ÇAMURA YATMAK

Suyla karıştırılarak kaygan ve yumuşak hale gelmiş veya getirilmiş topraktır çamur. Ancak çamur, gerçek anlamından çok mecaz anlamı ile dilimizde kullanılmaktadır. Çamur atmak, çamura batmak, çamura bulaşmak, çamurdan çekip çıkarmak, çamuru karnında, çiçeği burnunda ve Çamura yatmak…

Çamura yatmak; borcunu ödememek, sözünü yerine getirmemek. Yapması ya da yerine getirilmesi istenilen herhangi bir durumda kişinin bahaneler üreterek yapmaması, yapmak istememesidir. Çamura yatmak daha önceden yapmaya söz verdiği işler için çeşitli bahaneler ileri sürerek vazgeçmeye çabalamaktır.

Elbette insanlık tarihinin olduğu kadar semavi dinlerin de kınadığı ayıpladığı, hatta yasakladığı bir davranıştır verdiği sözü yerine getirmeyip çamura yatmak. İslam dininde verilen sözü yerine getirmek ve ahde vefa, bir müminde bulunması gereken en önemli vasıflardandır. Çamur atmak ise münafıklığın müşahhas kirli yüzdür.

Çamura yatmak, çirkeflik yapmaktır. Biraz hile, biraz kurnazlık ve şeytanlık olan bu şallavlık, genlerinde varsa insanın ne yaparsanız yapın ona meyyal olan kişiyi hakka ve hakikate yönlendiremezsiniz. Haksız olduğunu bildiği halde hakeme itiraz eden futbolcudan tutun da sırtı yere yapışan güreşçinin “zeminde kusur var”, demesine varıncaya kadar çamur adamların kendi kusurlarını örtbas etmek için uydurdukları bahanelerin önüne geçemezsiniz.

Sulu, arsız, yüzsüz bu kişiler, işlerin kendi aleyhlerine geliştiğini görünce, doğru gidişatı engellemekle kalmaz bir de karşılarındakilere çamur atarlar.

Kendisini dev aynasında gören, söz söyletmeyen, burunlarından kıl aldırmayan bu tipler, dara düştüklerinde de dansöz gibi kıvırırlar. Dün söylediklerini bugün inkâr etmekten de hiç beis duymaz ve utanmazlar.

Çamur adam ve çamura yatmak insanın fıtratında var olduğu için hemen her dilde karşılığı vardır. İngilizcede bu tipten adam için “mud man” ifadesi kullanılır. Flemenkçe’de “modder man” olarak ifade edilen çamur adamın Arapça’da karşılığı “rajul altiyn”dir.

Çamur adamlar, genelde başaramadıkları bir işin sonunda başarısızlığın kendisine ait olmadığını belirtmek için de; “yan yattı çamura battı” ifadesini kullanarak işin içinden sıyrılmaya çalışırlar. Çamura yatmak bir sanat mıdır? “Yok canım! Daha neler”, diyenlerinizin seslerini duyuyor gibiyim. Çamura yatmaktan da sanat olur mu? Ancak ben, “olur”, diyorum. Çamurda kıvırmayı, yan yatıp göbek atmayı siz kolay mı sanıyorsunuz. Kaldı ki çamurla özdeşleşen bu kişilik yoksulu insanlar olmazsa komedi dünyası nereden malzeme bulacak. Ancak, gülüp geçilmesi gereken bu arızi durumun müsebbiplerini haklı bulmak ve o yönde alkış tutmaya çalışmak, hatta daha ileri giderek bu arızi duruma hukuki zemin aramak, toplumda onulmaz yaralar açar. Dikkat etmek gerekir.

Çamur atmaya gelince; bir kimseyi kötü işlere karışmış gibi göstermeye çalışmak, lekelemek, iftira atmak, kara çalmak hüner isteyen(!) vasıflardandır. Bu vasfı iyi etüt eden düşünürler bakın çamur atan ve çamura yatan kişilik yoksulu bu zavallılar için neler söylemişler:

“Birine çamur atmadan önce düşün ve sakın unutma; ilk önce senin ellerin kirlenecek” L.Tolstoy

“Uzun bir zaman önce asla bir domuzla güreş tutmamayı öğrendim. Domuzla güreş tutarsanız ikiniz de çamur içinde kalırsınız. Ancak domuz bundan hoşlanır.” (Bernard SHAW)

“Hayatınızı çirkef tiplere bakmaya adadığınızda kendi üzerinize de biraz çamur sıçramasına engel olamazsınız.”(Stephan KİNG)

“Kurbağayı koltuğa oturtsan da o yine ilk fırsatta çamura atlayacaktır.”

“Bir gün su içeceğin çeşmeye çamur sıçratma.”

“Senin dünyaya bakan penceren kirli ise benim çiçeklerim sana çamur görünür.” (Mevlana)

Âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammet (s.a.v.)’de bir hadisi şeriflerinde şöyle buyuruyor: “Şu üç şey kimde bulunursa -oruç da tutsa, namaz da kılsa- o, münafıktır; konuştuğu zaman yalan söyleyen, verdiği sözden cayan ve itimat edildiği halde emanete ihanet eden.” (Buhari, Müslim)

Allah Türk milletini hile, desise, şeytanlık ve şallavlık peşinde koşan, işine gelmediği zaman da çamura yatan bilumum çamur adamların şerrinden korusun.

Hadi ÖNAL/ 07 Nisan 2019/ ELAZIĞ