Bürokrasi geminin altını deliyor


Emniyet müdürlüğüne gittiniz. Pasaport başvurusunda bulunacaksınız. Görevli personel size yeni bir uygulama olduğunu, güvenlik araştırmasının eskisine göre daha uzun sürdüğünü belirtiyor. Yani pasaport için eğer hiçbir sorununuz yoksa 1 – 3 ay arası bekleyebilirsiniz. Sadece pasaport almak için 2 ay beklediniz diyelim. Vize için de 1 ay daha bekliyorsunuz. Toplam bekleme süresi 3 ayı buluyor. Yani Almanya’daki akrabaları ziyaret etmek için aylar öncesinden karar verip hazırlık yapmanız gerekiyor. Peki ya iş adamları, gazeteciler, ya da tedavi için yurt dışına çıkacak olanlar ne yapacak…

Başka bir örnek;

Kapı çalıyor, postacı zarfı bırakıp gidiyor. İçine bakıyorsunuz maliyeden ihbarname… “Kayınvalidenizin Karaman’daki evinden aldığı kira için 540 TL gelir vergisini ödemeniz gerekiyor.” Eşi vefat etmiş kayınvalidenize gelen bu mektup karşısında varlığını bile unuttuğunuz evin borcu olduğunu öğreniyorsunuz. İsteseniz de istemeseniz de içinizden geçiyor; “Emsal değerlerin havada uçuştuğu dönemde, 40 katlı rezidanslardaki 3 göz odalı evlerin 2 Milyon TL’ye satıldığı, her gün yeni bir “tower”ın hayatımıza girdiği, imarın nerden geçeceğinin tahmin edildiği ama vergilendirme konusunda devletin kayınvalidenizin 540 TL’lik borcundaki gibi “alacağına şahin” olmadığını düşündüğünüz anlar olabilir.

Tüm bunlar olurken yukarının haberi olmaz mı demeyin. Olmaz, olmuyor. Bakanların verdiği talimatların bile alt kademelerde eritildiği bir dönemdeyiz. Bürokrasinin ayak diremesi tüm işleri yavaşlattığı gibi siyaset kurumunu da sarsıyor. Vatandaşa hizmeti parola haline getiren AK Parti, 15 yıldır bürokratik oligarşiyi kırmaya, milletin önündeki engelleri kaldırmaya çalışıyor. Ama metal yorgunluğu burada da kendini gösteriyor.

Her ne kadar bürokrasi siyaset tarafından atanıyor gibi görünse de, siyasetin çarklarını bürokrasi çeviriyor. Bu dişlilerin birine takoz koyduğunuzda sistem tıkanıyor. Bu takozu da “iş kazası” gibi gösterdiğinizde de sorumlu aranmıyor.

Eski rahat günlerini özleyen bürokratik oligarşi şimdi de geminin altını delerek “Tüh” diyecek. AK Parti’yi ve Türkiye’yi batırarak dümeni ele alacaklar.

Teşkilatlarında ve belediyelerinde önemli değişikliklere giden AK Parti derhal bürokrasiye el atmalı. Yerli, milli ve vatana hizmeti ibadet gören kişileri değerlendirmelidir. 2019 yolunda büyük hedeflerle ilerleyen Türkiye’nin kaderi bürokrasinin rahatlık hevesine kurban edilmemeli.

HAYIRLI CUMALAR