Bu mücadele asrın mücadelesidir..

FETÖ terör ve münafıklık örgütü binlerce tutuklamaya rağmen bir türlü bitmiyor.. Zira işin başında değil, sonunda müdahale edildi..

“Bade harab’ül Basra” diye bir deyiş var hani... Yani iş işten geçtikten sonra. Basra (büyük ve mamur bir beldeydi tarihte) yıkılmış, düşman Basra’yı harabeye çevirmiş sen şimdi mi harekete geçiyorsun anlamında..

“Atı alan Üsküdar’ı geçti” sözü de aynı kapıya çıkar... Bunun anlamı da artık yakalayamazsın, iş işten geçti, herif tá Üsküdar’ı geçmiş... Fırsatların kaçması, yapılacak bir şeyin kalmaması demektir.

Evet, işin başında değil sonunda müdahale edildi..

Hattâ işin başında herifler alkış bile aldı bu Müslüman geçinen fakat dinini, diyanetini bilmeyen zavallı milletten..

Eğri oturup doğru konuşalım... Özeleştirisi yapılmayan meseleler yeniden karşımıza çıkar çünkü..

“Biz bir haltı ettik, özür dileriz” demek yeterli değildir. O haltı neden yedin, o sırada neleri bilmiyordun bunları da anlamak zorundasın.. Kendi gayretinle anlayamıyorsan bırak anlatsın birileri...

Başınızda kavak yelleri estiği günlerde“DİYALOG en zehirli fitnedir” diyenlere “hadi oradan” demiyor muydunuz?

Yine de Allah taksiratınızı affetsin diyorum. Zira bu mücadele başlıkta söylediğimiz gibi asrın mücadelesidir ve tebrike şayandır..

Lâkin mücadeleyi kazanmak istiyorsanız, binlerce tutuklama yerine, ya da o tutuklamalarla birlikte asıl şu DİYALOG FİTNESİ üzerinde durmalısınız...

Aslında “DURMALIYDINIZ demeliydim. Zira atı alan Üsküdar’ı geçmek üzere. Heriflerin TRT’de bile cirit attıkları söyleniyor!

Diyanet İşleri Başkanlığı DİYALOG FİTNESİNİ sıkça gündeme getirmeli, “üç İbrahimî Hak din safsatadır, Allah indinde tek din İslâmdır” izahatını belki de her Cuma mimberlerde anlatmalıdır..

Mağdub ve dallin nedir tam tekmil anlatılmalıdır.. (Yoldan çıkmışlar, sapıklar demektir ama bu öncelikle Hristiyanlar ve Yahudiler içindir.)

Belki bu konuda birkaç küçük kitap basılabilir ve bunlar milyonlarca adet bastırılarak halka ücretsiz dağıtılabilir.

Dev bütçesisi ile 2019 yılında aralarında yatırımcı bakanlıkların da bulunduğu 29 kurumu geride bırakan Diyanet İşleri Başkanlığı, bunu yapamayacak da ben mi yapacağım?

Gerçi, DİB önce kendi yayınevlerindeki bozuk kitapları toplattırsın.. Aralarında FETÖ’cülerin yazdıkları ve/veya Ehl-i Sünnet İslâm’ına taban tabana zıt sürü sepet kitap satıyorlar..

Bu işleri yapmak için niyet var mıdır bilmiyorum. Bildiğim eğer samimi olarak FETÖ bitsin istiyorsak behemahal yapılması şart olan binlerce iş var...

Binlerce insanı tutuklamaktan, onları zehirleyen şeyleri yok etmeye çalışmak daha kolay ve istikbâl için daha hayırlı değil midir? Bak elimizde Hava Kuvvetlerimiz için pilot kalmadı...

O tutuklanan binlerce insan içinde zehiri balla içmiş sürüyle beyinsiz var.. Üstelik âileleri de perişan.. Geçinemedikleri için kötü yola düşenlerin bile olduğu geliyor kulağımıza.. Allah kimseyi çaresiz bırakmasın...

FETÖ’nün Allah belâsını versin. Başındaki murdar herifin de..

Devletin gücünü gösterin ama unutmayın: Silahın elinde olduğu kişi silahtan daha mühimdir. Onu düzeltmeden silahı yok etseniz beyhudedir.

Devlet çaresiz değildir, Allah için yazdık, Allah rızası için ricál-i devlete arz ediyoruz.. Gayret bizden tevfik ve hidayet Allah’tandır..