CHP'nin tutarsızlığı

“Cumhurbaşkanlığı Sistemi”ni öngören Anayasa değişikliğinde önemli bir adım atıldı.

TBMM Genel Kurulu, teklifin maddelere geçilmesini kabul ederken bir anlamda teklifin tümü üzerinde yapılacak oylamanın da rengi belirlenmiş oldu.

Muhalefetin beklentilerine, MHP içinde çıkan farklı seslerin aleyhte bir kamuoyu oluşturmayı sağlama maksatlı olarak basında önemli yer bulmasına rağmen 330 barajı 8 oyla aşıldı.

Şimdi muhalefet, çift aşamalı yapılacak nihai oylamaya umut bağlıyor.

Zira Olağanüstü hal döneminde görüşüldüğü için Anayasa’nın 148. Maddesine göre kabul edilen Anayasa değişikliğinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvuru yolu kapalı.

Olağan dönemde olsa bile Anayasa Mahkemesi Anayasa değişikliği tekliflerini sadece şekil bakımından denetleyebiliyor. Şekil bakımından denetleme de aynı maddede “teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususları ile” sınırlandırılıyor.

Görüşmeler sırasında muhalefet, iktidar partisi milletvekillerinin Anayasa görüşmelerinde gizli oy şartına uyulmadığı iddiası ile Anayasanın ihlal edildiği iddiasında.

Anayasa değişikliği ile ilgili l75. Madde “Değiştirme teklifinin kabulü Meclisin üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun gizli oyuyla mümkündür” diyor.

Doğru. Ama bununla ilgili bir yaptırım ayrıca düzenlenmemiş.

Anayasa Mahkemesinin yetki alınana giren şekil bakımından denetlemede oylama çoğunluğu ve ivedilik hususu kıstas alınmış, gizlilik kuralına uyulup uyulmadığı hususunda bir düzenleme yok.

Kaldı ki teamüle bakınca daha önce de gerek iktidar ve gerekse muhalefet milletvekillerinin oylarını takibe alarak gizlilik kuralını ihlal etmiş ve itirazlar bir sonuç vermemiş.

Şimdi de milletvekilleri oylarını kameraya alarak açıkladılar.

Milletvekilinin gizli olarak kullandığı oyunun rengini özgün iradesi ile açıklamasını engelleyen bir hüküm yok savunması yapılıyor.

Muhalefet iktidar milletvekillerini eleştirirken benzer yöntemi kendisi de kullanmamış olsa belki gizlilik kuralının ihlali iddiasındaki haklılık payı tartışmaya açık olacak.

Ama CHP kenti argümanını kendisi yıkıyor.

Kameralar iki yanlı çalıştı çünkü.

Bu büyük tutarsızlık.

“Ele verir talkını, kendi yutar salkımı” hesabı…

Dediğimiz gibi OHAL döneminde bir müzakere gerçekleştiği için yapacak fazla bir şey yok.

***

Muhalefet, maddeler üzerinde yapılacak görüşmelerin tamamlanmasından sonra gerçekleşecek nihai oylamalara katılmama niyetinde.

Bu da bir başka tutarsız yaklaşım.

Zira iktidardan ve Anayasa oylamasına destek veren MHP’den fireleri önlemek için milletvekillerine baskı uygulandığı iddiasını gündeme getirirken, oylamaya katılmama kararı ile kendi milletvekillerine de dolaylı bir baskı uygulamış olmuyor mu?

Bu bir anlamda kaçış değil mi?

Hem Anayasa değişikliğinin Türkiye açısından kötü olacağını iddia edeceksiniz, hem de değişiklik oylaması sırasında Meclis’te olmayacaksınız?

Bu nasıl sorumlu davranış?

Bu kaçış planı, iktidarın “kendi firelerini önleme yöntemi” olarak gördüğü iddiasını haklı çıkarmayacak mı?

***

CHP, Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili Anayasa değişikliğinin Meclis’ten geçmesini önlemek için canhıraş bir gayret içine girmek yerine daha yapıcı bir yöntem izlese, MHP’nin yaptığı gibi diyalog kapılarını açık tutsa belki bugün gündemde olan metnin daha toplum yararına bir şekle kavuşturulmasına katkı sağlayamaz mıydı?

Böylece iddia ettikleri yanlışlıkları önleyerek arak memleket için daha faydalı bir iş yapmış olmazlar mıydı?

CHP asıl yanlışı Cumhurbaşkanlığı sistemine “Tayyip Erdoğan tek adam haline getiriliyor” şeklinde bir yaklaşım sergilemekle yapıyor.

Olaya Tayyip Erdoğan’dan bağımsız olarak bakabilse, daha soğukkanlılıkla ve sağduyu ile yaklaşabilse mesele kalmayacak.

Getirilen Anayasa değişikliğinde “Mevcut Cumhurbaşkanı ilanihaye Cumhurbaşkanı olacaktır” diye bir madde “ Tayyip Erdoğan’dan başkası aday olamaz” diye bir hüküm yok ki.

Bu bir halk oylaması.

Halkın tercihini şimdiden nasıl kestiriyorsunuz?

Birinci turda yüzde 50 aşılamasa, ikinci turda muhalefetin göstereceği bir adayın seçilme ihtimali yok mu?

Halk pekala CHP’nin göstereceği bir adayı da tercih edebilir.

CHP’nin tutarsızlığı ve uzlaşmaz tutumu özgüven eksikliğinin göstergesidir.

Demek mi iktidar inanç ve umudunu yitirmiş.