Demokratik açılım Kürt açılımı; barış süreci, çözüm süreci kavramları ile başlamıştı her şey.

Demokratik açılım Kürt açılımı; barış süreci, çözüm süreci kavramları ile başlamıştı her şey. Çözüm sürecine gelecek kadar tarihte nasıl çözümsüzlükler olmuştu kısaca onu irdeleyelim önce, Türkiye cumhuriyeti kurulduğu günden itibaren kuruluş felsefesi nin ana mantığı çoğulculuğu reddeden tek bir kimlik üzerinden diğer kimlikleri değerlendiren sorunlu bir oluşumu barındıran bir yapıya sahip.

Sorunlarını halletmeden kurulmuş olmasından kaynaklı olarak var olan problemlerini baskı, ötekileştirme, tecrit gibi yöntemlerle yok etmeye yâda yok saymaya çalışan bir oluşum. Bu durum bizim içinde kendimizi bulduğumuz zaman sürecinde de devam etmekte. Durumu daha üst perdeden değerlendirirsek şunlar söylenebilir: hükümetler taşerondur devletin varoluş felsefesinin sorunlu yerlerini reddederek yâda eleştirerek geldiklerini iddia ederler.

Fakat bir süre sonra görülür ki halkın oylarıyla gündeme oturmuş iktidar olmuş hükümette eleştirdiği devletin varoluş amacına sarılarak onu temsili yete soyunmuştur. Şu andaki İktidar partisi de tam bu niyetle iktidarı elde etmiş fakat her kaybediş sürecinde daha fazla devlet martavallarına sarılmıştır. Bu anlamda diğer siyasi oluşumlardan farkı olmayan çıkarına göre her yöne dönen bir siyasi parti ye dönüşmüştür.

Bu söylenceler bugün geldiğimiz iç savaş durumunun küçük bir özeti aslında şöyle ki Türkiye de kardeşlik halkın ve devlet yöneticilerinin meşru söyleminde Ağızlarda sakız olmasına rağmen İş eyleme geçince yâda kendi mantıklarında var ettikleri kardeşlik vurgusu dışında bir cümle yâda eylem olunca hemen çıkarılır nefretin kılıçları.

Bu anlamda toplumun genetiğine işlenmiş Kürt ve Kürdistan alerjisi var diye düşünüyorum. Nedeni ise bu isimleri kullanmak bile yaftalanmak ve terörist bölücü damgasıyla muhatap olmak için yeterlidir. Bu minvalde şu söylenebilir; hani kardeştiniz? Kardeşlik çıkarına rahatına ve kendince var ettiğin meşruiyetine kadar mı? diye.

Bu söylenceler doğrultusunda 6 Haziran sonrası AKP ve muhatap olduğu HDP ile yapılan müzakere süreci aydınlatılmadan kamuya net gerekçeler sunulmadan çözüm süreci yerle bir edildi. Ve on yılı aşkındır iktidar olan oluşumun elamanlarınca söylenen açılım kardeşlik martavalları da gerçeği sadece Allahın bildiği, farklı bir söylemle yazılıp, çizilip, söylendi.

Yazar’’ Kafka nın dönüşüm ‘’romanındaki gibi bir dönüşüm yaşandı ve bu yaşananlar hemen manşetlerde yerini aldı: çözüm süreci bitti diye oysaki halka söz verilmişti: hem hükümet yetkilileri hem de Kürt siyasi hareketinin yetkililerince, barışı kalıcı hale getirebilmek için her türlü özveride bulunacaklarına dair.

Bu bağlamda bu açılım süreci şu tarihi olay ile aydınlatılabilir: Maviye ve Hz Ali arasında ‘’sıffın savaşında geçen Muaviye nin savaşı kaybedeceği durumda taraftarlarınca kurnazca bir yöntemle mızrakların ucuna Kur-an sayfalarının takılmasıyla gerçekleşen ‘’hakem’’ olayıdır: buradaki durum muaviye nin Hakem inin münafıkça bir tavırla yâda yöntemle Hz Ali ve taraftarlarını kandırması ve savaşı haksızca kazanmasıdır. Bu çerçeveden bakınca Yapılan çözüm süreci Hz Muhammed in hakemliği gibi dürüstçe olmadığı,Muaviye yöntemiyle yapıldığı için bitirilmişidir.

Önceki süreçte de çok iç acıcı ve samimi durmayan açılım, kardeşlik, özgürlük manifestoları söylemlerinin, devam eden süreçte samimiyetsiz oldukları kısa sürede görülmüş oldu. Barışın kalıcı hale gelmesi için yapılan tüm çabalar boşa çıktı. Aylarca gündemi meşgul eden açılım şölenleri bir anda bitirildi.

Açılım dönüşüm yaşayarak 90 lı yıllardaki ‘’olağan üstü hal’’ dönemlerinin taklidine dönüştürüldü. Şu anda da tarih tekerrür ediyor ve bir karambol (keşmekeş)yaşanı yor göz yaşının yoğun olduğu, yıllardır bir halkın genetiğiyle, kültürel kodlarıyla oynandığı o halkın ne yapacağı hakkında bocaladığı; sevginin, nefretin, bilinçlenmenin, dayanışmanın sancılı süreçlerden geçtiği barış kardeşlik cümlelerinin romantizm olarak tekrar yinelendiği basma kalıp bir sürece tekrar dönüştü. Özetle; tarih tekerrürden ibarettir ve gördüğümüzde mesut bir tekerrür.