Casuslar, masuslar...

Casusluk ve haber alma (istihbarat) insanlık tarihi kadar kadim.

Casus “araziye uyan” kişidir. Bukalemun gibidir... Her renge girer.. İçine sızacağı grup; sakala, şalvara, cübbeye önem veriyorsa o da o kılığa girer; “onlardan” görünür...

Müslümanlarda bu casusları, provokatörleri deşifre edecek, karşı tedbir alacak akıl, kültür, birikim, teşkilât var mı?

Yok.. Yalnız zevzeklik, gevezelik ve haset var.. Hülasa bedevî kafası...

11 Eylül sonrası, ABD ve Avrupa İslâm dünyasını kontrol altına almak, İslâmî uyanışı “ehlileştirmek” için hummalı bir faaliyet başlattılar.

Dinde reform, light İslâm, tarihsellik gibi faaliyetler içimize dışarıdan sokulmuşlardır. Y.N.Ö bir ABD tarikatına bağlıydı, casustu...

F.Gülen’in yerine partatılan M.İ. da casus... Gülen’i yıllarca yazdık dinleyen çıkmadı.. Sonra ne oldu? 15 Temmuz oldu... M.İ. için dinleyen olur mu?

Bazıları ajanları yakası kalkık pardesülü (Fr. par dessus) tipler sanıyorlar.. Ajan senin benim gibidir. Hattâ daha sıkı Müslüman ya da Türkçü görünür...

Kars ilimizde 40 yıl imamlık yapmış Rus casusunu, bir sade vatandaşın dikkati ortaya çıkarmıştı... Sol eliyle yemesi, ayakta bevl etmesi falan..

Ajanlar ve cryptolar takiyye yapar imamınız bile olurlar... Müslümanların dikkatli, kurnaz, firasetli olması gerekir. Ve casuslar cahilleri çok severler...

Sosyal medyadan, internetten din öğrenilmez. Her ortamda din tartışmayın. Dini ayağa düşürmeyin, casuslara malzeme vermeyin...

İçindeki bilgiler, Kitabullah’tan, Peygamber Sünneti’nden Selef-i Salihîn’in eserlerinden almış olan muteber, güvenilir itikad, fıkıh, ilmihal, ahlâk, nasihat kitaplarına tâbi olunuz...

İcazetli olmayan şeyhe itimad edilmez... Bektaşilik ve Mevlevilik mazisinden koparılmış, ajanların kontrolüne geçmiş, “dışarıdan” sızmalar olmuştur.

* *

Bize sadece casuslar zarar vermiyor. Bir de “masus”lar var. Din alerjisi yüzünden vatana ve millete hayrı dokunmayan “vasıflı gafiller” yani..

Ulusalci yazar Soner, geçen gün “Bize beyin lazım!” başlıklı bir yazı kaleme almıştı.. “Aferin” dedim. Lâkin her yazısında olduğu gibi sonunda bir halt edeceğini biliyordum.

Netekim etmişti: “.....Türkiye'de neler oluyor; hemen her gün dinci hurafelerle yatılıp kalkılıyor! Bir şeyh çıkıp, “Challenger Uzay Mekiği'ni biz düşürdük” diyor! Bize beyin lazım..”

“Challenger’ı düşüren” (!) soytarıyı ben de yazmıştım.

Din alerjili Soner, birkaç dangalak veya casus yüzünden (bütün Türkiye) “dinci hurafelerle yatıp kalkıyor!” demekle halt ediyordu...

#HARBİDEN: Ah, ah... Bize beyin lazım da, biraz da nasib lazım... Keşke bu “vasıflı gafiller”in hiç değilse birinin dinden de nasibi olaydı... Allah’tan, cán’ü gönülden isterdim ki, Soner harbiden Müslüman olsun... 31.03.2018