Böbreklerinize İyi Bakın Şekerinizi Kontrol Altında Tutun

Böbrek yetmezliğinin en sık nedeni, diyabetik böbrek hastalığı için risk faktörleri, ne kadar su içeceğiz, nelere dikkat etmeliyiz konularını Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Kadriye Altok ile konuştuk.
Tüm dünyada her 10 kişiden 1’inde, ülkemizde ise her 6-7 erişkinden birinde kronik böbrek hastalığı görülüyor. Kronik böbrek hastalığı ileri evreye ulaştığında Son Dönem Böbrek Yetmezliği olarak adlandırılıyor ve hastaların böbrekleri artık işlev görmediği için diyaliz tedavisi veya organ nakli yapılması gerekiyor.
Ülkemizde 2015 rakamlarına göre 70 binden fazla hasta diyaliz tedavisi alıyor. Halen tüm dünyada 2 milyonu aşkın kişi diyaliz ve böbrek nakli tedavileriyle yaşamını sürdürüyor. Gelecekteki 10 yıl içinde bu sayının iki katına çıkması ve toplam tedavi maliyetinin 1.5 trilyon doları aşması bekleniyor. Sağlık Bakanlığı toplam bütçesinin ise yüzde 5’den fazlası 70 bin civarındaki diyaliz hastasının tedavisi için harcanıyor.
Türkiye’de en sık ölüm nedeni olarak yüzde 40 oranında dolaşım sistemi hastalıkları yer alıyor. Böbrek yetmezliği dolaşım sistemi hastalıkları nedeniyle ölüm riskini en fazla arttıran hastalık. 25 yaşındaki bir diyaliz hastasının dolaşım sistemi hastalığına bağlı ölüm riski 75 yaşındaki sağlıklı bireyle eşdeğer durumda maalesef.

Her 7 erişkinden 1’i kronik böbrek hastası

Ülkemizde her 7 kişiden birinde diyabet, her 6-7 erişkinden birinde de kronik böbrek hastalığı görülüyor. Kronik böbrek hastalığının en sık nedeni diyabet ve bunu hipertansiyon takip ediyor. Erken dönemde belirti vermediği için çoğu kez gözden kaçabilen diyabetik nefropatiyi erken fark etmek ve böbreklerimizin tehlike altında olduğunu anlayabilmek için kan ve idrar tetkikleri yaptırmamız gerekiyor.

Diyabetik Böbrek Hastalığı İçin Risk Faktörleri

Ailede diyabetik böbrek hastalığı öyküsü varsa genetik yatkınlık nedeniyle şeker hastalığına bağlı böbrek yetmezliği riski daha yüksek. Kronik olarak kan şekerinin yüksek seyretmesi, fazla kilolu veya obez olmak, sigara içmek, diyabetle ilgili görme problemi veya sinir hasarı gelişmiş olması önemli riskler arasında yer alıyor. Prof. Altok, diyabete bağlı böbrek hastalığını tümüyle tedavi etmenin çoğu kez mümkün olmadığını ancak hastalığın ilerlemesini durdurmak ve komplikasyonlara karşı korunabilmek için şunları öneriyor:
Kan şekerini mümkün olduğunca normale yakın tutun. Açlık kan şekeri düzeylerinin genellikle 80-120 mg/dL olması önerilir. Ancak bu değerler hastaya göre de bireyselleştirilmelidir. Son 3 aydaki kan şekeri ortalamasını gösteren Hemoglobin A1c testinin de 7 veya daha düşük değerde olması önerilmektedir.
Kan basıncı değerlerinin genel olarak büyük tansiyon için 140, küçük tansiyon için 90 mmHg nın altında olması istenir.

Ne az ne çok su tüketin!

Prof. Altok, günde ortalama 2 L su tüketilmesini önerirken, gereğinden fazla su tüketiminin böbrekleri yorarak böbrek hasarına sebep olabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.
Su içemediğinden şikayet edenler, diğer sıvıları da alabilir. Vücudumuzda oluşan toksik maddelerin atılması için en az 500mL idrar çıkışının gerekli olduğunu belirten Prof. Altok, dışkıyla yaklaşık 200mL, solunumla 400-500mL, ciltten de 400-500mL sıvı kaybı olduğunu ifade ediyor. Tabii bu kayıplar sıcak havalarda daha da artabiliyor. Daha az sıvı tüketildiğinde zararlı atıklar vücutta birikerek böbrek fonksiyonlarını bozabiliyor.

Sıvı kaybına yol açan bitkisel ürünlere dikkat

İçeriği bilinmeyen ve vücuttan hızlı bir şekilde sıvı kaybına yol açan bitkisel ürünlerin kullanılmaması gerektiğini vurgulayan Prof. Altok, “Bunlar böbrek fonksiyonlarını bozabilirler. Adaçayı gibi bitki çayları 1-2 fincandan fazla tüketilmemeli, karaciğer fonksiyonlarını da olumsuz etkileyebilir” uyarısında bulunuyor.
Sağlıklı yaşam tarzının benimsenmesi gerektiğini dile getiren Prof. Altok, bunun için yeteri kadar su, sebze ve meyve grubundan zengin, tuz, şeker, hamurlu ve yağlı kızartmalı yiyeceklerden fakir gıda alışkanlığı, düzenli aerobik egzersiz, fazla kilolu veya obez bireylerin zayıflaması, sigara ve alkolden uzak durmak ve gereksiz ilaç tüketiminden uzak durmak gerektiğini vurguluyor.
Yıllık ortalama 3 bin civarında böbrek naklinin yüzde 80’ i canlı vericiden yapılıyor. Bekleme listesinde yer alan ve canlı vericisi olmayan binlerce hasta için ise organ bağışının artmasına ihtiyaç var. Her birimizin organ bağışçısı olması dileğiyle!
Sağlıkla kalın. Bize yazın, sizin için araştırıp yazalım.