15 Temmuz'un üzerinden beş ay geçti. 241 şehidimizin olduğu işkal gecesinin yaralarını sarmaya çalışıyoruz.
15 Temmuz'un üzerinden beş ay geçti. 241 şehidimizin olduğu işkal gecesinin yaralarını sarmaya çalışıyoruz.
Bu sebeple Diyanet-Sen 15 Temmuz'da ezan ve salalarla canını
ortaya koyan din görevlileri için bir belgesel hazırlığı
içinde.
O gece Diyanet İşleri Başkanlığı personeli olan din gönüllülerinin
verdiği mücadele vatan kavramının ne kadar değerli olduğunu bizlere
tekrar hatırlatıyor.
Ben de bu belgesel hazırlığına bir gazeteci olarak iştirak etme
şansı buldum. İzmir'de darbe gecesi darp edilen imamı bizzat evinde
ziyaret ettim. İstanbul'da tankın üzerine çıkan, kandırılmış
askerleri ikna eden imamlarla tanıştım. Ankara'da o gece şehit olan
din görevlilerinin ailelerini ziyaret ettim, Gazi olan din
görevlilerini tek tek ziyaret ettim.
Hepsinde ortak bir söylem hakim. O gece Başkomutanın emriyle biz
yerimizde duramazdık demeleri, vatana, başkomutana olan bağlılığın
ne denli büyük olduğunu bize gösterdi.
Diyanet-Sen'i Din görevlilerini unutmayan bu çalışmasından dolayı
kutluyorum. 15 Temmuz mağduru olan bütün din görevlilerini
Antalya'da toplayacak olan Diyanet-Senin sloganı ise çok
manidar.
"Bu ezanlar, ki şehadetleri dinin temeli, Ebedî, yurdumun üstünde
benim inlemeli"
Bu anekdot aslında o geceyi ve sonrasını özetlemekte.
Kahramankazan'da ziyaretinde bulunduğumuz 15 Temmuz gazisi annemiz
hain işgal gecesinde eşini şehit, oğlu ise gazi olmuş. Ailece bu
şerefe nail olan annemizin söyledikleri çok derin anlamlara sahip;
"evladım ben seksen darbesini de yaşadım. O bir darbeydi, bu ise
bir işgal. O gün ile bugün arasında önemli olan bir fark şuydu; o
gün bizi bu denli motive eden, bizi bu denli ayakta tutup moral
veren ezanlar, salalar yoktu"
İşte sözün bittiği yer tam da burası.
Yirmiyi aşkın aileyi ziyaret ettiğimde hepsinin dilinden dökülen
ortak cümle şu; "cumhurbaşkanımız, BAŞKOMUTANIMIZ Antalya'da
yapacağınız proğramda bizlerle birlikte olsun"
Şehit yakınlarının ve gazilerin isteğini kırmayacak olan bir
başkomutana sahip olduğumuz için hamd ediyorum.
Bazı ailelere şuan kendinizi nasıl hissediyorsunuz sorumuza
verdikleri cevap yine düşündürücü; Başkomutanımızdan başka bizim
derdimizi dert edinen başka kimseyi yanınızda bulamadık demeleri
sözün bittiği yer olsa gerek.
Evet Diyanet-Sen anlamlı bir çalışma yapıyor. Ziyaret ettiğimiz
bütün aileler gaziler Diyanet-Sen o günden bu güne sürekli
yanımızdaydı. Bizi hiç bir zaman yalnız bırakmadı demeleri sivil
toplum örgütleri içinde Memur-Sen'e bağlı olan bir sendikanın 15
Temmuz gazisi olan Din görevlilerini yalnız bırakmamalarından
dolayı özellikle Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutarı,
şube başkanlarını gönülden tebrik ediyorum.
Son olarak 15 Temmuz gazileri ve şehit yakınlarının isteğini
BAŞKOMUTANIMIZ, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, mutlaka
yerine getirecek, her zaman olduğu gibi, yine onları yalnız
bırakmayacaktır. Çünkü dün görevlileri onu asla yalnız bırakmadı,
bırakmayacaktır... sevgiyle