Aziz dostlar, bu dil yazımız,  “2021 Yunus Emre ve Türkçe Yılı” münasebetiyle 12 Ocak 2021’den  beri yazmakta olduğumuz dil makalelerimizden, 16 Ocak 2022 tarihinde yazdığımız “Dilimizde Yaşanan İki Büyük Dil Yol Kazası Arapça –Farsça’ dan Uydurukcaya Uydurukcadan  İngilizcenin İşgaline Türkçeye Yapılan Sabotajlar ve Suikastlar” yazımızın ...

Winston Churchill (İngiliz başbakanı): 'Herhangi bir suçtan dolayı, darp etmek, dövmek suretiyle ceza verilmesine karşıyım. Ama bir durum müstesna: Dilimi yanlış konuşan, kullanan ve ona zarar vereni benim darp etme, dövme hakkım vardır.'

Aristo (Eski Yunun Filozofu): 'Bir milletin dili, hukuku ve musikisi onun ruhudur. Bir milletin ruhunu yok etmek için dili, hukuku ve musikisine dokununuz.'

I.Napolyon (Fransız İmparatoru): 'Bir memlekete benim kültürüm ve kelimelerin girmiş ise, o memlekete askerlerimi sokmaya lüzum yoktur.'

Nihal Atsız (Türk edibi ve düşünürü) : 'Bir millet istiklalini kaybedebilir. Dilini kaybetmedikçe yeniden toparlanıp istiklalini kazanabilir. Ama bir millet dilini kaybetti mi, istiklalini bir daha kazanamaz, tarihin milletler mezarlığına gömülür.'

Recep Tayyip Erdoğan (TC Devleti Cumhurbaşkanı): 'Yabancı dillerin istilası karşısında Türkçenin korunması bugün terörle mücadelemiz kadar bir MİLLİ BEKA SORUNUMUZ haline gelmiştir. Milli Mücadele ruhuyla bunu da kazanacağız (26 Ocak 2022).'

Aziz dostlar, bu dil yazımız, '2021 Yunus Emre ve Türkçe Yılı' münasebetiyle 12 Ocak 2021'den beri yazmakta olduğumuz dil makalelerimizden, 16 Ocak 2022 tarihinde yazdığımız 'Dilimizde Yaşanan İki Büyük Dil Yol Kazası Arapça –Farsça' dan Uydurukcaya Uydurukcadan İngilizcenin İşgaline Türkçeye Yapılan Sabotajlar ve Suikastlar' yazımızın, bu, yayınlanmasını isteyenler tarafından birçok gazete de yayınlandığı halde (bunları yayınlayan dostlarımıza , dilimizin yaşatılması cabamıza katkıları olduğu için teşekkür ederim) ikinci bölümü olacaktır.

İnşallah, bütün bu dil makalelerimize, daha faydalı ve daha kalıcı olmaları için, 16 Ocak 2021'de 'Türkçe Yılı' da buna bir vesile olduğu halde, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a 45 sayfalık 'TÜRKÇENİN KURTARILMASI VE KORUNMASI DİL RAPORUM' adıyla dil raporumu da ekmeyerek, 'TÜRKÇE NEREYE GİDİYOR? YAŞADIĞIMIZ İKİ BÜYÜK DİL YOL KAZASI, 2021 Türkçe Yılı Münasebetiyle Makalelerim ve Cumhurbaşkanımıza Dil Raporum' adıyla kitap haline getireceğim.

Burada size hemen şunun müjdesini vereyim: Allah'a çok şükür, Sayın Erdoğan'a sunduğum dil raporumun çok iyi sonuçlarını onun açıklamalarından olarak 26 Ocak 2022'de 'Yunus Emre ve Türkçe Görsel ve İşitsel Medyada Doğru Türkçe Kullanımı Ödül Töreni' nde yaptığı konuşmasından anladık.

Sayın Erdoğan yaptığı konuşmada, benim kendisine gönderdiğim dil raporumla yüzde yüz örtüşen ve sanki bu raporumu okumuşta "özet hali' ni konuşuyormuş gibi yaptığı bu konuşması sebebiyle de kendisine teşekkür etmek için 27 Ocak 2022 tarihinde 'Türkçenin Korunmasının 'MİLLİ BEKA SORUNU' Haline Gelmesi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Açık Teşekkür' başlıklı, zaten sizlerin de gazetemizde okumuş olduğunuz bu yazımı yazmıştım.

Bu yazımda da Sayın Cumhurbaşkanımıza yeniden çok çok teşekkür ediyorum. Benden 'çok büyük teşekkür' almasının sebeplerinden birisi de, gönderdiğim rapor doğrultusunda konuşmasının yanında, Türkiye'de ilk defa olarak yüksek sesle, Türkçenin yabancı dillerin istilası karşısında korunması ve yaşatılmasının artık bir 'MİLLİ BEKA SORUNU' haline geldiğini ve bunu da 'terörle mücadele' de de olduğu gibi 'MİLLİ MÜCADELE RUHU' ile kazanacağımızı, devletimizin en yüksek makamından, tepisi ve zirvesinden dile getirilmesi olmuştur. Bu, dilimizin korunması ve yaşatılması için büyük bir şanstır. İnşallah bu, 'tepe' de kalmaz, 'taban' a yayılarak topyekun olarak hayırlı sonuçlarını verir. Veremezse ne olur? Şimdi üzerinde yaşadığımız Anadolu toprakları, tarihte kendisinden önce yaşayan Sümerler, Hititler, Lidyalılar, Urartulara vb. mezar olduğu gibi milletimizin kendisine de mezar olur. Çünkü, adı geçen milletler, kendilerini millet yapan milli dillerini yaşatamadıkları, başka dillerin 'yıkıcı etkisi' de bulundukları için 'tarihin milletler mezarlığı' na gömülmüşler, adları şanları yok olmuştur. Türk Milletinin de bu kötü süreci yaşamaması için dilimizi, yepyeni bir dil icadından olarak 'uydurukça dil icadı' yanında, yabancı dillerin, özellikle de günümüzde 'İngilizcenin işgali' den mutlaka kurtarılması gerekmektedir.

Sayın Cumhurbaşkanımızın, 26 Ocak 2022 yaptığı konuşmasında, Türkçemizin yaşatılması ve korunması uğrunda hedeflerini açıkladığı bunu, bir çeşit 'TÜRKÇENİN YAŞATILMASI MİLAT BAŞI' kabul ederek, bu mücadeleyi milletimiz olarak topyekun kabullenip kazanmak zorundayız. Aksi halde, biz de yukarıda adları geçen 4 millet gibi bu topraklarda 'TARİHİN MİLLETLER MEZARLIĞINA GÖMÜLMEYE ADAY BEŞİNCİ MİLLET TÜRKLER' olabiliniz. (29 Ocak 2022)

Üçüncü Bölümün Devamı Yarın