Bir cep telefonu hikâyesi

Kuzey Avrupa ülkelerinin tabiat koşullarının verdiği güçlüklerden dolayı iletişim konusu çok maliyetli ve bir o kadar zorluklarla sağlanıyordu. Bir Kuzey Avrupa ülkesi olan Finlandiyalı iletişim ve bilgisayar mühendisleri dünyada bir ilki başarmış ve bu gün kullandığımız “G” türü iletim teknolojisini dünyada yaygınlaşmasını ağladılar. Ve icat ettikleri il telefon sistemi “2G” idi. Bu gün 5G bile eskidi.

Finlandiyalılar 2G telefonları ile SMS atmayı başardıklarında Türkiye’de bu alanda yaptığı yoğun çalışmaların meyvesini almaya başlamıştı.

Türkiye, ilk cep telefonunu 1993 yılında kullanmaya başladı. İlk mobil telefonu kullanan o günün cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’di

Demirel’in telefonu kullanmaya başladığı sırada Türkiye Askeri Elektronik Sanayi şirketi de Özenle seçilmiş 30 mühendisle Mobil telefon üretim çalışmalarına başladı. Ve 1994 yılında tamamen yerli olan ASELSAN 1919 isimli mobil (cep) telefonu imal ettiler.

ASELSAN’ın ürettiği bu model, o günün devi olan Nokia, Erricson, ve Motorola’nın bile çok ilerisinde idi. Telefon hafif, ergonomik ve pil ömrü rakiplerine göre oldukça uzundu.

AELSAN, 1919’u ürettiğinde ne Samsung ne de IPhone vardı. Dünyada telefon üreten bir elin parmağı kadar olan ülkelerden biriydi Türkiye.

ASELSAN’ın bu başarısı ülkede büyük heyecana sebep oldu. Ve o günün imkânlarına göre ilk etapta piyasaya ilk parti 500 adet sürüldü. Piyasaya sürülen telefonlar anında satıldı. Sipariş üstüne siparişler geldi.

Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türkiye’den bu telefonu ithal etmek için resmen başvuruda bulundu. Çünkü Kardeş ve dost ülkeden alınacak mobil telefonlar, onların iletişim güvenliğini sarsılmaz hale getirecekti.

Türkiye’nin bu başarısı üzerine, bazı Batı Avrupa ülkelerinin yanı sıra, Rusya’nın hegemonyasından kurtulmaya çalışan Balkan ülkeleri de Türkiye’nin kapısına dayanarak Aselsan1919’u ithal etmek istediler.

Türkiye, o günkü teknoloji ve üretim koşullarına göre 3 ayda çok büyük bir rakamı üretip yurt dışına sattı. Üç ayda yaklaşık 6 bin adet cep telefonu, sipariş veren ülkelere gönderildi.

İngiltere Teknoloji Fuarı’nda Aselsan1919 birinci seçilmişti. İngiliz medyasında sayfalar dolusu makaleler ve övgü dolu haberler çıkmıştı.

Çünkü Aselsan1919 o tarihte rakiplerinin yapamadığını yapmış, ilk titreşimle telefonu icat etmişti.

Evet, Aselsan1919, dünyanın ilk titreşimli telefonudur.

Dünyada oluşan bu ilgi üzerine ASELSAN, kolları sıvar ve 1920 ve 1923 isimli iki model üzerinde çalışmaları başlar. Kısa bir süre sonra bu iki model üzerinde hayli mesafe kat edilir.

Fakat…

Bir el ASELSAN’a Nokia'dan bir mühendis getirtir ve aksilikler başlar.

Rakip firmalar, ASELSAN’ın ürettiği modellerin patenti olmadığını ileri sürerek, uluslar arası mahkemelerde dava açarlar. Takvim yaprakları 1997’yi göstermektedir.

Türkiye’nin üzerinde kara bulutlar dolaşmaktadır. O günlerde ordu içerisinde köşe başlarını tutan Amerikancı askerler, Başbakan Erbakan’dan ve onun milli politikalarından rahatsızdır. Malum askerler adım adım 28 Şubat’a giden yola taş döşerlerken, bir yandan da ASELSAN’ı uluslar arası arenada kelimenin tam anlamı ile sahipsiz bırakırlar.

Nokia, Motorola ve Erricson’ın uluslar arası mahkemelerde açtığı davalar bir bir ASELSAN’ın aleyhine sonuçlanır. Çünkü Türkiye devleti kendi şirketine sahip çıkmamıştır. Hükümetin bu davalardan sonradan haberi olur. Daha doğrusu, bu davaların TSK tarafından sıkıca takip edildiğine inandırılır.

ASELSAN, dışarıda yediği bu darbeyi iç piyasada hâkim olarak kırmaya çalışır.

Fakat bir el devreye girer ve ASELSAN’ın iç piyasaya girmesini engeller. Binlerce telefon depolarda çürütülür. Bu sırada yabancı markalar ülkeyi bilfiil işgal eder.

O yıllarda Türk istihbarat servisleri ASELSAN’ın mobil telefonlarını kullanmaktadırlar. Çünkü bu telefonları yabancı servislerin dinlemesi imkânsızdır.

ASELSAN mobil telefonu üretmeye inadına devam eder. Ne var ki 28 Şubat darbesi gerçekleşmiş, ordu ile birlikte Türk hükümetine de ABD-İsrail ekseni hâkim olmuştur.

Ve bir el ASELSAN’a emir göndererek mobil telefon üretimini durdurmasını sağlar.

Devrim Otomobil’in maceransa ne kadar benziyor değil mi?

Devrim Otomobil de Erbakan tarafından yapılmış ve yine 27 Mayıs darbesini yapan askerlerce engellenmişti.

ASELSAN’ı mobil telefon sektöründe öldüren o “el”e ne oldu peki?

Bu kişiyi bulmak da hükümetin işi.