Bir İzdivacın Bedeli

Eşimle “anne baba okulu” tarzında bir eğitim programına devam ediyoruz. İki haftada bir belli konuda uzman kişilerin katılıp bilgilerini bizimle (5-10 arası bir aile) paylaştığı bir program. Program güzel gidiyor. Hiçbir seansını kaçırmadık. Yakın zamanda evlenmiş ve yeni bebek sahibi olmuş bir çift olarak evlilik ve çocuk konularına dair bilgi ve görgümüzü arttırma çabasındayız.

Birkaç hafta önce bir psikolojik danışmanı konuk ettik. Eşler arası iletişimde önemli noktalardan bahsetti. “Sen dili”ni “Ben dili”ni “Beden dili”ni açıkladı. Eşlerin birbiriyle daha çok konuşmalarının, birbirlerine daha sık dokunmalarının, birbirlerine seni seviyorum demelerinin, birbirlerinin sevdiği yemekleri yapmalarının ve hatta aynı yemekleri sevmelerinin ne kadar önemli olduğundan bahsetti.

Konu böyle uzayıp gitti. Danışanlarından örnek de verdi. “Bir danışanım eşiyle akşam yemeğinden sonra sohbet edememekten şikâyetçi” dedi. Bu beyefendinin eşi hemen bulaşıkları yıkamaya gittiği için sohbet edemiyorlarmış… Programın genelinden istifade etmeye yoğunlaşsam da bu ve benzeri birkaç duruma itiraz ettim. Zira bir insan eşi kendisiyle yemekten sonra yeterince sohbet etmiyor diye psikoloğa gitmez. O danışanın başka sorunu vardır. Aileler başlangıçta gerçek sorunlarını ifade edemeyebiliyor.

Evlilikle ilgili sorunlarda sonuçlar yerine daha çok sebeplere yoğunlaşmalıyız. Evlilikte, iletişim önemli. Ama iletişim evliliğin temel sorunlarını çözmez. Aksine iletişimi bozan şey temel sorunlardır. Eşinizi aldatırsanız iletişiminiz bozulur. Dünyanın en iyi iletişim uzmanı olsanız bile durumu kurtaramazsınız. Eşlerden birinin ağır hastalığı durumunda iletişim bozulur. İşinizi kaybettiğinizde iletişim bozulur. Şiddete başvurmak iletişimi bozar. Evliliğin gerçek sorunları bu ve benzeri sorunlardır.

Her izdivacın bir bedeli vardır. Bu bedel genelde ufak tefek sorunlardır. Bu sorunlarla baş etmeyi öğrenmelisiniz. Gerçekten de her evlilikte görülecek bu tür sorunları tatlıya bağlamayı zamanla öğreniyorsunuz. Evliliğin ciddi sorunları olarak adlandırdığımız aldatma, ağır hastalık, işsizlik, şiddet, bağımlılık, çocuk sahibi olamama gibi sorunlar ise bambaşkadır. Bu sorunlarla tek başınıza savaşamazsınız. Destek almanız şarttır.