Bu savaş gerçekten dershane savaşı mıdır? Sahnede, görünen kısımda öyledir ama sahnenin ardında, kulislerde başka derin oyunlar vardır. ABD vardır, CIA vardır, İsrail ve MOSSAD vardır, AB vardır, Haçlılar, Evangelistler, misyonerler vardır. Faiz lobisi vardır, emperyalistler ve uluslararası kapitalizm vardır. Liste daha bitmedi… Vesayet rejimini tekrar hortlatmak isteyenler vardır… Ergenekoncular vardır… Kriptolar vardır…

Dershane çekişmeleri biter mi bitmez mi bilmem ama bir şeyi kesinlikle istemem. O da Türkiye’nin eski rejime, yani vesayet sistemine dönmesidir. Allah bizi böyle bir felaketten, beladan, musibetten korusun.

Allah bu ülkeyi, bu halkı, bu devleti sivil saray darbelerinden korusun.

Bendeniz bu düzeni, bu sistemi beğenmiyorum ama seçimle gelen iktidarlar ancak ve ancak seçimle değişmeli, düşmelidir diyorum. Askerî olsun sivil olsun darbe yolu en kötü yol ve metottur.
Buharla çalışan bir gemide seyahat eden kimse, istediği kadar gemi motorlu olsun diye sayıklasın dursun, durum değişmez. Üzerinde yolculuk yaptığımız geminin eksiklikleri acı bir realitedir, kabul etmek zorundayız.

Kemalistler akıllarına iyice yerleştirsinler: Ülke idaresini ele geçirmek istiyorlarsa tek meşru yol siyasî parti kurmaktır. Seçimleri kazanırlarsa ne âlâ… Biz seçim meçim kazanamayız, öyleyse askerî veya sivil (Gezi) darbesi yapalım da başa geçelim hayallerini bıraksınlar artık.

Maalesef faiz lobisi (mafyası, çetesi de diyebiliriz) böyle düşünüyor. Taksimde Gezi kalkışması patlak verdiğinde beş yıldızlı bir Faiz otelinden isyancılara 30 bin kumanya gönderildiğini duymuştum.
Bazı İslamcı baskı grupları içinde de, saray darbesiyle iktidarı devirip, ülkeyi ve devleti olgun bir armut gibi kucaklarına düşürmek isteyenler var. Bunlar ham hayallerdir. Saray darbesi yapayım derken enkazın altında kalabilirler. Onlar ve hepimiz…
Akıllı ve firasetli bir Müslüman şu gerçekleri bilir:
Birinci gerçek: Bir toplum ne halde ise o şekilde idare olunur. (Hadîs-i şerif)
İkinci gerçek: Ahlakını, faziletini büyük ölçüde yitirmiş toplumlar ahlaklı, faziletli, bilge bir idareye sahip olamaz.
Üçüncü gerçek; Kendini ıslah etmeyen, Kur’an ve Sünnet ölçülerine uymayan bozuk bir İslam toplumu, âdil bir sisteme kavuşamaz.
Dördüncü gerçek: Müslümanlar her hâl ü kârda İslam düşmanı kâfirleri, münafıkları, mürtedleri ve Süfyancıları dost ve velî edinemez.
Beşinci gerçek: Müslümanlar Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmamalı; yağmurdan kaçarken doluya tutulmamalıdır.
Altıncı gerçek: Dershaneler sebep değil, neticedir. Sebepleri görmeyenler, bilmeyenler bu kavganın, gürültü patırtının içyüzünü anlayamaz.
Yedinci gerçek: İslamî hizmet yapan Müslümanlar, birey veya topluluk olsun, İslam ahlakının prensiplerine uymalıdır. İslam’ın kabul etmediği metotlarla hizmet yapılamaz. Yapılıyor görünse de bereketli ve kalıcı olmaz. Hizmetlere yalan, iftira, taqiyye, kitman, fitne fesat, tefrika, cemaat ve hizip taassubu, maddî menfaat, ruhbanları erbab edinmek gibi kötü şeyler karıştırılmamalı, ihlastan ve istikametten (doğruluk dürüstlük) kıl kadar ayrılmamalıdır.
Sekizinci gerçek: Peygamberler dışında kimse ismet sıfatıyla sıfatlı ve mâsum değildir. Hatalarını, hatâ edebileceğini kabul etmeyenler, hatânın yüzde yüzünü karşı tarafta görenler doğru dürüst hizmet edemez.
Dokuzuncu gerçek: Müslümanlar, işlerini, ehliyetli ve mu’temen (güvenilir) kimselerle istişare etmelidir. Hadîste “İstişare etmeyen pişman olur” buyurulmuştur.
Onuncu gerçek: Parçayı bütün sayan, hattâ bütünden de büyük gören kimseler akılsız ve mantıksızdır. Onların hizmetinden hayır gelmez.
On birinci gerçek: Riyaset hırsı, cinsel şehvetten 360 derece kuvvetlidir. Enesini, riyaset hırsını yok edemeyenlerin hizmetleri zahirîdir.

(İkinci yazı)
Gerçek İslam Mektepleri
1. İslam Mekteplerinde her ders gününün birinci saatinde Ehl-i Sünnete dayalı din, ilmihal, Kur’an, ahlak dersi verilir. Bütün öğrenciler, en kısa zamanda en sağlam ve doğru ilmihal bilgilerini öğrenir.
2. Bu dersleri icazetli din alimleri ve fakihler sarıklı ve cüppeli olarak verir.
3. Din dersi öğretmenlerinin pedagoji eğitimi görmüş olmaları gerekir.
4. İslam mekteplerinde eğitim Osmanlıca ve Latince yazısıyla yapılır. Osmanlıcaya öncelik verilir.
5. İslam Mekteplerinde Tevhidî eğitim verilir, Tevhid-i Tedrisat eğitimi verilmez.
6. İslam Mekteplerinde beş vakit namazın, mektep camiinde, mektep imamının ardında cemaatle kılınması mecburidir. Zaruret olmadıkça farz namazlar münferid=tek başına kılınmaz.
7. İslam Mekteplerinin idadî=lise kısımlarında üç dil, yani Osmanlıca Türkçesi, Arapça, İngilizce mükemmel şekilde öğretilir.
8. İslam Mekteplerinde edebî, sosyal kültüre, sanata, keyfiyete ağırlık verilir.
9. İslam mekteplerinde Japonya, Güney Kore, Tayvan, Singapur, Norveç, Finlandiya, İsveç gibi medenî ve başarılı ülkelerle ilgili projeksiyonlu dersler ve seminerler verilir.
10. İslam mekteplerinde çok kuvvetli ahlak ve karakter terbiyesi verilir.
11. İslam mekteplerinin kapısından içeriye haylazlık, serserilik, itlik, ahlaksızlık, uyuşturucu, seks konusunda terbiyesizlik, züppelik, kabalık, tulumbacılık, kendini bilmezlik, gurur kibir giremez.
12. İslam mekteplerinin bütün öğrencileri küçük beyefendiler olmaya mecburdur.
13. İslam kız Mekteplerinin talebelerinin hepsi tesettürlü olur ve bütün kızlar hanımefendi olmaya mecburdur. En ufak bir hafifmeşreplik, hoppalık, yılışıklık, şırfıntılık okuldan atılma sebebidir.
14. İslam mekteplerinin mümtaz talebeleri henüz on altı, on yedi yaşlarında iken ilk eserlerini (tercüme, telif, fotoğraf albümü vs) verirler, hacimleri küçük de olsa kitapları yayınlanır.
15. Bazı İslam liselerinin Yıldız Porselen gibi dünyaca ünlü atölyeleri olur ve ürünleri meraklılar ve koleksiyoncular tarafından kapışılır.
16. İslam mekteplerinde geleneksel millî sanatlar öğretilir ve her öğrenci bir sanat dalında uzmanlaşır ve ürün verir.
17. İslam Mekteplerinde cemaat, tarikat, hizip, fırka, sekt propagandası, militanlığı, holiganlığı, fanatizmi yapmak kesinlikle yasaktır. Yapanlar mektepten tard edilir.
18. Dünyanın her yerinden gazeteciler, tv ekipleri gelerek İslam mektepleri hakkında çekim yaparlar.
19. İslam Mekteplerinin üstünlüğü, başarısı, vasfı düşmanlar tarafından bile kabul ve tasdik edilir.
20. İslam mekteplerinin mezunları İslama, Ümmete, vatana, halka, devlete ve bütün insanlığa hayırlı ve etkili hizmetler yapar.
21. Ne kadar agresif kafir ve münafık varsa bu mektepleri yıkmak için uğraşır ama yıkamaz.
22. İslam mekteplerinde karma eğitim yoktur, buluğ çağına girmiş hiçbir erkek ve kız öğrenci birlikte okutulmaz.
23.İslam mekteplerinde resim veya heykel, büst bulunmaz.
24.İslam Mektebi öğrencilerinin kıyafetleri dünyanın en başarılı moda evlerinde İslam medeniyetine göre hazırlanır ve herkes tarafından beğenilir.
25. Türkiye’nin yücelmesini, kurtulmasını; dine, millete, vatana, devlete ve bütün insanlığa hizmet etmek istiyorsak, böyle mektepler açmayı düşünmemiz gerekir. İyi niyetli olsalar da kapasitesi olmayanlar paraları olsa bile böyle yüksek mektepler açamaz. 26. Kaliteli/vasıflı olmayan hiçbir mektep, camisi de olsa, içinde ezan da okunsa, öğrencileri namaz da kılsa, din dersi de okutulsa gerçek İslam mektebi olamaz.