Trump yalan haber medyasının Powell’in ölümünde Powell’a iyi muamele ettiğini söylerken, Haas, eleştirmenleri; Powell’ın Saddam'ın kitle imha silahlarına sahip olduğuna inanmış olduğunu görmezden gelmekle suçluyor.

Eski başkan Donald Trump ABD'nin ilk siyah Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın vefatı ardından bir baş sağlığı mesajı yayınladı.

Mesajı okuduğumda yeni bir İngilizce kısaltmayı da öğrenmiş oldum; RINO.

'Republican In Name Only' nin kısaltması olan bir kelime. 'Sadece İsimde Cumhuriyetçi' anlamına geliyor.

Siyasi görüşleri parti çizgisine yeterince uymadığı görülen bir Cumhuriyetçi adayı ifade eden aşağılayıcı bir terim olarak kullanılmakta.

Yani 'sözde Ak Partili' gibi bir şey.

Trump bu mesajda; ABD Irak'ı kitle imha silahı olduğu gerekçesiyle işgal ederken, Powell'in Şubat 2003'te Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi karşısında Savaşı savunan dışişleri bakanı olduğunu hatırlatıyor detay vermeksizin…

Ve medyanın bu sicildeki bir isme iyi muamele ettiğinin altını çiziyor.

Council on Foreign Relations başkanı ve öncesinde ABD Dışişleri Bakanlığı Politika Planlama Direktörü olarak Colin Powell'ın yakın danışmanı olan Richard Haas'a göre diktatör Saddam Hüseyin'in nükleer veya biyolojik silahlara sahip olmadığı gerçeğini George W. Bush yönetimindeki Powell dahil hiçbiri bilmiyordu…(https://www.defenseone.com/ideaş/2021/10/how-think-about-colin-powell/186198/)

Trump yalan haber medyasının Powell'in ölümünde Powell'a iyi muamele ettiğini söylerken, Haas, eleştirmenleri; Powell'ın Saddam'ın kitle imha silahlarına sahip olduğuna inanmış olduğunu görmezden gelmekle suçluyor.

Yani dünyanın en güçlü ülkesi denilen ülkenin istihbaratı kitle imha silahı olmadığını bilmiyordu ve bu savaşı buna inanarak yaptılar. Saddam silahları değil silahların olmadığını sakladı neredeyse…

Yeniden 'RINO'ya dönecek olursak, Powell gerçek bir Cumhuriyetçi mi buna bakmak gerekiyor.

Powell asker kökenli. Körfez Savaşı döneminde Genelkurmay Başkanıydı. Haas'a göre, düşmanları alt etmek için ağır güç kullanımı yerine sinyal vermek için sınırlı güç kullanımı çağrısında bulunan tekliflerden rahatsızdı. 1990-91 Körfez Savaşı'nı ancak Başkan Bush kendisine istediği asker ve teçhizatı verdikten sonra benimsedi...

Bu açılardan bakınca değerler örtüşüyor...

Gerçek Cumhuriyetçiliğin tanımı özellikle Trump sonrası Cumhuriyetçi Parti'deki fikir ayrılıkları üzerinden zaten tartışılıyor. Parti içinde daha önce şahin olan herkes neredeyse liberal kesildi.

Komite'nin Bannon'u komitenin celbine uymayarak konuşmayı reddetmekle ilgili yargılama kararı salı akşamı oylandı ve Perşembe günü de Meclis'in tümü oylayacak.

Ardından Bannon ile ilgili Adalet Bakanlığı devreye girebilecek.

Temsilciler Meclisi 6 Ocak Komitesi'nin 6 Ocak'ta Trump'ın şiddeti yönlendirdiğine dair soruşturması da sürüyor.

Cumhuriyetçi Parti'den komitede olan Liz Cheney, Trump'n danışmanı Steve Bannon'un Komite'ye konuşmamasıyla ilgili yasal sürece dair oylamanın açılış konuşmasında, gerçekleri bilmek gerektiği üzerinde yeniden durdu.

Bir sonraki başkanlık yarışında Trump'ın parti içinden rakibi olacak.

Aynı akşam gelecek başkanlık seçiminde bir diğer aday adayı olması beklenen Trump dönemi dışişleri Bakanı Mike Pompeo da FOX TV'de boy gösteriyordu.

Powell'in hükümetten ayrıldıktan sonra Cumhuriyetçi Parti'nin liberal olmayan bir karaktere sürüklenmesine karşı konuştuğunu hatırlatıyor Haas. 'Zamanının çoğunu başkalarının Amerikan rüyasını yaşama şansına sahip olması için verdiğini' de ekliyor. İşte Trump'a göre bu nedenle o bir RINO…

Asıl mesele yakın dönemde Kongre koltukları için gerçekleşecek ara seçimde ve bir sonraki başkanlık seçiminde Cumhuriyetçi Parti'nin hangi karakter ve çizgide ilerleyeceği. Zira Biden ve Harris'in pozisyonundan çok gözler burada.