğretim döneminin son zamanları olan Mayıs ayında olmalıdır. Okuldaki velilere gönderilecek olan, meal okuma kampı tanıtım broşürleri ve ufak bir tanıtım filmli CD’ler bizzat Milli Eğitim Bakanlığı tarafından organize edilmelidir.

9. Meal okuma kamplarının ücretlerini az olması ve fakir öğrencilerden hiç alınmaması için camilerde yardım toplanılmalıdır. Kur’an kurslarına yardım etmek ne kadar sevap ise bu kamplara da yardım etmenin o kadar sevap olduğu hususu cuma hutbelerinde mutlaka anlatılmalıdır. Bu konuda diyanet işleri fetva kurulu fetva yayınlamalıdır. Ayrıca şirketlerin sponsorluğu teşvik edilmeli, sponsor olan şirketleri isimleri bu meal okuma kamplarını tanıtan internet sitesinde yayınlanmalıdır. Bu yayında kaç öğrenciye sponsor olunduğu belirtilmelidir.

10. Diyanet TV’de meal okuma kamplarındaki faaliyetler röportajlarla, tanıtım filmleri ile anlatılmalıdır. Diyanet TV haftanın belirli günlerini bu kampların tanıtımına ayırmalıdır. Katılımcıların olumlu izlenimleri mutlaka kamuoyuna yansıtılmalıdır.

11. Kur’an meali okuma kamplarına tanınmış yazar, akademisyen ve alimlerin ziyareti sağlanmalıdır.

12. Kur’an meali okuma kamplarının en büyük olanının açılış konuşmasını, diyanet işleri başkanımız Sayın Mehmet Görmez hocamız yapmalıdır. İlk sponsorluk bağışını sayın başkanımız kendisi yaparak, kapmaya başlatmalıdır. Bu açılışa basın mensuplarını da davet etmelidir.

Meal Okuma Kampının Uygulama Şekli

13. Kur’an meali okuma grupları en az 25 kişilik olmalıdır. Her grubun başında görevli bir eğitici hoca bulunmalıdır. Grubun başında onlarla meal okumalıdır. Bu hizmet içinde sorumlu eğitici hocaya ücret ödenmelidir. Kız öğrencilere bayan hoca, erkek öğrencilere de erkek hoca sorumlu olarak görevlendirilmesi güven verme açısından önemlidir. Bu grupların için imam hatipli öğrenciler serpiştirilmelidir. Namaz kılınması şartı aranmamalı ve kesinlikle kamptan atılma sebebi olmamalıdır. İsteyenlerin cemaatle namaz kılabileceği ortamlarda sağlanmalıdır. Amacımız sadece namaz kılanlar değil toplumun tamamını kazanmak olmalıdır.

14. Kamplar en fazla 20 günlük olmalıdır. Bir kişinin 20 günde Kur’an mealinin tamamının okunabileceği şekilde, Kur’an meali bölümlere ayrılmalıdır. Bu da ortalama 30 sayfa Kur’an meali olur ki bu sayfa sayısı günlük okuma için çok fazla olmayan bir sayıdır. 30 sayfa meal günün erken saatlerinde okunmaya başlanmalıdır. Bu da kahvaltıdan sonra 8.30 ile 11.30 saatleri arası olabilir. Daha sonra etkinliklere ayrılmalıdır. Spor etkinliklerine özel önem verilmelidir.

15. Meal okuması yapılırken, gençlerin kafasına takılacak soruların, not kâğıtlarına kayıt edilmesi özellikle belirtilmelidir. Okuma senası sonrasında bu not kâğıtlarındaki sorular, grup sorumlusu eğitici hocalar tarafından toplanmalıdır. Bu sorular daha sonra, birleştirilerek tek metin haline dönüştürülmedir. Akşam yemeğinden sonra ikinci bir seans yapılarak, bu sorular görevli hocalarca tek tek cevaplandırılmalıdır. Böylece kısa bir tefsir çalışması yapılmış olur. Akşam seansı çok önemlidir. Çünkü bu soruları cevaplandırma seansı, İslam’ın ruhuna uygun olarak yapılmalıdır. Böylece gençlerin terör gruplarına ilgi duymasının da önüne geçilmiş olur. Teröre destek şeklinde yorumlanmaya çalışılan ayetleri, gerçek anlamı ile yorumlanmış olur. Bu seansta gençlerin şüpheleri giderilip, beyinleri berraklaştırılır. Akşam seansı bir buçuk saatten fazla olmamalıdır. Gruplar doğa ortamında da ders yapabilmelidir.

16. Meal okuma gruplarına isimler verilmelidir. Grup isimlerini grup çoğunluk kararı ile seçmelidir. Grupların adına meal okuma kamplarını tanıtan internet sitesinde link verilmelidir. Bu site içinde grubun ürettiği sorular yayınlanmalıdır. Ayrıca teşvik amaçlı olarak grup üyelilerinin kısa öz geçmişleri sitede yayınlanmalıdır.

Meal Okuma Kamplarının Faydaları

17. Bu kamplarla insanımız, İslam’ın doğrusunu öğrenmiş olacaktır. Böylece teröre açılan kapı bir parça kapatılmış olacaktır.

18. Maddi imkanı olmayan gençlere, tatil imkanı sağlanmış olacaktır.

19. Gençlere okuma alışkanlıkları kazandırılmış olacaktır.

20. Alkol ve sigara gibi kötü alışkanlıkların olmadığı ortamda gençler buluşturulmuş olacaktır.

21. Farklı kültürde insanların kaynaşması sağlanmış olacaktır.

22. Özellikle yazları çalışmayan ancak ailenin imkanı olmadığı için de tatile gidemeyen kız öğrencilerin tek başına tatil yapmasının imkanı sunulmuş olacaktır.

23. İleri ki zamanlarda uluslararası bir faaliyet olarak yapılabilirse, diğer Müslüman milletler ile kaynaşılmış olunacaktır.

24. Dindar nesil yetiştirme amacına bir katkı sunulmuş olunacaktır.

25. Kur’an için bir araya gelen topluluklar ile ALLAH’ın rızasını kazanma ihtimali artacaktır.

Sayın Diyanet İşleri Başkanımız Mehmet Görmez hocamızın bu yazımı okuyup, bu projeyi hayata gerçirmesi duasıyla…