Milletler, tarihin derinliklerinden beri, Devletler kurarak ayakta kalmışlardır. Devletini kuramayan milletler; dilini, töresini, dinini ve bütün özelliklerini kaybetmişlerdir.

Milletler, tarihin derinliklerinden beri,

Devletler kurarak ayakta kalmışlardır.

Devletini kuramayan milletler; dilini, töresini, dinini ve bütün özelliklerini kaybetmişlerdir.

Sümerler, Asurlular, Etiler, Mısırlılar, Aztekler, Mayalar, Gotlar v.s…

Devletlerini kuranlar da ayakta kalmışlardır.

İngilizler, Çinliler, Japonlar, Ruslar, Araplar ve özellikle Türkler….

İngilizler ve Türkler cihan devletleri kurup,

Dünyanın her yerine gidip, orda medeniyetlerini yaşatmışlardır.

***

Cihan devlerinin özelliği, hep hanedan yoluyla yayılmışlardır.

Medeniyetlerini, kültürlerini, inançlarını diğer milletlere de ulaştırdılar.

Pek çoğunu asimile ettiler.

Yalnız Türk milleti; devletleri yoluyla,

Hiçbir milleti, kültürü ve diline dokunmadan yayıldı.

Çünkü İslam hukukuna göre Milletler; Allah'ın yarattığı kavimlerdir.

Ancak İngilizler ve İspanyollar işgal ettikleri ülkelerin halklarını,

Kültürlerini, dillerini, dini inanç ve yaşama tarzlarını yerle bir ettiler.

Pek çok milleti de soykırımla yok ettiler.

Bu gün Güney ve kuzey Amerika yerlilerini, Kızılderilileri yok ettiler.

Yapılan çalışmalar bu sayının 70 milyon olduğunu gösteriyor.

***

Devletler, belli inanç ve hayat tarzlarını, hanedanlar yoluyla naklettiler.

Bu gün de dünyanın en güçlü hanedanları, İngiliz krallığı ile Japon imparatorluğudur.

Bir de gizli bir imparatorluk vardır ki, o da İngiliz krallığı ile senkron çalışır.

Rockfeller imparatorluğu…

***

Her hanedanın bir ideolojisi, düşüncesi ve yönetim sistemi vardır.

Mesela İngiliz krallığının ideolojisi, Batı düşünce, kültür, medeniyet ve hukukudur.

Batı hukukunun temeli de; Eski Yunan, Roma hukuku, Hristiyanlık ve Museviliktir.

Bu karışık kültür ve medeniyetin temelini Batılıların çıkarı teşkil eder.

'Bırakınız etsinler, bırakınız yapsınlar' anlayışına göre her şey menfaate dayalı,

Her şey hanedanın keyfine göredir.

Ama sureta demokrasi derler.

Fakat, İngiliz kraliyet ailesinin ve lordlar kamerasının istediği ve tasdiki olmadan hiçbir şey yapılamaz.

Hakeza, Japonya'nın da devlet yapısı imparatorun kontrolü altındadır.

Rockfeller hanedanının devleti ABD dir.

Onların devlet sistemi de demokrasidir.

Demokrasi her ne kadar halk idaresi dense de; ana yapısı,

Partileşme ve onların mücadele alanı Parlamentodur.

Partilerde iktidar ve muhalefet mutlaka olacak, mutlaka mecliste ve her ortamda tartışacaklardır.

Yani demokrasinin ana ilkesi tartışmaktır.

Herkes bir partiye gidecek sonra da mutlaka tartışacaklardır.

Yani hep ayrılacaklar, bu ayrılığı da kontrol edecek bir mekanizma yoktur.

Ahlaki temeli de sınırlayan kanunları da yoktur.

Yalan, dolan, dedi kodu, iftira, entrika, gizli anlaşmalar, karışık işler hep mubahtır.

Demokrasi de sonucu, Rockfeller hanedanı belirler.

Çünkü toplumlar içinde onların ayrı teşkilatları vardır.

CFR, Masonluk, CIA, Pentagon, FBI onların iktidarını denetler.

Medya, sosyal medya ve diğer toplum tanıtım organları onlara çalışır.

Seçimlerde, her partinin başında adamları olmalıdır.

Olmazsa sorun çıkar o parti kapatılır.

ABD de de iki partiden fazlasına izin verilmez.

Pentagon, hem ABD ve hem de bütün dünya devletlerini denetler.

Mutlaka sonucunu ya uygulanan taktikle,

Gerekirse bir bahane uydurup silah zoru ile yapar.

Demokrasi de her ne kadar halk deniyorsa da seçimi kazanan önceden belirlenmiş ekiptir.

Çünkü halk partilerinin derdine düşüp, fitne fesatla uğraşır.

Allah, Herkesi demokrasinin kötülüklerinde korusun.

Rockfeller imparatorluğunu da başımızdan defetsin. Amin