2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanuna göre trafikte geçiş üstünlüğüne sahip araçlar ambulans, itfaiye, suçlu takibi ve korunmasında görevli olan güvenlik görevlilerine ait araçlardır.

2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanuna göre trafikte geçiş üstünlüğüne sahip araçlar ambulans, itfaiye, suçlu takibi ve korunmasında görevli olan güvenlik görevlilerine ait araçlardır.

1 Kasım 2019 tarihi itibariyle, üst düzey kamu bürokratlarına yönelik, trafikte çakarlı lamba kullanma yasağı başlamıştı. Yukarıda sayılan araçlar haricinde milletvekilleri dahil hiç bir kimse trafikte geçiş üstünlüğünü kullanamıyordu. Bu uygulamayla Anayasanın 10. maddesinde belirtilen eşitlik ilkesi hayata geçirilmiş, kamu vicdanı rahatlatılmış, adalet sağlanmıştı. Ancak, bu adalet, imtiyazlı ve aristokrat sınıfının olmaması realitesi çok uzun sürmedi.

Aralık ayının ilk haftası sessiz sedasız Meclisten geçen torba yasa kapsamında ilgili kanunda yapılan düzenleme ile Milletin hizmetçisi vekilciklere (araçlarına) trafikte imtiyaz, ayrıcalık, kurallara uymama, suç işleme, efendisi Milletin engin vicdanını hunharca ve çukurca kanatma hakkı tanınmıştır. Bu düzenlemeye göre vekilcikler çakarlı araç kullanabilecekler, araçları kırmızı ışıkta geçebilecek, istedikleri yere park yapabilecekler, emniyet şeridini de kullanabilecekler, kurallara uyan efendisi Milletin önünden çalım atarak ve caka satarak geçebileceklerdir. Hayırsız olsun. İşin ilginç yanı da şu: Aslolan, efendi olan, patron olan Milletin, kendisine hizmet etmesi, sorunlarını çözmesi ve emirlerini yerine getirmesi için hazinesinden para verip görevlendirdiği suretlerin, fotokopilerin, vekillerin; birbirlerini düşmanca eleştirmenlerini, ölümüne kavga etmelerini, "hükümet dünyanın en doğru işini yapsa bile biz gene eleştiririz" demelerini bir kenara bırakarak, kendi çıkarları söz konusu olduğunda sorunsuz ve tam mutabakatla, kavgasız ve gürültüsüz, tereyağından kıl çekercesine uyum içinde hareket etmeleridir. Yaptıkları haltı mertçe, efendileri Milletin karşısına geçip savunamamaları, bu konu ile ilgili çıtlarını çıkartmayıp süt dökmüş kedi rolü kesmeleridir.

Burada vekiller, Millete örnek olmak yerine başka bir şey olmuşlar, Millet ile arasındaki mesafeyi her geçen gün daha da açarak erişilmez duvarlar örmekle meşgul olduklarını Büyük Türk Milletine göstermişlerdir. Ancak Millet bunları yemiyor, görüyor. Artık Efendi gözünü açtı.

Millet masırın deliğinden Mısır'ı izler,

Milletin hesabı ağır olur,

Milletin şamarı keskin ve vurucu olur…

Konu ile ilgili birkaç atasözü hatırlatmak isterim. Atasözlerimiz az lafla çok şey anlatır.

"Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner",

"İmam öksürürse, cemaat kusar",

"Balık baştan kokar",

"Ye kürküm ye",

vekilciklerin, EFENDİSİ BÜYÜK TÜRK MİLLETİNİN EMİRLERİNİ HARFİYEN YERİNE GETİRMESİ, HİZMETTE VE SAYGIDA KUSUR ETMEMESİ DİLEĞİYLE!

Sevgi, saygı ve selamlarımla…

Zeki ÖZDEMİR/ANKARA

İstiklal Gazetesi Yazarı