Dışarıda gök gürlüyor, şimşekler yıldırımlar, müthiş rüzgarlar esiyor; dev uçak hava türbülansları içinde yol alıyor.
Eyvah!.. Uçakta kavga çıkıyor. Birileri uçağı ele geçirmeye çalışıyor. Baş pilotla aralarında husumet varmış. Uçak kötü hava şartları içinde menzil-i maksuduna yol alırken, bu birileri pilotlar ekibini değiştirmek, yerine kendi adamlarını koymak istiyor.

Dışarıda fırtına, şimşekler, yıldırımlar, içeride korkunç bir kavga. Kavga değil savaş bu…

Böyle bir uçakta bulunsanız ne istersiniz? Uçak kazasız belasız yere ininceye kadar kavga gürültü, değişim istemezsiniz.

Selametiniz bunu gerektirir.
Uçakta baş gösteren bu kavga önceden hazırlanmamış âni bir kavga mıdır, yoksa aylarca yıllarca önce planlanmış, en ince ayrıntılarına göre hesapları ve planları yapılmış bir kavga mıdır?

Uçağın işletilmesinde, hesaplarında yolsuzluk varsa, bunların fırtınalı havada uçağın düşmesine yol açabilecek bir kavga çıkartarak değil, uçak yere indikten sonra şirket meclisinde konuşulması gerekmez mi?
Uçak personeli bazı suçlar işlemiş olabilir ama bunun hesabı uçak havadayken, fırtına içindeyken kavga çıkartarak değil, kanunî yollara ve prosedüre başvurarak normal şekilde görülmeli değil midir?

Uçağın içinde kavga çıkartanların ABD, AB, İsrail, CIA, MOSSAD, içteki ve dıştaki faiz çeteleri, emperyalistler, sömürgeciler ile ilgisi ve işbirliği var mıdır?

Büyük uçağın şirketinin uluslararası temizlik ve şeffaflık notu 10 üzerinden 5’tir. Bunu herkes biliyor. Uçaktaki kavganın sebebi kirlilik midir, yoksa uçağı ele geçirmek midir?

Kavganın sebebi adalet midir, yoksa baş pilotu devirip kumandayı ele almak mıdır?
Tekrar soruyorum:

ABD’nin bu işte rolü var mıdır?
İsrail’in rolü var mıdır?
CIA’nin, MOSSAD’ın?
Egemen azınlıkların?..

Bu kavgayı çıkartanlar adalet, doğruluk, dürüstlük, temizlik için mi çıkartmışlardır?

Yoksa baş pilotu devirip uçağa ve şirkete el koymak mı istiyorlar?

Bu kavgacı savaşçı birilerinin içi adalet duygusuyla mı yanıp tutuşuyor, yoksa birtakım kirli hesapları mı vardır.
Bendeniz TÜRKİYE adlı Bu dev uçağın pek nâçiz bir yolcusu olarak kavgaya nasıl bakıyorum:

Bütün yolsuzluklara, hırsızlıklara, rüşvetlere karşıyım. Şimdiye kadar milyonlarca kişi tarafından okunmuş olan ALLAH BELANIZI VERSİN başlıklı yazım bu iddiamın yeterli delilidir.

Türkiyenin uluslararası temizlik ve şeffaflık notunun 10 üzerinden 5 olmasını ayıplıyor ve pisliklere bulaşmamış biri olmama rağmen ülkem ve devletim adına utanç duyuyorum.

Yolsuzlukların ve pisliklerin uçağı ele geçirmek için bahane edilmesi niyeti varsa ağır şekilde kınıyorum.

Uçaktaki birilerinin sivil darbe yapmasına karşıyım.

Uçak personelinden bazısının yanlışları yüzünden uçağın düşmesine ve yolcuların felaket ve helakine yol açacak kavgaya karşıyım.

Her türlü makyavelizme, Papa Altıncı Aleksandır Borjiya metotlarına, fitne ve fesada, Bizans entrikalarına karışıyım.
Uçağın idare şekli ve personeli değişecekse, bunu kavga savaş saray darbesiyle değil, seçimlerle olmasını istiyorum.

Uçak fırtınalı ve yıldırımlı kasırgalar içinde yol alırken içinde amansız bir kavga başlatılmasını İslam ahlakına, İslam bilgeliğine uygun bulmuyorum.
Bu kavganın içinde ABD, İsrail, CIA, MOSSAD ve başka emperyalist dış güçler varsa onları ve onlarla işbirliği yapanları lanetliyorum.

Sen yolsuzlukları destekliyorsun diyecekleri, yalancılıkla ve iftira etmekle suçluyorum. Bendeniz mutlak istikamet(=doğruluk dürüstlük) taraftarıyım… Temizlik ve şeffaflık taraftarıyım… Mensubu bulunduğum islamî kesim ile ilgili özeleştiri yapan bir kimseyim…

Allahın rızasını kazanmak için ihlasla garazsız ivazsız yolsuzlukların üzerine giden herkes tebrik eder, onlara hayır dualar ederim.

Allah rızası için adalet yapanları tebrik ederim.