Biz ebeveyn olarak çocuklarımızı devletimizin okullarına gönderiyoruz. Devletimize güveniyoruz/güvenmek istiyoruz. Okullarda çocuklarımızın önüne gelen her kitap, onların ruh dünyalarında yapı taşlarını inşa eder.

Biz ebeveyn olarak çocuklarımızı devletimizin okullarına gönderiyoruz. Devletimize güveniyoruz/güvenmek istiyoruz. Okullarda çocuklarımızın önüne gelen her kitap, onların ruh dünyalarında yapı taşlarını inşa eder. Özellikle ilkgöretim çağı çok önemli ve ihtimam gösterilmesi gereken bir devredir.

Hiçbir devlet milletin temel değerleriyle ters düşmez/düşmemelidir. Esas olan devlet-millet bütünleşmesidir. Devlet denilen kavram, toplumun teşkilatlanmış şeklidir. Devlet, içinden çıktığı toplumun temel değerlerinin bir yansımasıdır. Devlet ile toplum aynı değerlerden beslenir/beslenmelidir. Aksi takdirde sadece devlet zayıf konuma düşmez aynı zamanda milletin de şevki kırılır. Milletin şevkinin kırılması demek, devletin gücünün azalması demektir. Kuvvetten ve kudretten düşmüş bir devlet temsil kabiliyetini yitirir. Hep birlikte zarar görürüz.

Kültür Yayınları tarafından yayınlanan 8. sınıflara hitap eden TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük isimli bir yayında şöyle bir soru var: “Biz ilhamlarımızı gökten ve gaipten değil hayattan almış bulunuyoruz. Bizim yolumuzu çizen yaşadığımız yurt, bağrından çıktığımız Türk milleti ve bir de milletler tarihinin binbir facia ve ıstırap kaydedenyapraklarından çıkardığımız neticelerdir”.

Yukarıdaki Atatürk sözü onun hangi kişisel özelliklerine kanıt olarak gösterilebilir?

A)Millet sevgisi –liderliği

B) Gerçekliği ve millet sevgisi

C)Liderliği-çok yönlülüğü

D)İleri görüşlülüğü –vatanseverliği

Bence yukarıda cevapların hiç biri doğru değildir. Cevap olarak şıklardan biri ya “hiç biri” şeklinde bir şık olmalıydı. Veya “İslam ile ilgili şahsî görüşü-millet sevgisi” olabilirdi.

8. sınıfa giden bir çocuğa İslamiyet’in ana kaynaklarından birini teşkil eden vahiy kavramı, “gök ve gaib” gibi soyut (mücerret) ve şüphe muhtevalı kelimelerle verilirse, “Vatan sevgisi imandandır” hadisini nasıl anlatacaksınız? Vahye muhatap olan sevgili peygamberimizin gençlik yıllarında çevresinde nasıl güvenilir ve emin kişilik olduğunu hatırlamazsak, gençlik patlamaya hazır bomba olmaz mı?

Vahiy ile dalga geçen bir nesil mi arzu ediliyor?

Bu toplumun çoğunluğu Müslüman değil mi?

İslam’da hiç kimse zorlanarak Müslüman yapılmaz. İsteyen istediği şekilde inanır. Ama Müslümanların nezih itikadıyla dalga geçercesine, “İlhamımızı gökten ve gaipten almayız” sözünü idealize ederek çocuklarımıza verilmesini isabetli bulmak mümkün değildir.

Kişilerin inançları ve inançsızlıkları kendilerine aittir. Herkes özel hayatında istediği şekilde inanır veya inanmaz. Ama çoğunluğun ihtiram gösterdiği bir inancı alaya almak, eğitim metodu bakımından hiç de verimli değildir.

Okullarda gençlerimize başkalarının fikirlerine hürmetli olmayı, inançlara karşı dikkatli ve hassas olmayı anlatmalıyız... Vesselam.